Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ocak '10

 
Kategori
Çocuk Psikolojisi
 

Bir acayip gelecek...

Bir acayip gelecek...
 

Simoş'um daha küçükken :)


Benim kız okuldan günlük haberler sunuyor akşamları...

Yemek sonrası mutfağı toparlarken bazen dinliyorum bazen de o kendince mühim konuların ince ayrıntılarında gezerken sıkıntıdan bayılaraktan suyla oynuyorum...

Arada " Değil mi ama anne? Haksız mıyım? Diye sorarsa kendime gelip konuya vakıf olmaya çalışıyorum.

Kızımın ilgi odağı kıyafetler... Kıyafetlerdeki renk uyumları, değişik kombinasyonlar vs.

Hangi kız o gün ne giyinmiş, beden eğitimi dersinde hangi eşofmanın altına hangi renk spor ayakkabılar giymiş, uymuş mu uymamış mı mesele büyük...

Bir de yaramaz oğlan çocuklarının günlük itiş kakışlarını büyük heyecanla anlatıyor...Şu erkek çocukları ne komik, şimdiden neyi paylaşamıyorlar bilmem ki, şiddete felaket eğilimli bir nesil maşallah... Şimdiye kadar ki nesil hiç değildi ya...Allah sonlarını hayır etsin.

Geçen akşam heyecanla geldi; - Anne bugün ne oldu biliyor musun ?

- Hayırdır kızım ?

- 6. Sınıfta bir abi var, gelmiş bugün bizim sınıftan (5.Sınıftalar) Kerem'e...

- Eeee ?

- Benim boğazımı sıksana demiş ?

- Pardon ?

- Boğazımı demiş yaaa, sıksana son kuvvet demiş ?

- Manyak mıymış o ?

- Anne Kerem'de sıktı son kuvvet...

- Aaaa Kerem de manyak...

- E ne yapsın çocuk, abi öyle dedi.

- Kızım iyi misiniz siz ? Her denilen yapılır mı ?

- Ya neyse ya, bir dinle.

- Eee peki ?

- Abi bayıldı.

- Yok artık...

- Valla düştü bayıldı.

- Yuhhh ? Ne yaptınız kızım ?

- Rehber öğretmenle, müdür koştu geldi, hastaneye götürdüler.

- Tövbe yarabbim... (Ya kim diyor şimdiki çocuklar akıllı falan diye ya...)

***

Anneme rahat battı, 10 yıllık emeklilik sonrası kalktı iş açtı başına. Küçük bir tuhafiye dükkanı açtı, işletiyor.

Simay okuldan çıkınca artık bir arkadaşına gidiyor ben işten gelene kadar arkadaşının annesi bakıyor...

Annemin alakasına ve güzel yemeklerine alışmış kızım için bu süreç biraz sancılı geçiyor.

Kendisine göz kulak olan kadıncağınızın yemeklerini sevemedi.

Ben sadece 2 saat baktığı için yemek yedirmemesini, akşam bizimle yemek yiyeceğini söylediğim halde, kadıncağızın okul sonrası çocuklarını doyururken, bizimkini de doyurmadan içi rahat etmiyor sanırsam.

Her akşam mızmızlanıyor kız ;

- Anne ya karnabahar yamış içinde havuç da var iğrençti, ya da ;

- Anne ya buğdaydan kusmuk gibi birşey yapmış (keşkek sanırsam) zorla yedirdi gibi...

Geçen akşam artık ne yedirdi bilmiyorum ama benimki evde düşünceli...

Düşündü, düşündü sonra döndü bana;

-Anne dedi ben bir şey buldum.

- Hayırdır ne konuda ?

- Elmas Teyze konusunda.

- Lütfen Simay, sakın kadının kalbini kırma, yediğini ye, yemediğin tabağında kalsın.

- Tamam anne öyle yaparım da benim bulduğum başka.

- ?

- Şimdi bir akşam sohbet arasında ona " Elmas Teyze" diyeceğim.

İkinci akşam yine laf arasında sadece " yemeklerin" diyeceğim.

Üçüncü akşam da " çok "

Dördüncü akşam " kötü" diyeceğim.

- ???

- Anne anlamadın mı ? Böylelikle ona hem yemeklerin çok kötü demiş olacağım içimde kalmayacak, hem de kalbini kırmamış olacağım.

- Hahahahahaha :)))))

Ne bileyim bu çocuklar çok alem... Bazen "çok çocuk" lar... Bazen de yaşlarından " kocaman" :)

 
Toplam blog
: 149
: 1089
Kayıt tarihi
: 24.08.07
 
 

Rakamlardan vakit buldukça harflere bulanan, okuyan, yazan bir mali müşavirim. Anneyim. Hayatı ya..