- Kategori
- Kültür - Sanat
Beyaz Zambaklar
BEYAZ ZAMBAKLAR
Beyazlığıyla ortalığı aydınlatan zambaklar, tıpkı hayatında bir ilke kucak açar gibi anımsıyordu.
Beyaz, Bembeyaz zambaklar...
Aşkın saflığı gibi beyazlığın saflığına benziyordu.Yeşil, yemyeşil yapraklar arasında beyaz bir ışık saçıyordu...
Saflığında gelen beyazlığıyla, yüreğin, sarmalayan bir gelin olmuş gibi gözlerine perde indiren bir renkti...
Her genç kızın rüyalarını beyazlığıyla süsleyen bir tutku, bir mutluluktu hiç bitmeyen...
Gözlerini dış dünyanın karanlık renklerine kapatan ve seni gülümseyen beyazlığıyla, hayallerine süs olan bembeyaz zambaklardı....
Nasılki bir dolunay, gecenin karanlığında nurdan ışıklar saçaraktan gözlerimizi alıyorsa zambaklarda seni öylesine kendinden geçiriyordu...
Birden için titredi, bir sağa , bir sola yalpalanıp durdun. Beyaz bir sarsıntı geçiriyordu gözlerini...Ya varmazsa elim uzanamazsa sözlerim, ya da eremezsem o güzelim hayallere, sevdamın kollarına...
Kaybedersem beyaz süslü hayatı, ya yitirirsem beyazlığımı...
Derken yüreğim yaralandı birden...Zambakların beyaz aydınlığıyla ışıyan gözlerim endişeyle, korkuyla ve hüzünle zambaklara bakıyordu.Sanki beni terkedecekti...
Zambaklar gözlerimin önünden kaybolmaya başladı...Bütün beyazlığıyla peşinden sürüklendim, isyan ettim...
Gidemezsin...
Gidemezsin diye haykırmaya başladım...
Hani hani verdiğin sözler ettiğin yeminler nerde sen vefasız değildin vicdansız değildin...
İçimden en iğrenç kelimeler yükseldi yığıldım bir köşede, amansızca yok oldu zambaklar...
Dinletemedim beyazlığım kayboldu anlatamadım...
Karanlığa gömüldüm sem gittinde ben yok oldum...
Bende sadece o bembeyaz zambakların gözlerime çektiği perde kaldı...Her umudum , hayalim amansız bir sebeb uğruna sevdamın beni terkedişiyle yok oldu herşey...
Başkaların yari olmaya, sevmeye gitti...Sevdamın gidişiyle o bembeyaz zambakla hayalimde kaldı...
Beyaz günlerimi karanlık günler alır oldu...