- Kategori
- Blog
Bir Adalar davetinden bana düşen hüzün
Burgaz hassastır, hüzün doludur.
Anlaşıldı.
Bu perşembe blog ailesi olarak sende kahkahalarımızı denize ve bulutsuz mavi gökyüzüne salamayacağız Burgaz.
Ben gelirim.
Aşk'ın elleri ellerimde, birlikte, martılar, kediler, köpekler, atlar yürürüz; sen, sende yürünmesini seversin Burgaz, bilirim.
Yorulduk mu, kuruluruz bir köşene.
Bir beyazı ben kaldırırım havaya, bir beyazı Aşk, bir beyazı, beyazları bir iki dost kaldırır havaya! Sait Faik'in şerefine içeriz Burgaz, insanların, insanlarının şerefine!
Sende bu perşembe daha kalabalık gürlemeyi isterdik ama...
Blog alemi ile Sait Faik'in insanları Burgaz'da buluştular!!!
Senin her halin bir başka güzeldir Burgaz, biliriz. Lakin c.tesi mi, pazar mı, ı-ıh! Sen bile o günlerde kendinde saklanırsın, bilirim.
Benim elimde bu İstanbul'da bir perşembeler var, özgürlük adı.
İsterdim Burgaz severlerle, sırf Burgaz'ı sevdikleri için o sevgide bulutsuz mavi gökyüzüne karışmayı. O mavilikte Sait Faik'le de kadeh tokuştururduk hani.
Burgaz demek, biraz da hüzün demektir be!
Bu perşembe, hani kar (!) yağmazsa, yoğun yağış (!) yolumuza çıkmazsa Burgaz'da olacağız, saatin ne önemi var; Aşk, bir iki dost, beyaz ve mavi ve yeşil ve özgürlük ve ben gönül gönüle mutluluğu resimleyeceğiz.
1.Not: Sait Faik'ten olmasın, senden, benden, aşktan; her şeyi olduğundan öte önemseyip, abartıyoruz.
2.Not:
Bu bir Adalar davetiydi,
Burgaz bizi davet etmişti,
daha güzeli, seçmişti,
perşembe perşembe;
eee iş var güç var,
nasıl olacak perşembe perşembe,
şunu yapsak c.tesi pazar;
Burgaz, İstanbul'un
üstüne yığıldığı
o günleri istemez ki,
istemez gerçek dışı,
samimiyetten uzak
kahkahaları bedeninde.
Canım Burgaz,
hassastır,
hüzün doludur.
Ş.Y.
Bu perşembe blog ailesi olarak sende kahkahalarımızı denize ve bulutsuz mavi gökyüzüne salamayacağız Burgaz.
Ben gelirim.
Aşk'ın elleri ellerimde, birlikte, martılar, kediler, köpekler, atlar yürürüz; sen, sende yürünmesini seversin Burgaz, bilirim.
Yorulduk mu, kuruluruz bir köşene.
Bir beyazı ben kaldırırım havaya, bir beyazı Aşk, bir beyazı, beyazları bir iki dost kaldırır havaya! Sait Faik'in şerefine içeriz Burgaz, insanların, insanlarının şerefine!
Sende bu perşembe daha kalabalık gürlemeyi isterdik ama...
Blog alemi ile Sait Faik'in insanları Burgaz'da buluştular!!!
Senin her halin bir başka güzeldir Burgaz, biliriz. Lakin c.tesi mi, pazar mı, ı-ıh! Sen bile o günlerde kendinde saklanırsın, bilirim.
Benim elimde bu İstanbul'da bir perşembeler var, özgürlük adı.
İsterdim Burgaz severlerle, sırf Burgaz'ı sevdikleri için o sevgide bulutsuz mavi gökyüzüne karışmayı. O mavilikte Sait Faik'le de kadeh tokuştururduk hani.
Burgaz demek, biraz da hüzün demektir be!
Bu perşembe, hani kar (!) yağmazsa, yoğun yağış (!) yolumuza çıkmazsa Burgaz'da olacağız, saatin ne önemi var; Aşk, bir iki dost, beyaz ve mavi ve yeşil ve özgürlük ve ben gönül gönüle mutluluğu resimleyeceğiz.
1.Not: Sait Faik'ten olmasın, senden, benden, aşktan; her şeyi olduğundan öte önemseyip, abartıyoruz.
2.Not:
Bu bir Adalar davetiydi,
Burgaz bizi davet etmişti,
daha güzeli, seçmişti,
perşembe perşembe;
eee iş var güç var,
nasıl olacak perşembe perşembe,
şunu yapsak c.tesi pazar;
Burgaz, İstanbul'un
üstüne yığıldığı
o günleri istemez ki,
istemez gerçek dışı,
samimiyetten uzak
kahkahaları bedeninde.
Canım Burgaz,
hassastır,
hüzün doludur.
Ş.Y.