Bilgi ve kültür de esaret, insan bilmesi gerekenden fazlasını bilmemeli, beynimiz çöp kutusu değil

“Bilmesi gerekenden fazlası” diyoruz ya nedir fazlası? Düşün şu hayatta insanın neyi bilmesi gerekiyor? Volga nehrinin rengi nasıl? Bunu öğrenmeye çalışmak kadar saçma bir şey olabilir mi? Merak ediyorsan gider görürsün. Dünyanın yol durumunu inceliyor. Bu konuda bir uzmanlığın falan var mı? Hayır, merak ediyorum! Adam halay çekenleri anlatmış. Ya niye senin kitabını okuyayım, halay çekenleri seyrederim! Nasıl bir merak ki bu böyle! Ne demişler çokbilmişler, okuyun kültürünüzü artırın. Ben bilmem gerekeni biliyorum zaten fazlasına ihtiyacım yok diyeceksiniz.

Bilişinizi değil gülüşünüzü arıyoruz, bilgi saflığı gizliyor. Bebekler ve cahiller kendisi, kendine yabancı gerisi. Okudukça değiştiğimiz doğru, başkası olmak iyi bir şey mi? İnsan sadece bilmesi gerektiği kadarını bilmeli. “Ama nasıl sohbet edecek, genel kültür de gerekli” Bahçıvan mı, bahçesini anlatsın.

Bilgi ve kültürün bizi bizden aldığını göremiyoruz. İnsan bildiğinin peşinden gider; ayaklarıyla değilse aklıyla. Bu konuda insanları aydınlatmakta zorluk çekiyorum; çünkü zaten aydınlıkta olduklarını sanıyorlar. İnsan sağlıklı olarak aynı anda tek bir şeye odaklanacak şekilde tasarlanmış bir yapı. Çok şeyi düşünebilir, aynı anda birkaç şeyi birden yapabilirsiniz; ama nolur iyi olmaz, yani istediğiniz gibi olmaz.

İşte bunu yapamayışınızın nedeni beyninizde sadece işleme koyacağınız eylemin bilgisi değil başka bilgilerin de bulunması. Bunun nedeni de genel kültür saçmalığı. Kültürlü insanlarla konuşunuz. Söyledikleri sizi mutlu etmez; çünkü kitap okurlar. İnsan bir yerde yazanları değil gönlünden geçenleri söylemeli.

Bu insan türüne karşı savaş açtım. Düşünme bilgi değildir, düşünmek için bilgi gerekli de değildir. Sadece hayat adı altında yaptığınız şeyler ve mesleğinizle ilgili bilgi size yeter. Güneş doğudan doğuyormuş, bilsen nolur bilmesen nolur. Yılan sokarmış, yılanla ne işin var? Size her şeyi öğrenin diyen bilim artıkları, kültürlü nevaleler yaşamın kolay olması gerektiğini oysa bu bilgi/kültür zırvaları ile hayatın içinden çıkılamaz bir hal aldığını görmüyorlar mı?

Okumak alışkanlıktır. Alıştığınız için size tatlı geliyor. “Faydalı” diye bir kelime üretmişler. Yan sanayi. İhtiyacım yok ben çözümümü bulurum. Bu da esaret. Şu faydalı, bu faydalı. Bir düzen kurduğumuz zaman dünyayı bu moloz yığınlarından temizleyeceğiz!

Çok bilgili kültürlü bir insanı alın. O kişide bilgi ve kültür adına her şeyi bulursunuz ama bu sefer de kendisini bulamazsınız, bildiklerinin arasında kaybolmuştur, beyni bilgisayar hafızası gibi doludur, formatta atamazsınız, henüz beyni temizleyen bir teknoloji yok.

Okuyup unutacağınız şeyleri okuyun diyeceğim ama aksilik beyin unutmuyor. Unutamadıklarınız bir de boş ve anlamsız şeylerse sağlıklı değil. Bilgi ve kültürün sizi rahatsız edeceğinden emin olun. Beyninizi doldurarak sağlıklı düşünmenize engel olacaktır. Hayat yaşanır geçilir, yaşadıklarınızı okumak saçmadır. Dünyayı bilmeniz gerekmez aksine yanlış bir şeydir bu.  Dubai’yi gidip görmek istiyorum. Ama kitaplar yazmış zaten her şeyi biliyorum. Seyrettiğim filmi tekrar seyretmek gibi bir şey, neye yarar. Bilmediğim gezip görmediğim bir yeri ilk defa görmek istiyorum. İşin heyecanı burada. Bilmediğim bir hayatı yaşamak istiyorum. Ama bilgi ve kültür denen saçmalık bana hayatı önce öğretiyor sonra yaşatıyor, bildiğim bir hayatı tekrar yaşamaktan zevk almıyorum. Ben her şeyi ilk defa ve bir defa yapmalıyım.