- Kategori
- Siyaset
Bıkmayalım.. Samimi olalım...
Son günlerde MB yazarı arkadaşların bazılarında ,
Türban konusunun bu kadar çok işlenmesinden bir rahatsızlık duyulduğu gibi bir izlenim ediniyorum..
Yanılıyor muyum acaba ?…
İnşallah öyledir..
Bu izlenimim tabi ki “Laik Cumhuriyetten ve Türbanın Üniversitelerde yasaklanmasından yana” düşüncesinde olduğuna inandığım arkadaşlar için geçerli..
Yoksa türbanın Üniversitede ve Kamusal alanda serbest bırakılmasını savunanlardan bir alıp veremediğimiz yok, aslında alacağımız var ama onlar bu dünyadaki menfaatleri için hesaplaşmayı öteki dünya ya bırakıyorlarsa bizde hesaplaşmak için bunu kabul eder fakat bu dünyada da onlarla mücadele ederiz..
Bizim diyeceğimiz hem bu yobazlara karşı olan fakat türban konusunun işlenmesinden de rahatsızlık duyduğunu söyleyenlere…
Samimiyetine güvendiğim ve Türban konusunda Laik Cumhuriyetten yana olduğundan şüphe duymadığım arkadaşların “yine türban”, “her zaman türban”, “bıktık artık”, “yeter yani”, “ örtünürlerse örtünsünler” gibi yakınmaları beni rahatsız ediyor, üzüyor…
Arkadaşlar,
Konu türban, hedef laik Cumhuriyet olunca,
Bıkmadan, yılmadan, usanmadan bahsedeceğiz, bahsetmeliyiz…Laik Cumhuriyete karşı en büyük tehlikenin olduğu gün bu gündür..
Bu gün bahsetmezsek ne zaman bahsedeceğiz ?..
Zaten (en azından MB sayfalarında ) yaptığımız sadece bir iki satır yazı…
Sanki dün ki mitingdekiler gibi, kalkıp yüzlerce Km’den gelip yobazlara karşı haykırıyormuşuz gibi…
Sadece yazmak geliyorsa elimizden yazacağız..
Usanmaksızın, yılmaksızın yazacağız ve okumak istemeyenlere okutacağız…
Haaaa...
Yazmak istemeyebilirsin, okumak zor gelebilir..
O zaman okumazsın, yazmazsın…
Fakat yorumlarında ve yazılarında “Yine mi türban ?..”, “Sıkıldık artık” diye yönlendirici ve yobazların işine yarayıcı imalarda bulunamazsın bu müdahale olur ve yanlış olur,
Seninde Laik Cumhuriyet yandaşlığın hakkında şüphe olur…
Saygılarımla