Bir usta bir Dünya : Özdemir Asaf

Caddebostan Kültür Merkez’indeydim. Özdemir Asaf için gitmiştim oraya. Serginin hemen girişinde, merdivenlerin önünde kocaman, siyah beyaz bir fotoğrafın içinden sıcak, insani  bakışlarla “hoş geldiniz,” der gibi gülümsüyor ve şöyle sesleniyordu ardından:

“Tüm dünyayı kucaklamak istedim, kollarım yetişmedi.”

Onunla ilk tanışmamızı bir sahaftan alınmış, eprimiş bir kitabıyla olmuştu. Kapağında çay lekeleri olan bir kitap. Benden önceki sahibi de onu severek okumuştu belli ki. Ama iyi koruyamamıştı.

“ Sen Sen Sen “ bana sevgilimin armağanıydı. Üsküdar’da, denize bakan bir çay bahçesinde  şiirler okumuştuk içinden, saatlerce…O kitap şimdi yanı başımda. 1956’da Yuvarlak Masa Yayınevinden çıkmış. Yani Özdemir Asaf hayatta  o zaman ve bu  kitabın ilk baskısı. Sergilenen kitapların arasında, onun bir eşiyle karşılaşınca, ne çok sevinmişim ki; aksimi gülümserken yakaladım, kitapların konulduğu bir konsolun camında. Rastgele bir sayfa açıyorum şimdi kitaptan. “Bir kelimeye bin anlam yüklediğim zaman sana sesleneceğim” diyor. “Ultra” şiirinde. Ve bu kısacık  diziler O’nun şiirlerinde düşünce ve duygularını yoğunlaştırmadaki özgünlüğünü yansıtmadaki ustalığına verilebilecek örneklerinden sadece biri…

Bu özelliğini pek çok uzun şiirlerinde de görmek mümkün kuşkusuz. Yine aynı kitaptan bir başka örnek bir vermek gerekirse:

KALAN

Bir şey kaldı gecelerden birinde

Senden.

Öncesinde bilinmemiş bir şey,

Silinmez bir ses gibi giden…

Kelimelerden büyük, kelimelerin içinde,

Bir şey kaldı senden

Yaşamaların arasında kaçamaklı.

Veriliş rengi başka, alınış rengi başka…

Söylemeye vakit kalmadan

Dudakların altına bırakılmış bir şey.

Karanlıkların tam ortasında bir kırmızı nokta…

Gözlerce pırıl pırıl ellerce saklı.

Bir şey kaldı bir denizin kıyısında senden,

Bakışlarla yüklü,  söylemlerle sessiz…

Seninle dolu, seninle sensiz bir şey…

Arandıkça bulunmamış yıllar yılı,

Bulundukça aramaklı.

İç dünyasının ve ifade gücünün zenginliği, insana bakışındaki sevecenlik, çelişmeli ve oyunlu dili, düşünceye ağırlık veren bilgeliği ve duyguları yansıtmadaki derinliğiyle çok etkileyici bulduğum ve sevdiğim bir şairin dünyasına ve yaşadığı döneme tanık olmak  bir nefesti benim için her gün acı haberlerle sarsıldığımız, ülkece zor günler yaşadığımız şu günlerde. ..

Size de öneririm.

Not : Bu sergiyi 10-Ekim cumartesi günü dolaştım. Eve dönüş yolunda radyodan Ankara’da ki faciayı öğrendiğimde paylaşma arzumu kaybettim doğal olarak. Her ne kadar yitirdiğimiz canlarımız için acımız davam ediyor olsa da ancak bugün serginin kitabını yeniden karıştırırken, sanatın yapıcı gücüne olan inancımla cesaretimi toplayıp yazabildim sizler için. Sevgiyle, dostlukla, Barışla!..Huzur içine uyusun CAN’larımız…Acılar bizden uzak olsun!..