Türkan Saylan olmak...

İşte diyorum, bu fani hayatta öyle bir kadın olabilmek de var...

Bir hekim olarak ölümün ensesindeki nefesinin bu kadar farkında ama 'yapacak çok iş var' diyecek kadar yaşama bağlı. 'Hiç ölmeyecekmiş gibi, yarın ölecekmiş gibi...' İşte öyle imrenilesi bir kadın olmak...

Büyük insanların sırtında bir dolu yük vardır. Sevenlerinin yükü, onu sevmeyenlerinkinden ağırdır ya! Onun gibi her iki yükü de eğilip bükülmeden, dimdik taşıyan, yüreğine iliştirilmiş kardelenlere çeviren, öyle bir kadın olmak...

Sevgili, çok değerli Türkan Saylan hocamız her Türk kadınının olmaya hevesleneceği bir yerde, olmayı hakettiği bir bilinçle çağdaş amaçları için yaşadı. O eğitimde fırsat eşitliğinin kadının yollarını açan bir anahtar olduğuna, ancak bu şekilde Türkiye'de yaşayan her kız çocuğunun bir 'Türkan Saylan' olma şansını yakalayacağına inanmıştı.

Dimdik ama şefkatli bir inatla çabaladı...Ve görülüyor, çoook işler başardı.

İşte öyle bir kadın olarak yaşamak...

O hiç ölmeyecekmiş gibi üreten, yarın ölecekmiş gibi mütevazi, yaşadığı karanlıklardan akılcı ışıklar çıkarıp, aydınlatan bir kadındı. Öğrendiklerini bir sanatçı edasıyla hastaları için, ana-babalar, kızlar, kadınlar erkekler için, çağdaş yaşam için ince ince işledi... Dünyadan göçüp giderken, 'görevimi yaptım, artık ölebilirim' diyebildi. Ölümü de yaşam gibi kabullenmek erdemini gösterdi...

İşte öyle bir insan olmak var...'Türkan Saylan' olmak.

En çok buna imrendim Hocam!

Herkese nasip olmaz...

Ruhunuz şad olsun.