- Kategori
- Blog
Bir baltaya sap olamamış ünsüz blog yazarıyla kısa bir söyleşi!

En çok satan gazetelerden birinin ünlü röportajcısının, ünsüz blog yazarıyla röportajı aşağıdadır:
- Merhaba, siz ünsüz bir blog yazarısınız öyle değil mi?
- Doğrudur, ünsüzüm!
- Ünsüzlük naslı bir duygu, biraz bahsetseniz; memnun musunuz?
- Ünsüzlük iyidir. Ama bazen ünsüz oluşum canımı sıkıyor...
- Nasıl yani?
- Şöyle ki, şikayetlendiğimiz konularda firmalar ünsüz olduğumuz için bizi pek "tiklemiyor"...
- Yani, fazla okunmuyorsunuz anlamında tıklanmamaktan bahsediyorsunuz
- Yok, tıklamayanlar okurlar; okurlar "tıklamayınca", firmalar da "tiklemiyor"...
- Peki, ünsüzlüğün iyi tarafı nedir?
- Ünlülerin başına gelen belalardan uzak kalıyorsunuz; kimse peşine düşmüyor, rahatsınız yani...
-Blog yazarlığı hakkında ne diyeceksiniz?
- Ünlü tarihçi yazar; "blogculuk boş iştir" demişti... Bu kanaat herkesde var.
- Neden öyle düşünülüyor sizce?
- Para kazandırmayan işler, boş iş sayılır bizde... Benim hanım bile klavye başındayken bana "camış blog"uymuşum gibi bakıyor.
- Yani evde tepki mi var?
- Olmaz mı, para getirmeyen işe iş der mi kadınlar?
- Peki, hiç ünlü olmayı düşündünüz mü?
- Düşündüm tabii, hiç düşünmez miyim... Ünsüzlerde daima bir ünlü olma eğilimi vardır.
- Nasıl yani?
- Ünsüzler tek başına hece kuramadıkları için, daima bir ünlüye yamanmak isterler...
- Pek anlamadım?
- Yani, her ünsüz kendinden sonraki ünlüye gider, bulamazsa öncekine döner, böylece hece oluşur
- Pardon, neden bahsediyoruz?
- Türkçe'nin ses dizimi özelliğinden...
- Konumuz bu muydu?
- Evet, değildi... Ama biz blog yazarları dilbilgisi konularına da meraklıyızdır da...
- Ünlü olmaktan bahsediyorduk... Blog yazarları ünlü olmak istemiyor mu?
- Tabii istiyorlar...Bunun için de bir "tık" yarışıdır gidiyor.
- Neler yapıyorlar?
- Her türlü atraksiyon var tık uğruna... Örneğin, torunun yaşındaki oyuncu kızın haberlerini vermek gibi...
- Başka?...
- Günlük gazetelerden arta kalan haberleri yetiştirmek gibi...
- Başka?...
- Blog yazarlığının parlak geleceğinden bahsetmek de pirim yapıyor...
- Blog yazarlığının geleceği parlak mıymış?
- Evet, çok parlak...İlerde çok para varmış bu işte...
- İlerde çok para kazandığınız da bu paralarla ne yapmayı düşünüyorsunuz?
- Ben, bu paralarla ne yapcağımı yazdım, çok kızanlar oldu.
- Ne yazmıştınız ki?..
- O yaştan sonra gelecek parayla anca umumi hela yaptırılır; gelen giden rahatlasın diye yazmıştım...
- Ooo... Blog'a b...g karıştırmışsınız...
-Evet, öyle dediler... Ama, bunu diyenler her gün kendi evlerinin içine s.ç mıyor mu?
- O da doğru ya...Peki, bir baltaya sap olamamanız nedendir?
- Uygun bir balta bulamamamdandır...
- Herneyse... Bu röportaj için teşekkür ederim sayın ünsüz blog yazarı...
- Bir şey değil de adımı sormayacak mısınız?
- Sormayacağım...
- Neden?
- Adınızı yazarsam, ünlü olursunuz; oysa ben ünsüz blogçuyla röportaj yaptım ünlü gazetem adına...
- Yani bir baltaya sap olurum, diye korkuyorsunuz...
- Eh.. Öyle de denebilir...
- İyi o zaman... Sen al o balta sapını münasip bir.... baltaya geçir...
- Bu ne demek şimdi?..
- Güle güle anca gidersin, demek...