- Kategori
- Haber
Binlerce Yıllık Yünüm Böğet Şenlikleri Yapıldı

Yünüm Böğet, bir Çoban Bayramıdır
- Kökeni, tarihimizin binlerce yıllık Orta Asya yataklarına uzanan Yünüm Böğet Şenlikleri yapıldı
Burdur’un Tefenni ilçesi Hasanpaşa beldesinde düzenlenen şenliklerle, kökeni binlerce yıllık tarihimizin Orta Asya yataklarına dayanan, Selçuklulardan ve Osmanlılardan geçerek zamanımıza kadar sürdürülen onlarca asırlık gelenek Yünüm Böğet (Koyun yıkma), geleneksel ve tarihsel bir ritüel olarak canlandırıldı.
Burdur’da onlarca asırlık Yünüm Böğet (Koyun yıkma) geleneği ya da Çoban Bayramı, Hasanpaşalılarca ve çevre köylerin de katılımıyla düzenlenen şenliklerle sürdürülüyor. Tarihimizin Orta Asya yataklarına dayanan, Selçuki ve Osmanlı Devletlerinde sürdürülerek bu günlere ulaşan bu gelenek Hasanpaşalıların sahiplenmesiyle devam ediyor. Etkinlik kapsamında koyun sürülerinin çobanlarıyla birlikte sudan geçişi renkli görüntülere sahne oldu.
- GEÇMİŞİ BİNLERCE YILLIK TARİHİMİZİN ORTA ASYA YATAKLARINA DAYANAN BİR TÜRKMEN ÇOBAN GELENEĞİ: ÇOBAN BAYRAMI
Geçmişi tarihimizin Orta Asya yataklarına kadar uzanan, 9 asrı bulan Selçuklu ve Osmanlılar zamanında da sürdürülen binlerce yıllık Yünüm Böğet eğlencesine katılacak koyunlar, Beydağları’nda bulunan bir tür taştan elde edilen kırmızı renkli boyayla boyandı. Koyun sürüleri şafak vakti silah sesleri ve ıslıklar eşliğinde böğetteki (göletteki) sudan geçme yarışması yapıldı.
Yünüm Böğet Şenlikleri’nde 10 civarında çoban sürüleriyle yarıştı. Kalabalık gruplar halinde Hasanpaşa ve civar köylerden gelen vatandaşlar, koyun sürülerinin sudan geçişi ve yıkanışını izlemek için sabaha yakın şafak vakti yünüm alanı göletin çevresinde toplandı. Koyun sürüleri, başlarında çobanları ve önde lider koyunlar olmak üzere böğet alanında bir tepenin arkasına yerleştirildi. Hakem heyetinin belirlediği sıraya göre, önlerinde çobanla kırmızıya boyanmış elciklerin (lider koyunların) önderliğinde tepeden aşağıya böğete doğru koşarak indiler ve böğette suyu geçmeye çalıştılar. Şafak vaktinin üşütücü serinliğine rağmen çobanlar da en önde koyunlarla birlikte suya daldılar. Ancak bazı çobanların koyunları suya girmek istemedi. Bunlar yarışı kaybettiler. Koyunların geçişi sırasında vatandaşlar da silahla havaya ateş ederek koyunların geçişini sağlamaya çalıştı.
Jüri üyeleri yarışmaya katılan bütün yarışmacılara ödül verdi.
- RAMAZAN KERİM ÖZKAN, “TOPRAKLA KOYUN, GERİSİ OYUN!”DERKEN, BURUR VALİSİ YILMAZ, “SABAHA KADAR KAFA ÇEKİP SİLAH ATMAK” ŞEKLİNDE YORUM YAPIYOR
Yapılan kültürel ritüel için, 22-23-24’ncü dönem CHP Burdur Milletvekili ve Türk Parlamenterler Birliği Başkan Yardımcısı Ramazan Kerim Özkan’ın, “toprakla koyun, gerisi oyun” şeklinde değerlendirme yaptığı, bölgenin toprağına ve koyununa sahip çıktığı, Hasanpaşalıların örf ve adetlerin YAŞATTIĞINI belirttiği (YAZI İÇİN TIKLAYINIZ) Burdur Valisi Şerif Yılmaz’ın da “sabaha kadar kafa çekerek silah atmak bizim kültürümüz de yoktur” diye eleştirdiği (HABER İÇİN TIKLAYINIZ) Yünüm Böğet, yazar Şükrü Elçin'e göre, Türk boylarında hayvan kültü ile ilgili “saya gezme” (uğur ve bereketin temsili oyunu) ve “saya türküleri” gibi kültürlerin uzantısını oluşturan bir gelenektir.
