- Kategori
- Sağlık
Bir, kırık kol hikayesi

Cumadan kolun kırılırsa ne olur. 1. Şık paranız varsa gider en iyi bir hastahanede o gün tedavi olur ve acılarınıza son verirsiniz. Ya paranız yoksa?
İşte bu durumda önce hastahaneye gidersiniz, akşamüzeri olduğunda mesai bitmiştir, sizden ameliyat için pazartesiyi beklemeniz söylenir. Çare ararsınız 400-500 ytl para bulursanız ameliyat olacaksınız, yoksa acılar içinde kolunuzu kaybetme pahasına 3 gün bekleyeceksiniz. Üçüncü günün sonunda lütfen ameliyat olursunuz minnetarlık duyarak.
Yaşanan bu olay gerçek cumadan pazartesiye beklenen bir kırık kol insana ne acılar verir bilmem bilirmisiniz?
Ülkemizde sağlık reformu adı altında ortaya çıkan rezaleti nasıl kabulleniyoruz hala anlamıyorum. Zaten sorunlu olan bir sistemi birde paralı hale getirdik ki eziyeti para ile çekiyoruz artık. Son zamanlarda sağlık kuruluşlarına işi düşenler oradaki tartışmalara mutlaka tanık olmuşlardır. Gelecekte bu tür tartışmaların dahada büyüyeceğini kestirmek güç değil.
Eskiden devlet hastahaneleri iyi kötü bir hizmet sunarlardı. Ameliyatlar dışında pek de para ödemezdiniz. Ameliyatlarada “bıçak parası” adı altında pek de etik olmayan bir ödeme yapardınız genellikle. Yada doktor iyi muayene etmiyorsa muayanehanesine gider bir vizite ücreti öder orada muayene olur, devlet hastahanesinde sevke ilaçlarınızı işletir ucuz bir maliyetle birterdi bu iş. (Hasta- hekim arasına oysa asla para ilişkisi girmemeli.)
Bu gün ise bu sıkıntılı olan sistem özel hastaheneler yoluyla dahada bir çekilmez oldu. Muayene parasına ilaveten, her türlü tetkik için ücret öder olduk. Bu gün ödenen miktar kısa bir gelecekte katlanarak aratcaktır da. Devlet hastahanesindeki yoğunluk da özel hastahanelere taşındı kalitede giderek düşmekte. İlaçlarımızı alamaz olduk çoğunlukla, bir çok kalem ödenmiyor (sanırım 150 kalem), bu yıl için 1000 kalem daha ilaç ödenmeyeceti insafa geldiler 750 kalem ilaç ödeme kapsamı dışına çıkacak. Yani artık sosyal güvenlik için ödediğimiz kendi paramızdan ilaç ve tedavi masraflarımızı alamayacağız. (bu paralar ne oluyor?) zaten platin, protez, gözlük, diş vb tedavi masrafları tarih olmak üzere. Çoğunda zaten çok yüksek katkı payları ödüyoruz.
SORUYORUM; biz yurttaşların sağlığını, beslenmesini, eğitimini, işini yani geleceğimizi düşünmeyenler, güvenliğe neden bu kadar kaynak ayırırsınız ki? Zaten o güvenlik de bizleri korumuyor, hrant dink’i korumadığı gibi, sokakta kapkaçı engeleyemediği gibi, yolsuzlukların önüne geçemediği gibi vs. vs....
Lütfen bir kez daha düşünün nereye gidiyoruz?