Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mayıs '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bez bebeğin sırrı

Bez bebeğin sırrı
 

Elif'in elindeki bebeği hiç beğenmedim.

İnsan çocuklarla ilgili bir iş yapınca, ellerindeki bebeğe bile dikkat ediyor.

Kim vermiş? Niye vermiş ? Anlamadım zaten:

Bezden yapılmış, ağzı yok, gözü yok, saçı, başı elbisesi ... hiçbirşeyi yok. insan şekilnde kesilmiş, biçilmiş, dikilmiş, içine pamuk doldurulmuş, öyle düz beyaz bir patiska...Saçma sapan bir şey yani. Bir de Elifcik elinden düşürmüyor bu yastıktan bozma bez bebeği...

Ne biçim şey, içim sızladı işte!..

Yattığı gün farkettiğim bu saçmalığa hemen bir son vermeye karar verdim. Aynı gün öğlen arası gidip bir bebek aldım ona. Uzun saçlı, çiçekli elbisesinin göbeğine basınca uzun uzun şarkı söylüyor...

Çok sevinmiş, göbeğine basıp durmuş. Bir isim koymuş yeni bebeğine: 'Aslı'.

Bir iki gün sonra oralardan geçerken göz attım.

Elif hasta yatağında bir yanında Aslı'sı, bir yanında yüzsüz saçsız bebeği...İkisine de sımsıkı sarılmış uyuyor? Ama yüzsüz bebeğin yeni bir yüzü olmuş. Renkli kalemlerin çocuk darbelerinden çıkan çiçekli bir elbise giymiş. Elif uyuyor ,yüzsüz bebek yeni yüzüyle etrafa gülücükler saçıyor.

'Haydaaa, aldığım bebeği görünce diğerini bir kenara bırakır, bakmaz yüzsüz yüzüne diye düşünmüştüm ama neyse!'. 'Fena da olmamış hani' diye içimden geçirdim. Ama Allah için bu bez parçasının neden böyle kıymete bindiğini anlayamadım. Öğrenmezsem çatlardım ya, ayrıntıda gizlenen sırrı hastane ekibine sorunca, bu sabır oyununu yaratan kişiye hayran kaldım...

Bez bebeğin bir sırrı vardı:

o bir sabır ve yaratıcılık oyunu için yapılmıştı.

Hastanede yatan Elif, hastalığı süresince kendisine ilk gün verilen yüzsüz saçsız bebeğe istediği yüzü çizecek, istediği elbiseyi istediği renkte boyuyacak, her türlü ayrıntısını hayalindeki gibi yaratacaktı. O isterse bebek uzun sarı saçlı, isterse mavi gözlü, isterse kırmızı elbiseli olacaktı. Taburcu olduğu zaman yüzsüz saçsız bebek, yüzü, saçı, herşeyi olan bir hastane anısı olarak Elif'le eve yollanacaktı. Hastanede geçirdiği sevimsiz zamanlarda hergün belli bir zaman aralığında yaptığı bu çalışma Elif için bir sabır ve yaratıcılık deneyimi olacaktı. Ve O bebeğin de en sonunda bir adı olacaktı...

Uzun ve sevimsiz hastane günleri boyunca, Elif'in 'Aslı'sı göbeğine basılınca şarkı söyledi. Adı sonradan 'Fatoş' olan yüzsüz saçsız bez bebeği ise O'na bir yaşam şarkısı besteletti...


Ne tuhaf değil mi?...

 
Toplam blog
: 146
: 1061
Kayıt tarihi
: 05.12.06
 
 

Hep yazmak istedim. İnsan düşüncelerini yazıya dökünce kendi başınadır çünkü, kaygısız, katıksız ..