- Kategori
- Sinema
Bilen ve bilmeyen
Aziz Nesin’in bir öyküsünde 8 erkek kardeş vardır. Hepsi de ayrı partiye üyedir. Partinin hangisi başa geçerse, o partiye üye kardeş diğer kardeşlerin işini halleder.
Nuri Bilge Ceylan’ın durumu da böyle. Şöyle demiş:
“Bilen insan rolü oynayan sanatçılar ilgimi çekmiyor.”
Sonra da ne yapmış?
Görmeyen, işitmeyen, konuşmayan ve bilmeyen 3 maymunun filmini, ancak negasyonla, yani durumu olumlamamış, tersine bu durumun felaket getireceğini ortaya sermiş.
Yani, her 2 ata da oynamış. Kazanmayı garantileme peşindeki bir kumarbaz gibi...
Birinci Dünyalı amcaları, Üçüncü Dünyalı yeğenlerine ne yapmış? Orhan Pamuk’a yaptıklarını: Onu ödüllere boğmuşlar ki kötü sanat ürünü prim yapsın, iyileri rakip olarak üretilemesin, tam CIA işi...
NBC televizyonu realitesi devam ediyor:
‘Her şeyden emin olsak filozof olurduk. Zihinsel muğlaklığı en iyi ortaya koyabileceğiniz ortam sanat. Soru sorması daha önemlidir.’
Bilmeyen adam cahilliğini ne güzel de ortaya döküyor:
Filozoflar hiçbirşeyden emin değildir, hep sorular sorarlar.
Zihinsel muğlaklığın ortaya konabileceği ortam sanat değil, CIA post-modernizmidir. İstedikleri bu: Karışık zihinler. Doğru-yanlış kavramının ortadan kalkması. Kendi sahteliklerinin sanat diye satılması.
Bravo NBC. Oscar da bekliyoruz senden... Almayan senin gibi olsun.