Bin yıllık yalan!

Hint bülbülünü bilir misiniz?

Minicik sevimli bir kuş.

İri bir kafes içinde iki hint bülbülü getirdi bir arkadaşım. "Sen hayvanları seversin, sana aldım" dedi. Belki de kafes o kadar büyük değil ama kuşlar o kadar küçük ki, kafes sanki aslan kafesi gibi göründü gözüme.

Karşılarına geçip seyrettim bir süre kuşları. Aşırı hareketliler. Yerlerinde duramıyorlar. Hint bülbülü ya adları, melodik bir ötüş bekledim onlardan. Bırakın melodiyi en ufak bir ritim duyguları bile yok bu kuşların. Sadece “bık bık bık…” diye bir ses çıkarıyorlar hem de hiç susmadan.

Hemen internete girip araştırdım. Asıl adı ispinoz olan bu kuşların bülbüllerle uzaktan akrabalığı bile yokmuş meğer. Hindistan’la da hiç ilgileri yok, Avusturalya’lılarmış kendileri. Şimdi bu durumda adama sormazlar mı “Hint bülbülü”de neyin nesi diye…

Bir muhatap bulsam soracağım da, nerden bulayım.

Bir de işin beni hayrete düşüren başka bir yönü var. Bu ispinoz cinsinin erkeği imiş yuvayı yapan. Yani bin yıldır biz kadınları ayakta uyutmuşlar “yuvayı dişi kuş yapar” diye.

Şu erkek kuşun cazibesine bakar mısınız? Dişiye kendini beğendirmek için yuvayı yapıyor, içini döşüyor ve geçiyor karşısına kur yapmaya başlıyor. Dişi bu arada salım salım salınıp keyfine bakıyor. İnsanın dişi ispinoz olası geliyor.

*****

Marketin sebze reyonunda yanıma gelen 35–40 yaşlarında bir bey taze bezelyeyi işaret ederek “Bunun dışı da yeniyor mu?” diye sordu. “Hayır, böyle içini açıp (diyerek bir bezelyenin içini açtım) içindekileri yiyeceksiniz.” dedim.

“Peki, dışı yenilenin adı neydi?” diye sordu.

Haydaaaaa…

Ne bileyim kardeşim, dışı yenen bir sürü şey var, senin sorduğun ne renk, ne büyüklükte diyecek halim de yok, zamanım da. Ama adama da bir cevap vermek lazım. “Bamya o bamya” dedim.

Etrafa bakındı, gidip taze bakla sepetinden bir tane bakla alıp geldi ve “Bu mu?” diye sordu.

Ben de etrafa bakındım ve kamera aradım. Kesinlikle bu bir kamera şakası olmalıydı.

Ama yoktu… Kamera yoktu ve adam ciddiydi.

*****

Son sözüm beylere:

Lütfen, “Yuvayı dişi kuş yapar.” sözüne dört elle sarılıp hanımların üzerine yıkılmayın, baklayla bamyayı birbirinden ayırmasını becerin. Bakın elin ispinozuna, ne kadar marifetli.