- Kategori
- Anılar
BİR AYHAN İNAL VARDI
ANKARA'DA BİR AYHAN İNAL VARDI...
Şair Ayhan İnal, Anadolu’nun her hangi bir yerini anlatırken “Kurak Çöller “ adlı şiirinde şunları ozanca haykırıyor:
Kızları var, kör kuyudan su çeker
Yazları var, ölüm korkusu çeker.
İçi-dışı, dağı-taşı mübarek;
Kuşları var, zikre dalar, «Hû!» çeker.
Bu özgün dizelerin sahibi Ayhan İnal, ne yazık ki şu anda yok aramızda. Evet, Ankara’da şair dostlarımdan biri de Ayhan İnal’dı. Ne zaman Ankara’ya gitsem mutlaka onunla Kızılay’da Türk Kooperatifçilik Kurumu’nda bir araya gelirdik. O’da bu Kurumun faal üyelerindendi. Geçmiş günlerde onun vefat ettiğini Kayserili şairlerimizden Abdullah Satoğlu’nun Sayın İsmail Özmel’in bin bir emekle Niğde’de çıkardığı Akpınar dergisi ( Sayı: 91-92 Mart-Nisan 2021) sayılı dergide Ayhan İnal’ın 15 Şubat 2021‘de İstanbul’da vefat ettiğini adı geçen dergide ki yazısından öğrendim. Nedenli üzüldüğümü burada ifade edemem. Aramızdan ayrılalı yaklaşık bir seneyi geçti. Öncelikle sevgili kadim dostum Ayhan İnal’a Allah’tan rahmet, başta İnal ailesi olmak üzere tüm şair dostlarına ve sevenlerine geçte olsa başsağlığı diliyorum.
Ankara’da bulunan şair ve yazar dostlarımdan
aramızdan ayrılanları bu vesile ile anmak istiyorum:
İşte bunlardan birkaçı: Mehmet Çınarlı, İlhan Geçer, Gültekin Samanoğlu, Ord. Prof. Dr. İsmayil Hakkı Baltacıoğlu, Osman Attila, Halil Soyuer, Feyzi Halıcı, İlkan San, Güzide Gülpınar Taranoğlu, Bilal Taranoğlu, Sabahattin Çankaya, Göktürk Mehmet Uytun, Coşkun Ertepınar, Enver Tunçalp, Muzaffer İzgü, Sadık Necati Ok, Basri İmece, Dr. Mehmet Önder, Hüseyin Yurdabak, A. Nadir Caner, Basri İmece, Ahmet Tufan Şentürk, Dr. Tahir Kutsi Makal, kardeşi Mihat Makal, Dr. Nurettin Özdemir, Eski Aydın Milletvekili M. Kemal Yılmaz, Şinasi Özdenoğlu, Prof. Dr. Talat Sait Halman, Prof. Dr. İsa Kayacan, İsmail Kara, Erhan İvgin, Mehmet Turan Yarar ve şimdi yeni öğrendiğim eğitimci yazar Murat Özmen’in de vefat ettiğini Ankara’dan Mustafa Kademoğlu’ndan öğreniyorum. Cümlesini rahmetle anıyorum. Çoğunun ben de değerli mektupları ve unutulmayan anıları vardır. Kısmet olursa bir ara bu dostlarımdan aldığım mektupları da sizlerle paylaşacağım. Bu adını verdiklerim hemen aklıma gelenlerden bazılarıdır. İnanın Ankara’ya artık gitmek istemiyorum. Çünkü dostlarımın çoğu birer birer kıratlarına binip gittiler. Yolları açık olsun… Sırası gelmişken bu dostlarımızı rahmetle ve saygıyla anıyorum. Bunların hepsi Türk Edebiyatı coğrafyasında eser vermiş, eser bırakmış birer köşe taşları idiler, bu saygın kişiler unutulmayan değerlerimizdir. Bu değerlerimizi unutmamalıyız.
