Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Aralık '09

 
Kategori
Dünya
 

Bilimin ideolojisi olmaz

Bilimin ideolojisi olmaz
 

Albert Einstein


Evrim teorisi bir bilimdir. Bunu kimse inkâr edemez. Evrim teorisi sayesinde biyoloji bugünki durumunu aldı. İlaçlar bulundu, hastalıklar iyileştirildi, sebebi anlaşılınca salgınlar engellendi. Elbetteki daha önce de hastalıklarla mücadele vardı. Ama evrim teorisinin bildirilmesinden sonra her şey yerli yerine oturdu. Ancak daha sonra Evrim teorisine ve teoriyi ortaya atan kişiye karşı olmak üzere ‘Darwinizm’ diye bir ideoloji yakıştırması başladı. Bilginin, bilimin ideolojisi olmaz. Bu beyler canları öyle istedi diye bilimi ideoloji yapamazlar. Biyoloji evrim teorisi üzerine kök salmış bir bilim dalıdır. Şimdi o Darwinist diyerek, protein yapılamaz diyerek çırpınan kişiler şeker hastası olsa paşa paşa gidip laboratuarda üretilmiş insülinleri alıp iğne olacaklar. Ama o insülin iğnesinin neler sonunda sağlanabildiğini, kimlerin direklere bağlanıp yakıldığını, idam edildiğini akıllarına getirmemeye çalışacaklar.

Diyorlar ki Evrim teorisi çıktıktan sonra ırkçılık oldu, insanlara zulüm oldu, Darwin’i seven Hitler, Stalin gibi diktatörler çıktı, toplumlar köleleştirilmeye çalışıldı. Hep bunlar evrim teorisi sebebiyle oldu. Öyle ise evrim teorisi çok kötü bir şeydir. Bir kere, kölelik ve ırkçılık evrim teorisi ile başlamadı. Bunlar binlerce yıldır insanlığın belası olarak, hatta asıl statükonun, mevcut durumun değişmemesini isteyen onlar gibi insanlar yüzünden vardı. İkincisi, Hitler evrim teorsine dayanarak ‘ari’, saf bir ırk yaratmaya kalktıysa bu onun suçudur ve kötülüğüdür. Bilimi kötüye kullanmıştır. Ama bilim kötüye kullanıldı diye onun olmadığını veya olmaması gerektiğini söyleyemeyiz.

Evrim teorisi ari ırk peşinde koşmak bir yana, hayvanlardan geldiğimizi söyleyerek o kadar da matah şeyler olmadığımızı anlatmaya çalışır. Canlıdan canlıya geçişlerin nasıl olduğunu yeterli sayıda kanıtla ortaya koyar. Ama buradan çıkan sonuçlar vardır. İnsan dünyanın merkezi değildir. Dünya ve evren, çevremizde gördüklerimiz insan için yaratılmamıştır. Ama bir gerçek vardır ki doğal seçilim yasasına göre güçlü güçsüzü ezer. Böyle bir şey zaten vardır. Darwin bunu söylemeden önce de vardı. Peki zaten var olan bir şeyi söylemek neden suç olsun? Aslında bu da evrim teorisinin bize verdiği bir uyarıdır. Bir anlamda güçlü olun ve kendinizi ezdirmeyin der. Bundan başka bilinçli insanlar olarak yaşadığımız toplumların daha başka kuralları vardır. Örnek olarak insanların yaptığı yasalar vardır, meclisler, insan hakları vardır. Bunlar doğada yoktur. Demokratik yasalar hayvan haklarını bile korur. Yani bir kez daha, bir diktatör başkalarını ezmeye kalkarsa bu onun kötülüğüdür, bilimin değil.

Bilim kötüye kullanılabilir. Einstein E=mc2 dedikten sonra bu formüle dayanarak ABD yaptığı iki tane atom bombasını Japonya’nın üzerinde patlattı. Bugün geldiğimiz nükleer silahlanma hep bu formülün bulunması nedeniyle oldu. Şimdi Japonya’da insanların ölümünün suçlusu olarak Einstein’i ve görelilik teorisini gösterebilir miyiz? Görelilik teorisi vardır ve gerçektir. Nükleer enerji başka birçok konuda insanlığın yararına kullanılıyor. Eğer bu bilgi insana zarar verecek şekilde kullanılıyorsa ne bu bilim adamını ne de bilgiyi suçlayamayız. O zaman da Einsteinizm diyebilirdik. Böyle saçmalık olur mu? Bunu anlayabiliyoruz ama Darwin’i anlayamıyoruz. Çünkü işin ucu başka noktalara dayanıyor. Bazıları bilimin ışığı altında aydınlanmak istemiyor. Çünkü karanlıklar aydınlığa çıktıkça çalışma alanları daralacak ve sonunda yok olacak. Bütün çabalarıyla bunu engellemeye çalışıyorlar.

Hiçbir bilimsel formül kaynağını doğa üstü güçlerden almaz. Hiçbir formülde tanrı katsayısı yoktur. Bilim adamı istiyorsa tanrıya inanabilir ama inancını yaptığı formüle yansıtamaz. Biyolojinin şanssızlığı temelinin canlılık olmasıdır. O nedenle tepki çekiyor. Ancak biyoloji bilimsel olabilmesi için diğer bilimlerde olan kuralları çiğnememek durumundadır. Yani biyoloji canlılığı doğa üstü güçlerle açıklayamaz. Öyle yaparsa bilim olmaz. Ayrıca her bilinmeyen, henüz çözülmemiş şeyi tanrı yarattı diye bitirmek sadece kolaycılıktır ve yanlıştır. Bilim böyle yürümez.

Yaratılışçılar ‘Darwinist’lerin dünyayı esir aldığını söylüyor. Okulların %95’inde evrim teosrisi okutuluyormuş. Papa evrim teorisini kabul etti diye tehdit edilmiş olabilirmiş (Son çırpınışlara bundan daha güzel ne örnek gösterilebilir? Hani diyorlar ya ‘evrimcilerin son çırpınışları’ diye). Benim bildiğim Türk okullarında artık evrim teorisi okutulmuyor. İki kere iki dört eder değil mi? Matematik bütün okullarda okutulur. Ne oldu şimdi? Matematikistler tehditle dünyayı ele mi geçirdiler? Einsteinistler dünyayı ele geçirdiler öyle mi? Fizik, Jeoloji, Paleontoloji, Antropoloji, Genetik, bunlar dünyaca kabul edilmiş bilim dallarıdır. Şimdiye kadar bulunmuş hiçbir bulgu evrim teorisini yanlışlamamıştır. Aksine evrim teorisini desteklemiştir. Ama ne yazık ki bir yerlerde bilim zülfü yare –sevgilinin saçına- dokununca bilim yerine tersini –doğa üstü güçleri- tercih edenler ve bunu topluma zorla kabul ettirmeye çalışanlar çıkıyor. Özellikle Türkiye’de ve kopyaladıkları dayanaksız bilgilerin kaynağı Amerika’da. Yaratılışçılar ve akıllı tasarımcılar biraz akıllansınlar. Çevrelerine biraz daha geniş bakmaya çalışsınlar. Saçmalamasınlar. Bilim kötü yönde kullanılabilir ama ideolojisi olmaz. Gerçek eninde sonunda kendisini gösterecektir.

 
Toplam blog
: 125
: 6625
Kayıt tarihi
: 18.11.09
 
 

İstanbul 1980 doğumluyum. Yüksekokul mezunuyum. İstanbul'da oturuyorum. Dünya ve çevre hakkında düşü..