- Kategori
- Sosyoloji
Bilginin Değersizleştiği Yerde
Bilginin değersizleştiği yerde… Erdem ve sağduyu alır başını gider. Cehaletle çıkar kavgasına kalır ortalık. Cahillik ve göz bağlayıcılığı baş tacı edilirken… Kitap, bilim, matematik kapı dışarı edilir.
Hurafeler, söylentiler, uçsuz bucaksız dedikodular esir alırken zihinleri… İftiralarla kara çalmalar haysiyet cellatlığına soyunurken…Kişilik sahibi insanlar, sürüm sürüm süründürülür. Şeytanın avukatları her türlü kötülüğü ederken memlekete… Gerçek vatanseverler zindanlarda çürütülür.
Hırsızlık, yolsuzluk, adam kayırıcılık, nepotizm dinamitlerken ahlak kurallarıyla tüm doğruların temellerini… Globalizasyon semai bir kutsallığa büründürülür birilerince. Makyevelist, güce, iktidara tapan, ne olursa olsun, her yoldan, her yönden, helal haram gözetmeksizin zirve yarışına koyulur; en güçlüye, en gaddara, en acımasıza tapınır; uyuşturulmuş, uyutulmuş kitleler…
En çok yalan söyleyen, Mehdi muamelesi görmeye başlar! Onun her sözü kanun sayılırken… Kör kuyulara atılır hakiki kanun adamları…
Onursuzluk, şerefsizlik, talancılık, yağmacılık “ başarı hikayeleri “ diye yutturulurken vasatlarla ortalama zeka sahiplerine… Gerçekten, alnının teri, bileğinin hakkıyla nitelikli, donanımlı olanlar; taşa tutulur, çarmaha gerilir; sessiz kalmış/bırakılmış yığınların huzurunda…
Ülkeyi , milleti beşbilmezler yönetir. Aklın yerini rastlantılar alır. Mucizeler fışkırdığı sanılırken memleketin her yanından… Allah’ın gazabı yağar gökyüzünden… Yaradanın öfkesi çakar şimşek şimşek; bilginin para etmediği toplumların üzerine…
Okuldan, okumaktan uzaklaşanlar/ uzaklaştırılanlar, öğretmenden, anlatıcıdan kaçmayı marifet sananlar… Başkalarının esaret zincirini takarlar boyunlarına. Bilginin ışığından, aydınlığından yoksun kalanlar; kara topraklara gömülür, zifiri karanlıklarda boğulur.
“Her koyun kendi ayağından asılır”cılar çoğalır bilginin para etmediği toplumlarda... Bencillik, vurdumduymazlık zapteder kalpleri… Yardımseverlikle dayanışma duygusu imha edilip, silinirken kendiliğinden… Adam sendecilik, benden sonrası tufancılık marifet sanılır/sayılır bazılarınca.
Bilginin para etmediği toplumlarda… Mangırdır tek geçer akçe. Altın, her derdin devası farz edilir. Gümüş, yakut, elmas, pırlanta; tüm değerli taşlar, ederlerinin hayli üzerinde, paha biçilmez meta muamelesi görürken her yanda… En büyük bilgi hazineleri yokluğun, hiçliğin mapuslarına prangalı…
Bilginin para etmediği toplumlarda… En başta ve en önce insanlık yok ediliyorsa da… beşeriliğinden sıyrılmış yığınların hiçbir şey umrunda bile olmaz. Her hatalarıyla kendilerini yaralayıp bitirseler de… Nefislerine ettikleri kötülüklerin bile farkına varamaz bilgi düşmanları…
Tüm tek tanrılı dinlerle kutsal kitaplar doğrulukla adaleti emretse de… Kendi sapıtmış ayinlerinde, bağışlanmaz günahlarına çarpılır zamane şeytanları! Üstelik, başlarına neden bunun geldiğini bile anlayamadan…
Bilginin para etmediği toplumlarda… Maddeye tapanlar ele geçirir her şeyi. Ve çaktırmadan zincire vururlar diğerlerini…