Şair Ayhan İnal ile zaman zaman çeşitli sanat, şiir etkinliklerinde, Ankara’da görüştüğüm günler de hep bir araya geliyorduk. Cana yakın bir insandı. İnsana tepeden bakmıyordu, kendine özgü bir konuşması vardı, çok güzel de şiir okuyordu.
1986 yılında İzmir’ da yayımladığım “Harran’da Atatürk Çiçeği ( şiirler) adlı kitabımı şair Ayhan İnal’a da gönderdim. Beni telefonla aradı teşekkür ettikten sonra onun yazar kadroları içinde yer aldığı “Karınca” dergisinde özetle şunları yazmıştı:
“ Abdülkadir Güler, yıllardır yakından tanıdığımız bir eğitimci, güçlü bir şairdir. Harran’da Atatürk Çiçeği, Güler’in ikinci şiir kitabı. Özellikle Anadolu insanının acılarını, dertlerini ve sevinçlerini yapıcı, birleştirici, bütünleyici, milli birlik ve beraberlik içinde yaşayan bir Türkçe ile dile getirmektedir. Şair Abdülkadir Güler’i kutluyorum. Karınca dergisi, Sayı: 621, Eylül 1988, Ankara “ diye yazmıştı Ayhan İNAL.
Şair Ayhan İnal’ı daha yakından tanıyan Lale Şairi olarak tanıdığımız Abdullah Satoğlu onun için şunları yazıyor:” 1970’ten bu yana Ankara, İstanbul’da düzenlenen şiir etkinliklerinde sık sık bir araya geliyorduk. Bu toplantıların bir kısmını Ayhan İnal yönetir ve Behçet Kemal edasıyla okuduğu şiirlerle renklendirirdi. Hüseyin Yurdabak da, aynı yıllarda Ankara’da Erdoğan Ünver’le çıkardığımız “ Bahçe” dergisinde, kaleme aldığı dörtlüklerin birinde, İnal için şöyle demişti:
Behçet Kemal ölmedi, sen O’nu yaşıyorsun
Çağlayan coşkunluğa kendin de şaşıyorsun.
İtiraf ediyorum işte millet önünde
Sen, bir Ayhan olarak “ Çağlar”ı yaşıyorsun.
Şiirlerini,1965 te “Gece Yarısı” 1970 ‘te Yasak Sevgi” isimli kitaplarda topladıktan sonra 1977‘de “Dostlarım” kitabını ve İrfan Ünver Nasrattınoğlu ile birlikte “^Destan Atatürk “ isimli Atatürk
Şiirleri Antolojisi de çıkaran İnal, Libya ile ilgili “ Çöl Destanı” isimli manzum bir eseri daha bulunmaktadır. ( Destan Atatürk Şiir Antolojisinde benim de bir iki şiirim var )
1931 yılında Yozgat’ta Akdağmadeni’nde doğan İnal, Ankara Ticaret Lisesi’ni bitirdi. Sanayii T.A.Ş. Dış Pazarlama Müdürlüğü’nden emekliye ayrıldı. Çeşitli şiir yarışmalarında birçok ödüller aldı. Daha sonraları “Bir Yağmur Sonrası” ve “Gönül Dostları” isimli şiir kitapları çıkardı. Bir ara Türk Kooperatifçilik Kurumu’nda Yönetim Kurulu üyeliği ve bu Kurumun bir yayın organı olan “ Karınca” dergisinin yazı işleri müdürlüğünü yaptı. Ayhan İnal bir zarif ve kalıcı bir şiirinde:
İnce, zarif sanatın, kudretinle el-ele
Ne seller yıkabilmiş seni, ne de zelzele
Bedeninle toprakta ve ruhunla Hak’tasın
Eserinle ayakta, dehanla doruktasın
Otağını, göklerde kalplerde kuran Mimar
Ebediyet mührünü zamana vuran Mimar
