- Kategori
- Sinema
- Okunma Sayısı
- 268
Binlerce kez iyi geceler

Yağmurlu, puslu bir gün. Hava da soğuk…Yapılacak en iyi şeylerden biri evde oturup film seyretmek...
Çok etkileyici bir dram “Binlerce Kez İyi Geceler.” Başrolde çok beğendiğim bir oyuncu Juliette Binoche var. Öyle sahici bir oyunculuk ki onunki ; hiç konuşmasa bile yüzüyle her şeyi anlatabilir herhalde.
Çok sevdiği eşi ve çocuklarıyla, işi arasında ikilemde kalan savaş fotoğrafçısı bir kadının dramı anlatılıyor filmde.
Juliette Binoche’nin (Rebeka’nın) gittiği yerlerde, savaşların ve yıkımların ortasında ölebileceği korkusuyla yoğun bir tedirginlik yaşanıyor ailede. Özellikle çocuklar çok etkileniyorlar bu durumdan. Bu yüzden de işini bırakmasını istiyorlar annelerinin. O ise işine tutkuyla bağlı ve çok cesur bir fotoğrafçı.
Asıl kırılma noktası, Rebeka’nın büyük kızını da yanında götürdüğü bir geziden sonra başlıyor.
O günden sonra hiç bir şey eskisi gibi olmuyor hayatlarında.
Aile ilişkileri telafisi güç bir yara alıyor yaşananlardan.
Rebeka evden ayrılmak zorunda kalıyor ve bunalıma sürükleniyor.
Daha sonra, Taliban’ın canlı bomba merkezinde fotoğraf çektiği sahneler, küçücük bir kız çocuğunun canlı bomba seçilip hazırlanışı, annesinin vücuduna sardığı bombalarla ölüme götürülüşü ve ardından yakılan ağıtlar dehşet verici ve iç parçalayıcı dakikalardı benim için.
Bunda uzun zamandır her gün canlı bomba ve üzücü bir haberle uyandığımız bir ülkede yaşıyor olmanın payı büyük kuşkusuz.
En yakın Ankara’ya gittim tabi ister istemez …
Senaryosu, oyunculuk performansları, karakterlerin iç dünyalarındaki sarsıntıları yansıtmadaki başarısı, kamera kullanımındaki ustalığıyla çok etkilenerek izleyeceğinizi umduğum, özel bir film.
Uygun bir zamanınızda izlemenizi öneririm.
FİLMİN KÜNYESİ
Vizyon Tarihi: 28 Mart 2014
Yapımı : 2013 - Norveç, İrlanda, İsveç
Tür : Dram
Süre: 111 Dak.
Yönetmen : Erik Poppe
Oyuncular : Juliette Binoche, Nikolaj Coster-Waldau, Lauryn Canny, Maria Doyle Kennedy, Larry Mullen Jr.
Senaryo : Erik Poppe, Harald Rosenløw-Eeg
Yapımcı : -
Diğer Adı : Tusen ganger god natt
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

tıp okuyan ev arkadaşlarım vardı.psikiyatri stajı yaparlarken yanlarına gittim.bazı hastalar çok tuhaftı.bunlar ne olacak buradan çıktıktan sonra diye sordum.cevap;bunların çoğunu mafya,terör örgütleri kullanıyor,takip ettiklerinin yanında bazıları ilaçları bırakıp gözden kayboluyor.bunları işliyorlar bazı maddeler veriyorlar.bizim normal akılla anlayamayacağımız hallere giriyorlar, sonrası malum ankara suruç vb.olaylar. artık sağlıklı,mutlu olma isteğimi askıya aldım,hele hele böyle bir dünyaya çocuk getirmek,aman aman!m.mungan'ın bir fotoğrafa yazdığı gibi;''hayatta kal,gerisi kolay...''
die stimme des mondes 25.10.2015 11:41Aklınıza ülkemizde yaşananların gelmesi çok doğal.yalnış hatırlamıyorsam,filmin bir sahnesinde rebacca havaalanında istanbul'a ve kabil'e bilet kesiyor.Ben Markus'u anlamadım,adam hem eşini,kızını kenya gibi yere gitsinler diye cesaretlendiriyor,sonra da eşini sorumlu tutuyor.Kenya'nın her tarafı güvenli olsa ne olur?yazı üzerine filmi izledim,pişman olmadım doğrusu,sizin bu filmi izlediğiniz saatlerde ben de ''Tarafsız Bölge (No Man's Land)'' filmini izliyordum,izlemediyseniz öneririm.
die stimme des mondes 22.10.2015 21:51- Cevap :
- Evet Rebeka İstanbul üzerinden Kabil'e gidiyordu. Ama daha çok çocuğun canlı bomba seçilişinden ve hazırlanışından etkilendim ben. Bizdeki canlı bombaları düşündüm. Onlar kendileri gönüllü gidiyorlar canlı bomba olmaya. Nasıl bir haleti ruhiye akılla açıklanabilir bir yanı yok. Rebeka'nın kızının ödevi vardı hatırlarsınız. Markus o nedenle sıcak bakmıştı gitmelerine. Bu denli büyük bir tehlikeyle karşılaşacakalırını düşünmemiş olabilir. Ama onu asıl çileden çıkaran Silahlar bombalar patlarken Rebeka'nın kızını orada bırakmasıydı. Nitekim çocuk çok etkilenmişti bu durumdan ve babasına söylememeleri gerektiğini söylemişti. Markus'un aşırı tepkileri bu olayı öğrendikten sonraydı. Teşekkür ederim güzel katkınız ve "Tarafsız Bölge" film öneriniz için. Kısa zamanda izlemeye çalışacağım. 24.10.2015 12:10
En büyük yalanların bilge adamları çıkarları uğruna dinimizi kullanıp akılları çeldi hep.IŞİD terör örgütünde de aynı yöntemler kullanılıyor.Alamut Kalesi'ndeki Hassan El Sabbah'ın fedailerinin bir başka versiyonu...İçler burkan bu dramı izleyeceğim geceye doğru.Önerdiğiniz için teşekkürler sayın Hamra.Selem ve saygılarımla.
Abbas Oğuz 22.10.2015 20:56