Bilgisi Olmayanın Egosu Yüksek Olur!

Yandaşlık, tanıdık, arkadaş, akraba derken, ehil olmayan, atandığı yerin işini bilmeyen insanlar arayı kapatmak için "egolu yöneticilik" yapmayı tercih eder.

Yani! iş bilmeden o iş hakkında yorum yapmak, emirler yağdırmak, üslupsuz konuşmak onları iyi yöneticilerden ayıran en büyük özelliktir.

Gereksiz bir kibir ve hava ile dolaşıp arkasından olumsuz konuşmalar yapılmasına gülerek, "yöneticilik çok zor gerçekten, çalış deyince kötü oluyor insan" şeklinde kendilerini rahatlatırlar.

"Bu insanlar neden beni sevmiyor? ya da neden arkamdan olumsuz konuşmalar yapıyor?" şeklinde düşünecek, potansiyel ve farkındalığı henüz oluşmamıştır.

Egolu yöneticilerin, yeterince duygusal zeka, toplumsal iletişim ve atanacağı yer hakkında deneyim sahibi olmadığı sürece, iş hayatı diğer çalışanlara eziyet olacaktır.

Zaman içerisinde motivasyon düşüklüğü ve daha çok hata yapma olgusu gelişir.

Hata yapıldıkça, yüksek egolu yöneticisinden aldığı tepkilerle hiçbir zaman ileriye gidemez.

Kendisinin, o işi bile yapamadığı iş hakkında olumsuz eleştiriler yapması, çalışanı işten soğutmaktan başka bir işe yaramaz.

Memnuniyetsiz çift taraflı bir çalışma hayatı başlar.

Herkes gergin ve stresli bir şekilde günü tamamlar.

Bunun sonuçları tüm sosyal ve özel hayatımıza kadar uzanır.

Atamaları yaparken lütfen torpil kullanmayın, işini bilen, sosyal ilişkileri güçlü ve başarılı insanları atayın.

Tecrübeleri olsun, bilgileri olsun...

Çalışanına örnek olsun...

Her insanın hayalleri olduğu gibi, benim de bu güzel ülkeme ait hayallerim var.

Bir gün gerçekten en iyi şekilde yönetildiğimiz, kandırılmadığımız, işçişi, emekliyi, dar gelirliyi, zor şartlarda çalışanları düşündüğümüz, her kurumda, her şirkette gerçekten işlerini seven ve çalışmaktan keyif alan insanlarla birarada çalışmak ve yaşamak!

Bilginin olmadığı yerde ego ağır basar...

Egonun az olduğu, insanlığın ve bilginin ön planda olduğu günlere yolculuğumuz başlasın artık...

Sevgilerimle

Belgin BAYKAL