Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mart '08

 
Kategori
Deneme
 

Bir Aşk Hikayesi

Bir Aşk Hikayesi
 

15.02.08 tarihinde "BİR AŞK HİKAYESİ" adlı yazımda genç kadını yalan şarkısını dinlerken bırakmıştık. Aradan geçen zaman her ikisinin de biraz daha düşünmesine yardımcı olmuş sevgisini çift taraflı yargılamaya başlamıştı. Her nedense kopamıyordu ona bu kadar acı veren ve bir o kadar da mutlu eden sevgisinden halbuki bir muhtaçlığı yoktu bu adama zaten bunu muhtaçlık olarak da nitelendiremiyordu kendince... Sevgisine çok uzun yıllar emek vermiş, iyileştirmek için çabalamıştı. Şimdi bu geçen günleri iyi yada kötü bir kalemde üzerine çizgi çizip sonra silmek ve yok olmasına izin vermek işte gönlü bunlara razı olmuyordu. Sevgi bir kere içine düşmüştü, onu 9 ay 10 günden daha fazla taşımıştı yüreğinde... Sevgisine kürtaj yapmak istemiyordu. Biliyordu ki canı her zamankinden çok daha yanıcak ama böyle de acıtıyordu zaten. Ama zorla da güzellik olmuyordu İŞTE...

Sevdiğini dile getirmek bazen yetmiyordu insanoğluna... Devamlı kendine soru sormaktan yorulmuştu. Kendi yüreğini sorgulamak ağrına gidiyordu. Çünkü o yürekte sevdiklerini ısıtacak kocam sevgi sıcaklığında bir fırın oluşturmuştu, biliyordu bu sıcaklık bazen sevdiklerini yakıyordu. Ama gene de yenilebilir, yutulabilir sıcaklıktaydı bu yanmalar... Tek isteği anlaşılmaktı ama derinden...Ama hesapsızca, güven duyularaktan....

Eğer sevmenin bu kadar zor olduğunu önceden tahmin edebilseydi, sevginin her zaman kazanacağına inanmasaydı bu kadar çok hemen oradan uzaklaşırdı yüreğini de alıp...

Bir de şu soruya cevap bulamıyordu. Bu kadar sevmenin nesi suç? Onun derdine derman olmak yolunu yoluna sermek hayatında başını korkusuzca yaslayabilecek bir dost olmaktan başka, ne isteyebilirdi ki düşerken kaldırmak, kaldırırken onurla arkasında olmak, sevgi ile tüm benliği ile yanında olmaktan başka...Sevebilmek bu kadar zor mu?

Sevdiğine söz geçiremiyorsa artık yüreğine söz geçirmenin vakti çoktan gelmiş ve geçmişti bile... Bu arada gene bir şarkı takılıyordu kulaklarına ve yüreğine bunları düşünürken "Aşk aşk yüzünden ızdıraba kul oldum. Ömrüm geçiyor böyle ne kadar zalim yıllar. Gönlüm söz dinlemiyor, sevdiğimi vermiyor kim görse şu halimi bir daha sevmem
diyor aşk yüzünden"

Ve sonra CAN YÜCEL 'in bir şiiri geliyor aklına dudaklarından düşüyor göz yaşlarınla AŞK VAR MI AŞK SEN ONDAN HABER VER!.. diyerek başlayan bu şiiri herkes bilir.

"Koyma bir kenara yüreğini, aç kapılarını gelene geçene yolverme girsin diye içeri ama gömme başını toprağa bir çift güzel uğruna. Bilirim yine yeşerecek bir çiçek bulursun bir dalda, ama aklını kaybedecek kadar bir aşk varsa avuçlarında, bırak aksın yollarına." Bırakıp aksın diyor ama aksada şu hayatta bir yerde tıkanıp kalıyor diye düşündü.Bilmiyor ki hangi erkek onun kadar sevgisini cesur sunuyor sevdiğine dile getiriyor böyle pervazsızca sevmenin ve sevilmenin değerini bilmeyenlerin sayısını göze almadan...
"Yağ geç yık geç, kimse inanmazsa inanmasın. Sen inan yüreğine hem ona geçmezse kime geçer sözün?.."Aslında o da biliyordu genç kadın gibi yüreğine söz geçirilemiyeceğini hangimiz geçirmiş ki?
"Büyü büyü... Bak ellerin ayakların kocaman, aklın da maaşallah yerinde, e ne diye tutarsın yüreğini uçmasın diye."Tutamazsın tabii gerçekten yanında uçabileceğin birisi olsa geleceğe ümitle sevgiyle kanat açabileceğin senin yanında, hayatının gelmişinde geçmişinde zorluklarıyla, doğrusuyla yanlışıyla uçuverecek birini bulsan bende koyveririm gitsin diye düşün ama nerdeee...

"Takılmışsın yüzündeki gözündeki çizgilere.O çizgilerin yüreğine neler kazıdığını düşün.Kim tutar seni kim, kendi yüreğinden başka kim?..Aklını al da öyle git."

İşte dedi genç kadın belki de yaptığımız tek hata yüreği yola bırakırken aklımızı bir yerde bırakmak, yada isteyerek bir adım geriden izlemesini sağlamak ...

Genç kadın kendi kendine hadi artık yüreğin yok hadi toparlan önce akıl ondan sonra yürek gelme zamanı yok senin sevgilerin onlar geçmişte kaldı diyerek son satırları da düşünürken daldı uykusuna...
"Dert etme ellerini, onlar da gelir seninle, bırakmadıkça birine. O biri de gelir gerçekten istediğin oysa, seveceksen ve öleceksen uğruna"

 
Toplam blog
: 227
: 543
Kayıt tarihi
: 16.01.08
 
 

Fazla söyleyecek bir şey yok herkes gibiyim. Artık... Bazı acılar faydalıdır. Önce üzer, sonra he..