TOPRAĞINA VE KOYUNUNA SAHİP ÇIKMA KÜLTÜRÜ
Her yıl Hasanpaşa köyünde Ağustos ayı sonlarında ya da Eylül başlarında yapılagelen toprağına ve koyununa sahip çıkma geleneğidir. Koyun otlatma sezonu bitimi koyunların sahiplerine teslim edilmeden önce yıkanıp temizlenmesi amacıyla yapılan bir törendir. Aynı zamanda bir Çoban Bayramı’dır.
- YÜNÜM BÖĞET’TE İŞİN ÖZÜ VE ÇOBAN BAŞARI ŞARTI, ÖZEL BİR BOYAYLA BOYANAN ELCİKLERDİR
Geleneğin uygulanmasına hazırlık olarak, çobanlar kendilerine en çok bağlı olan ve “elcik” denilen koyunları seçerler. Çobanın elcik koyunları lokum, şeker, arpa vb ile özel olarak besler. Elcik koyunlar aşı taşı denilen ve Beydağları’nda bulunduğu belirtilen bir taştan elde edilen boyayla boyanır. Çan gibi, ipten püskül gibi süs araçlarıyla süslenir.
- TOS TOS TÖRENİ, YÜNÜM BÖĞET’İN BİR ÖN PRATİĞİDİR
Yünüm Böğet gününden bir gün önce çobanlar tatbikat yaparlar. Sürüyü otlatan çoban, sürüsünün önünde çobanlara özgü haykırışları ve naralarıyla koyunları tepeden aşağıya koşarak indirmeye çalışır. Bu bir nevi koyunların böğete indirilme denemesidir. Yapılan bu törene “tos tos” denir.
Çoban sürünün önünde koşar. Yakınları sürünün arkasından silah atarak ses çıkarırlar ve sürü yokuş aşağı çobanın arkasından böğete doğru koşar. Önce çoban suya girer. Sonra koyunlar çobanın arkasından suya iner. Önemli olan 200-300 koyundan oluşan sürünün tamamının, çobanın arkasından kendiliğinden suya girmesidir.
Çoban suya girince çobanının arkasından koyunların suya girişi, izleyici halk tarafından büyük bir merakla gözlenir. Çobanın arkasından hiç tereddüt etmeden suya inen sürü olduğu gibi, suya girmekte tereddüt eden sürü de olur.
Koyunlar suya indikten sonra çoban sürüsünü nerelerde otlattı, ne gibi sırları varsa açıklar. Çobanlık yaparken sürüsünü otlatırken verdiği zararlar varsa affedilir.
- ÇOBANLARIN SUDA ATTIKLARI NARALAR
Ben bu koyunları ekili tarla içinde gütmedim
Sabaha kadar karı koynunda yatmadım
Hırsızlık koyun alıp satmadım
Emek çektim dayılar, emek
Muhtar koyunu gibi ekin yedirmedim
Fasulyeden bıktım, pancar isterim
Merada güttüm, dayılar
Muhtar aza kıskandı bu sürüyü
Bana koyun güdemez diyenler pişman oldu
Faydalanılan kaynaklar:
Prof. Dr. Şükrü Elçin- Halk Edebiyatı Araştırmaları -Akçağ Yayınları -Sayfa: 508-512
National Geographic 2003 yılı Mart Sayısı (Çobanların Bayramı)
Atlas Dergisi -2006 yılı Şubat Sayısı (BURDUR Çobanların Bin Yıllık Bayramı)
The Gate Dergisi -2006 yılı Ekim Sayısı
Fotoğraf: Hasan Akın
12.04.2013’te 32. İstanbul Film Festivalinde gösterime giren; Derviş Zaim’in yönettiği ve Hasanpaşalı 3 çobanın başrolde oynadığı ”DEVİR” filmi.
İn SlidShare ( TIKLAYINIZ)