Mısralarında görüldüğü gibi; Türk sanat tarihinin, XVI. Yüzyılda , dünyaya şeref ve ışık saçan yükseliş devrinin olgunlaşmasında, gönül alıcı bir zirve teşkil eden ve koca bir imparatorluğun, her köşesine, mermer ve granitlerden ölmez abideler diken ünlü Mimar koca Sinan’ı en güzel şekilde dile getiren şairlerimiz arasında, Ayhan İnal da yer almıştır. ( 1 ) Şair dostu Abdullah Satoğlu bunları A. İnal için söyledikten sonra onun şairliği ve şiirleri içinde şunları ifade ediyor: Şiirlerinde genellikle aşk ve vatan temalarının ağır bastığı görülen, duygu ve özlemlerini mısralarına ustaca aktaran Ayhan İnal’ın şairlik kudretini belgeleyen nefis şiirlerinden biri de “ Zaman” şiiridir. Necip Fazıl ve Feyzi Halıcı’dan sonra, “Zaman’ı en güzel tarzda tarif eden ve tahlil eden Ayhan İnal ‘in bu güzel şiirini, birlikte okuyarak ruhu bir kez daha şâd diyelim. ( 2 )
ZAMAN
Başaklar gibi bizi
Biçip gidiyor zaman
Su gibi ömrümüzü
İçip gidiyor zaman
Şimşekten atlarıyla
Geçip gidiyor zaman
Sessiz kanatlarıyla
Uçup gidiyor zaman
Bir ürkek ceylan gibi
Kaçı gidiyor zaman
Çağları perde perde
Açıp gidiyor zaman
Sanki durduğu yerde
Göçüp gidiyor zaman
Silinmez izlerini
Saçıp gidiyor zaman
Sırası gelenlerdi
Seçip gidiyor zaman.
Ayhan İNAL
Şair Ayhan İnal, bir şiirinde Yunusça bizlere şöylece ozanca şunları yazıyor: “Yeter Bize” adlı şiirinde:
YETER BİZE
Dosta aşkın çırasını
Verip geçmek yeter bize.
Dervişlerin hırkasını
Örüp geçmek yeter bize.
Aşk yolunda gürül gürül
Nasıl coşar, çağlar gönül.
Dost bağından bir gonca gül
Derip geçmek yeter bize.
İndik düze Bozoklardan
Geçtik nice tuzaklardan.
Yâri şöyle uzaklardan
Görüp geçmek yeter bize.
Azığı çıkına sarıp
Nice nice sırlar görüp
O yollardan şöyle garip
Garip geçmek yeter bize.
Ayhan İNAL
Evet, Türk dünyası şair ve yazarlarımızdan coşkun sular gibi akan bir değerini daha kaybetti. Sevgili İnal’ı her zaman şiirleriyle ve anılarıyla anacağız.
Vefatının 2. Yılında şair dostum Ayan İnal’ı bir kez daha rahmetle, saygıyla anıyor, gecikmeli de olsa başta ailesi olmak üzere tüm yazar- şair dostlarına ve de sevenlerine baş sağlığı diliyordum. Ruhu şad olsun…
Kaynak:
- Abdullah Satoğlu: Edebiyat Dünyamızda Hoş Sedalar II- Ankara 2008
- Abdullah Satoğlu, Akpınar Dergisi Şubat-Mart –Nisan 2021
- Acı bir haber daha: Eğitimci yazar Murat Özmen’i kaybettik.( 25 Mayıs 2022) Haberi Ankara’dan Mustafa Kademoğlu’ndan öğrendim. Ankara ‘da Karşıyaka mezarlığında toprağa verilmiş. Rahmetle anıyorum.
NOT: Eğitimci yazar Murat Özmen, arkadaşımız Yaşar Çağbayır’ınöğretmeni idi.
Yaşar Çağbayır’a da baş sağlığı diliyorum. ( A.GÜLER )
Abdülkadir GÜLER
23 Haziran 2022- SÖKE