Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mayıs '11

 
Kategori
Güncel
 

Bir, 1 Mayıs Anısı...

Bir, 1 Mayıs Anısı...
 

demokrasinin gereği...


Tarih tekerrürden ibarettir sözü , ne kadar doğrudur bilemem ama üniversitelerdeki gençlik olayları, otuz yıl önceki ile kıyaslanamayacak kadar azaldı. Bu, nice canları yakan olaylar ; yerini, Güneydoğu ve Doğu'daki terör olaylarına bıraktı.. Dünya'yı parmağında oynatan kuklacılar, ipleri o tarafa kaydırdı... "Seksen öncesi" diye anılan, o dönemde, radyolar her iki taraftan ölen öğrencileri, savaş şehitleri gibi sıralayarak duyururlardı. En şanssız bizlermişiz diye düşünüyorum şimdi. En güzel geçmesi gereken o ; aileden uzak, ayaklarımızın yere basmaya başladığı, ileriki yaşamımız için bilgi birikimi yapmak üzere zorlu engelleri aşarak girdiğimiz , üniversite yılları... Derneklere kayıt olmam veya aktif olarak toplantılara katılmam için her iki taraftan gelen önerileri geçiştirmeyi becerebildim. Ev arkadaşlarım sağ görüşlü, okuldaki grup arkadaşlarım sol görüşlü idi... Sağcılar okulu ele geçirdiklerinde, arkadaşlarla haber gönderdiler "Gelsin ona bir şey olmayacak" diye...Ama korkudan gidemedim ve devamsızlıktan sınıfta kaldım. Bir yıl sonra, Ecevit'in kısa bir dönem başbakanlığı döneminde ise,polis kordonu içinde okula , sınavlara gittik, o şekilde okulu bitirebildim. Okulun bahçesinde, zincir ve taş yağmuru içinde kalışım, sınıf kapısına yığılıp kırmaya çalışan "öğrenci" ler, içerde masa ve sandalyeleri yığarak polis gelene kadar ecel teri döküşümüz ...Hiçbir olaya karışmadığı halde bir arkadaşımızı kurban seçmişti militan öğrenciler...Gözümün önünde karate vuruşu ile hastanelik ettiler...Nasıl korkmadan gidebilirdim ki...

Bugünkü gibi her iki düşünceden gençler, ülke için kendi görüşünün daha iyi olacağından hareketle, bir şeyler yapma arzusunda idiler, aralarında kışkırtıcı provakatörler ya da beyni yıkanmış fanatikler olmasa bu kadar kanlı olaylar olmazdı...

Orta halli bir öğretmen ailesinin, kendi halinde bir kızı olarak, İstanbul'a gittiğimde, "ülke ve dünyada neler olup bitiyor " diye bir tasam yoktu açıkcası... Fırsat buldukça; Kadıköy,Osmanbey, Şişli'de gezer, paramızın yettiği kadar alış veriş yapardık ev arkadaşlarımla,arada tiyatroya giderdik... Birgün , sınıftaki arkadaşlar "Taksim'e 1 Mayıs kutlaması'na gideceğiz" dediler.Bana "sen de gel" dediler... Olayın kapsamından,amacından bihaber , sabah geldim okula. Karadenizli bir arkadaşımın "Aynur'u da gominist yaptık ya... " cümlesindeki ince alayı pek de umursamadım... Aslında çok da haksız değildi arkadaşım, çünkü üzerimde Karaca'dan aldığım bilekten bağlamalı gri süet ayakkabılarım, buna uygun empirme desenli döpiyesim vardı... Taksim'de konuşmalar,sloganlar eşliğindeki kutlamaları, bir festival havasında izlediğimi anımsıyorum...Sonradan öğrendiğime göre geniş kapsamlı ilk 1 Mayıs kutlamasıymış o günkü kutlama. Ancak bir yıl sonra 77'de, babamın görevi dolayısıyla bulunduğumuz Kırklareli'nde, radyodan duyduğumda o trajediyi , ne denli bir öneme sahip olduğunu anladım, 1 Mayıs tarihinin...

Bu yazıyı yazmak için şöyle bir bakayım dedim Google'a."1976 1 Mayıs "diye yazınca ,Kemal Türkler'in konuşmasını, Taksim deki kutlamaları gösteren videoyu buldum. Kendimi veya arkadaşlarımı aradı gözlerim... Çok gülerdim herhalde görseydim kendimi o kıyafette... Eşime anlatırken de gülüyorum. Kot pantolon yerine öyle bir giysiyi tercih edişimi...

O zamanlar nice gencecik fidanlar gitti, annesinin babasının göz nurları...Sonrasında da vatan görevine gönderilen , çoğu kırsal kesimden, kınalı kuzular... Nasıl zalimce bir tezgâhtır ki bu, kimsenin gücü yetmiyor bozmaya ... Ya da, güçleri yetse de, kimileri o tezgâhtan nemalandığı için, kan emmede bir beis görmüyor...

1 Mayıs işçi bayramı kutlu olsun...

 
Toplam blog
: 307
: 1382
Kayıt tarihi
: 08.08.07
 
 

Emekli Türkçe öğretmeniyim.Şimdi Marmara Üniversitesi bünyesinde bulunan, Atatürk Eğitim Enstitüsü ..