Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

07 Eylül '10

 
Kategori
Deneme
 

Beyaz masal

Beyaz masal
 

Bugün de parmak uçlarım o tanıdık pürüzsüzlüğe bir kez daha dokunmanın hazzı içersindeydi ve yine tek taraflı bir duygulanış hali yaşıyordum. Ama başlardayken kabullendiğim bu karşılık bulamayış, şimdi bir değişimin işaretlerini vermeye, benliğime içten içe bir direnişi esinlemeye başladı. Önceleri cılız bir düşünceyken, şimdi bir çare arayışını emreden sorular belirdi zihnimde. Bu durum karşısında ne yapmalıydım? Onun suskunluğu ve ilgisizliğindeki ısrarı dert edinmek mi, yoksa görmezden gelmek mi gerekmekteydi? Bilemediğim bir şeylerin gerçekleşeceği önsezisine kapılmak mı, yoksa kendimce bir mücadelenin yolunu açmak mı yararlı olacaktı? Yabana atılmaz bir ketumluğun üstesinden gelebilmek ya da her şeyi kendi bilinmezliğinde bırakmanın seçimini yapabilmekti mesele. Kendisine olan bütün hayranlık ve bağlılığımın karşılığında, onun bu içe kapanışına anlam verememek bana ağır gelmekteydi. Öylece masamda duruyordu. Göz alıcı beyazlığıyla; temizliği, saflığı ve yeni bir başlangıç ümidinin müjdesini temsil etmiyor, bir hiçliğin tanıklığını yapıyordu. Sonunda kararımı verdim. Onun ne sessizliği ne de kayıtsızlığı düşüncelerimi söylememe engel olamayacaktı. “Hakkında duyduğum gizli sırların var” dedim. Oralı olmadı. “Sendeki bu gizemin kaynağını, beyaz renginin o saf örtüsü de gizleyemeyecek. İpliğini iyice pazara çıkaracağım” dedim. Kendini beğenmişliğin sevimsiz ifadesiyle, yüzüme acıyarak baktı. “Nasıl yapacaksın bu söylediğini?” diye ilk defa yanıt verdi. “Hamurun ak bulutlarla yoğrulmuş”, dediler. “Bu başına buyrukluk, bu havai aldırmazlık onlardan gelmekteymiş. Buna karşılık, gizli dünyana açılan pencerelere engel olamadığın gerçeğini de inkâr edemediğini söylediler. Çünkü dokunuşlarıyla benliğinde saklı ne kadar hülya ve fikir hazineleri varsa, satır satır aşikâr eden nice kalem sahipleri varmış.” Tepkisiz görünmeye çalıştı. Bir rüzgâra kapılmışlık bahanesiyle gevşemiş parmaklarımın arasından kayıp, yere doğru süzüldü. Varlığının serildiği toprak üzerinde unutulmayı yeğleyecek, bir kış sabahı yalnızlığında kar tanelerince çoğalacaktı.
 
Toplam blog
: 34
: 589
Kayıt tarihi
: 28.07.08
 
 

1952 yılı Şanlıurfa doğumluyum. Edebiyat ve Türk Sanat Müziği yapabildiğimce- uğraştığım sanat dalla..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara