- Kategori
- Blog
Bin bir kere maşallah
5 küsur yıl önce bende film kopmuştu. Şansım yaver gitti. Beni anlayacak bir psikiyatrist buldum.
Öfkem ve nefretim, beni öldürecek dozun altına indi.
Böylelikle yaratıcılığım, bugüne kadar bin tanesini gördüğünüz gibisinden, yılda bin-iki bin tane makale yazabilir duruma geldi. Bunun da delice olduğunu biliyorum ama öldürücü değil, yaşatıcı bir delilik.
Psikiyatristim benim deli olduğumu kabul etmiyor. Bense deli olduğunu bilen bir deliyim, taa kendimi bildim bileliden beridir.
Delilik hoş mu?
Bu kadar normalin yarattığı bir cehennemde evet.
Ayrıca o cehennemden kaçabilmeyi sağlıyor, çünkü başkalarının duvar gördüğü yerde, siz delik görüyorsunuz ve sıvışıyorsunuz.
5 yıl uzun bir süre. Şeytanım bu kez hoşgörülü davrandı ve Acı’mın öldürücü doza çıkmasına izin vermedi.
Editörler de hoşgörülü davrandı. Tarihin tesadüfü, tam uygun zamanda bu blog kuruldu. Tam uygun zamanda, yayınlandım. Bin metnimin yüz tanesi hedefi on ikiden vurdu. Bunu editörlerin hoşgörüsüne borçluyum. Yazdıklarımın ne anlama geldiğini bilselerdi, editörler de, hukukçular da beni içeri tıkardı.
Sonuç?
Yaşamcıl dertlerim bana biraz mola verdirdi. Sonrası kısmetse, yola devam.