Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Kasım '09

 
Kategori
Öykü
 

Bir aşk hikayesi

Bir aşk hikayesi
 

Allahım dermansız dert vermesin. Böyle bir derdide kimsenin başına vermesin...


Aslı ve Ali aslında her ikiside uzaktan akrabam hatta çok sevdiğim kardeşlerim benim. Günlerden birgün aslı ve ali bir düğünde karşılaşırlar. Gün geçtikçe bu karşılaşma sıkça olur. Ama birbirinden habersiz şekilde. Birbirine ilgi duyarlar. Derken ardından her iki kardeşim dertelerini bana anlatırlar...

-Aslı; abla sana bişey anlatacağım ama nasıl bilemiyorum. Seni dinliyorum saklamana gerek yok canım. Sen anlatabildiğin kadar anlat bana. Abla Ali nasıl bir çocuk sence diye sorar. Canım Ali benim kardeşim gibidir. Onu çok severim hatta akrabamızda ama neden sordun bunu bana. Abla anla işte yani ben... Bensem anlarım aslınca ne kadar birşey olduğunu vede açıkça herşeyi anlatır Aslı bana...

-Ali; Birgün okuldan gelirken Ali karşıma çıkar. Abla senle konuşabilirmiyiz der. Tabiki neden olmasın, yolun kenarına geçer herşeyi uzunca anlatmaya başlar. Abla aslında ben biraz onunda hissettiğine inanıyorum sence böyle birşey olabilirmi der. Bensem gülümsemek geldi. Her ikiside birbirinden habersiz dertelerini bana anlatırlar. Ali aslında bir sırdı ama seni böyle dertli görünce şaşkın oldum. Aslıda aynı şeyleri birkaç gün önce bana anlatmıştı hatta aramızda kalsın demişti ama senin bu halini görünce sana söyledim. Bak ben eve gideyim oradan Aslıya gideyim tamam. Ben anlatırım olanları sana haber verir senle yaparsın geri kalanları demi. Tamam abla ne demek sen haber ver ben yerine getiririm.

-Aslı ' ya gider anlatırım herşeyi... Canım siz aslında nede böyle içlnemişsiniz. Herşey yerini bulmuşken. Aslı Ali seni arayacak bundan sonrası sizin, aslında ben bişey yapmadım, dertlerinizi bana anlattınız o kadar tamam mı canım. Tamam abla der ve ogün bir arkadaşlığa başlarlar.

Aslı ve Ali iki yıl boyunca bir arkadaşlık sürerler.

-Ali üniversiteyi bitirir. Ardından yine bizim evin yolunu tutar. Annesi ve Ali gelir bize, Abla biz Aslıyı isteyeceğiz nasıl olur bilemiyoruz. Derken herşey yoluna koyulur ve Ali Aslıyı istemeye gider Annesiyle. Bütün olumsuzluklara rağmen Aslı ve Alinin tatlısını yeriz.

Ardından nişandı düğündü derken küçücük bir yuva kurarlar. Çok mutluydular bende mutlu oldum onlarla beraber.

-Aslı nın bir oğlu olur. Ardından minik oğlunu görmeye giderim lakin Aslının bir derdi vardı. Aslı neden böle rahatsızsın anlatırmısın diye sorarım. Aslı utanır. Devreye Annesi girer. Kızım bizim Aslının ameliyatında sorun var, herşeyi anlatır. Aman Allahım derim, ardından Ablamı arar herşeyi onada anlatırım ondan bilgi alırım. Ablamsa hacer hiç durmasınlar hemen hastaneye gitsinler böle bişey nasıl olur der ablam sinirlenir. Derken Aslıyı hazırlarız hemen hastaneye gideceğiz. İlçedeki hastane ise çukurova hastanesine sevkeder. Oradaki doktor kızar, bu hemşireler nasıl hemşireymişte, ebeymişte bu hatayı yapmışlar der. Hemşire ve ebeler Aslıya yalnış bir amaliyat yaparlar doğum esnasında... Çukurova hastanesindeki Doktor; Aslının zarara uğradını kontrol eder ve organlarını dışarıya çıkarır, öyle tedavi görmeye başlar. Aslı ikiaydır tedavi altındayken sonunda doktor amaliyata çağırır. Ardından kalbinin sorunlu olduğu anlaşılır. Doktor eğer biz bu kızı ameliyat yaparsak masada kalacağını söyler. Aslı ölümle kalım arasında bir hayatla savaşmaya başlar. Bir taraftan minik oğlu, bir taraftan böyle bir dert herkesi üzer. Ameliyat olmazsa organları dışarıdada yaşamak sorunlu her türlü rahatsızlıkla karşılaşacak, ameliyat olursada yaşama şansı zorlanacak. Derdi veren rabbim inşallah dermanında verir...
Allahım dermansız dert vermesin. Böyle bir derdide kimsenin başına vermesin...

"...Sizlerden ricam Aslı için DUA istiyorum. rabbim minik oğluna bağışlasın... "

hacer teke

 
Toplam blog
: 360
: 1251
Kayıt tarihi
: 12.06.09
 
 

İnsanlar için en güzel hediye, hiçbir masrafa ihtiyaç göstermeyen tatlı bir  gülümseyiştir. Hz. S..