Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

10 Şubat '12

 
Kategori
İnançlar
 

Bilim ve Din

Bilim ve Din
 

DOGMATİZM


Din: ilahi kaynaklı değişmez ve evrensel temel prensiplere din denmiştir.

Din: insana maddi ve /veya manevi sıkıntı değil, mutluluk ve kolaylık için vardır.

Bakara suresi-185 “Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez.”

Din Tanrının varlığı başta olmak üzere tanrı tarafından iletilmiş öznel ifadeler dâhil her şeyi mutlak doğru kabul eder ve kesinlikle nedenini, niçinini araştırmaz.

Bilim –İlim: Fiziki ve doğal evrenin yapısının ve davranışlarının deney ve gözlemler aracılığıyla sistematik bir şekilde incelenmesini de kapsayan entelektüel ve pratik çalışmalar bütünüdür. (Vikipedia)

- Her türlü düzenden yoksun duyu verileri ile düzenli düşünceler arasında uygunluk sağlama çabası. (Einstein)

- Gözlem ve gözleme dayalı akıl yürütme yoluyla dünyaya ilişkin olguları birbirine bağlayan yasaları bulma çabası. (Bertrand Russell)

Bilim öznel ifadeler değil nesnel ifadelerle ilgilenir. Bilim objektiftir. Bilim genelleyicidir; tek tek bütün olgular ile ilgili gözlem yapmaz, sadece bunlarla ilgili genel kuralları ve bağlantıları bulmaya çalışır.

Din bir inanç sistemidir. Bilimde ise inancın değil ispatın yeri vardır. Bilim adamı da bir insandır, zaman zaman etki altında kalabilir, işte bu nedenle herhangi bir etki altında kalmadan bilimsel çalışma yapabilmesi için bilim dinden ayrı olmalıdır.

Dinde düşünmeden sorgulamadan körü körüne bağlanma(dogma) geçerliyken, bilimde mantıksal sorgulama süzgecinden geçirerek (bilimsel yöntem) sonuca varır. Dinin kuralları vardır, inanç sistemine dayanır. Bilim doğası gereği bütün kural ve inançları reddeder. 

Dinine ve kaynaklarına körü körüne bağlı olup ona itaatkâr bir şekilde inanan insanlar, aklını işletemez, sorgulayamaz, neden/niçin/sorularını soramaz hale gelir.  İnsanlarda bilgi kapasitesi, doğal zekâ kapasitesine bağlı olduğu gibi, kişinin yaşına, öğrenimine, eğitimine, aile yapısına ve çevresine de bağlı olarak farklılık gösterir.

Kuran’da ki temel amaç doğayı öğrenmeyi, gözlemlemeyi, dinin ne olduğunu, Kuran’ın ne olduğunu, ibadetin nasıl yapıldığını ve içinde yazılanların anlamlarını akıla dayanarak öğrenilmesini istemektedir. Kuran’da ki şu ayet(yunus-100) çok açıktır. “Allah aklını değerlendirmeyenlerde(düşünsel ) pislik meydana getirir.

Aslında gerçekte din bilimden faydalanmalı, çünkü bilimle dini desteklerse bağnaz ve dogma düşünceleri kendi içinde ayıklamış olurlar. Dinlere göre inanış şekilleri değişse de genelde inanılan şeyler hep kutsal kitaplarda yazılanlardır.

İnanış doğudan batıya, doğrudan değişiklik gösterir.

- Doğuda tamamen dogma derecesinde dine bağlılık mevcuttur ve günlük hayatın her aşamasında dini vecibelerle yaşam devam ettirilir. Kutsala ve kutsal kitabı yorumlayanlara neredeyse tapılacak derecede itaat edilir.

- Batıda ise günlük hayatta dinle ilgili hareketlilik pek göze çarpmaz. Din; haftanın belli günü kutsal mekânda tanrıya yakın olmak ve ibadeti gerçekleştirmek için yapılan bir şeydir.

Dogma düşüncelere göre insan Tanrı’nın yarattığı kul’dur. Bu Dünya’ya ve ahrete inanılır. İnsanı ve insan aklının yaratıcılığını günlük yaşantısında hiç kullanmaz.

Bilim –(ilim) ile uğraşan aydınlanmış insan ise; Tanrı inancı olmasına rağmen, aklını hiç bir otorite tanımadan kullanabilme hürriyetini kazanmak ve onu kendi başına karar verecek şekilde kullanmak ister.

Mesela, Doğuda ve Batıda aynı derecede olan her hangi bir tabiat olayını ele alalım. Doğuda tabiat olayları karşısında tamamen teslimiyetçi bir şekilde, Allah tarafından yapıldığı kabul edilir ve koşulsuz baş eğilir. Bu olayın kendilerine verilen bir ceza veya mükâfat gibi “hak “ ettikleri kabul edilmektedir.

Batıda bu tamamen değişir. Batıda Tanrı inancı ayrı bir şeydir, bilim ayrı, bu nedenle tabiat olaylarının nedeni ve nasıl olduğu araştırılır, bu olayları kendi lehlerine nasıl çevrilebiliriz sorgulanır ve ona göre çalışmalar yapılır. Yani doğa olayları Tanrının bir cezası veya mükâfatıdır düşüncesi yerine, bilimi kullanarak doğa olayına nasıl hükmedebiliriz vardır.

İşte dogmatik düşünce ile bilimsel düşünce arasındaki fark budur.

Prof. Dr. Gazi Özdemir bakın ne demiş “ Dinimizi sadece dine içten bakan ilahiyatçılar tarafından değil de, dine dıştan bakan bilim insanlarınca bilimsel yöntemlerle de incelenmesi ve sınırlı da olsa yoruma yönelik bilimsel görüşler açıklaması farklı bir etki oluşturacaktır. “

Bir gün İnşallah bizim güzel ülkemizde de bilime ve bilim adamlarına ilgi gösterilir ve hak ettikleri değer ve kıymet verilir.

 

Erhan Sirekin    

 
Toplam blog
: 55
: 4108
Kayıt tarihi
: 27.06.08
 
 

Genç emeklilerden olup, hayat denen tiyatro içinde rol alan bir oyuncu gibi yaşamın kıymetini bil..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara