- Kategori
- Siyaset
Bir aydın toplama kampının kapısında ne yapar?

40 küsur yıllık beyin dengim kişilerle, kendi aramızda arada fikir cimnastiği yapıyoruz. Bu düşünce alıştırmaları, bana peşpeşe 2 metin yazdırmış olacak.
Bu kezki yorum, bizi doğrudan ilgilendiren bir soru üzerine yazılmış olacak:
“Ben TC’yi seviyorum ama bizi yaşatmayacak olurlarsa, yani emperyalist olursa, biz hangi tarafta olacağız?”
Birinci yanıt:
Herkes kendi seçimini yapacak.
Bu konuda, ilginç gerçek yaşamsal ve sanat eserisel tepkiler olagelmiş:
‘Sana Gül Bahçesi Vaat Etmedim’de bir psikiyatrist, deli bir Musevi kızı, toplama kampına yollama yerine, tımarhanede tutar, o zamanın tımarhanesinde, ahırdan beter bir yerde yani. Bu örnek, hem kurmaca, hem özyaşamöyküseldir.
Kafka’nın Milena’sı, komünistleri kurtaracağım derken, toplama kampına düşer, orada lezbiyen olur ve orada böbrek yetmezliğinden ölür.
Fassbinder, ‘1968 Sonbaharında Almanya’da totaliterizmi savunan eşcinsel partnerini, gayet daltarrak bir adem baba vaziyetinde dövüp evden atar ama aynı şeyi söyleyen annesine dokunmaz. Bir zamanlar birlikte olduğu Hanna Schygulla, şimdilerde tam da o anneye benzemekte tıpatıp.
Bu türden beş benzemez örnekler mevcut.
İkinci yanıt:
TC’nin emperyalist olması, aydınları veya sosyal demokratları, o koşullarda yaşatmayacağı anlamına gelmez. Çok direneni hapse atar veya sürgüne gönderir ama doğrudan katletmez. Tarih en azından öyle söylüyor benzeri durumlar için: 1980 darbesi ertesinde TC’den 30 bin kişinin kaçmasına göz yumuldu örneğin.
Üçüncü yanıt:
Ben, beni barındırmayacak, dolayısıyla içinde yaşatmayacak bir gelecek tasarlıyorum ve dolayısıyla da onu yaratıyorum.
Mazohist miyim?
Hayır. İstatiksel açıdan en yüksek olasılıklı olanı seçiyorum yalnızca. Tarihi ne kadar zorlarsan, herkes için o kadar daha kötü olduğunu, tarih yazıyor çünkü. Bir de ben, dahiliğimi koruyacak bir gelecek inşa etmek isterdim / istedim ama tüm gelecekler dahileri öldürüyor şu anda, hatta dahi doğurmuyor bile.
Dolayısıyla:
Beni yaşatmayacak ama genelde insan türü için daha yararlı olacak bir gelecek pekala seçilebilir. Bu fedakarlık değildir, ne istediğini bilmektir ve sonucuna da katlanmaktır.
Dördüncü / hala ve en son yanıt:
Biz hangi tarafı mı seçeceğiz kardeşim?
A) Çıkarımıza uyanı.
B) İnsan türünün çıkarına uyanı.
C) Her ikisini de.
D) Hiçbirini.
Tek kişi olmamızla insan türü arasında; sevgilimiz, ailemiz, sınıfımız, kimliğimiz, altkültürümüz, vd gibi, epeyi daha seçenek var.
Tabii en son-son yanıt:
Onu elbette sen bileceksin, ben değil. Çünkü onu sen ödeyeceksin.