Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

17 Mayıs '08

 
Kategori
Deneme
 

Bir bardak çay...

Bir bardak çay...
 

anıların tadı kalsın dudaklarınızda.


Bir bardak çay, çok değil bir bardak çay…

Oysa ne çoktur bir bardak çay.O güzelim bardağı tutarken parmaklar gönüllere akıverir kıvrım kıvrım bir çay.

Anılar akıverir içinden…Tortusu yüreğe düşmüş anılar.

Anıların ortasında kıvrılırken dokunuverir bir eski yaraya.Yakıverir yüreğini bir bardak çay.

Bir de bakmışsın bir iki damla gözyaşı duruyor gönül kıyısında.Onu da katıverir içine …

O küçücük çay bardağı bir de bakmışsın ki umman olmuş, okyanus olmuş parmaklarının arasında.

Sitemlerin akı verir, kıvrım kıvrım yüreğini sızlatıverenlere doğru.

Dilindeki buruk tat yüreğinden gelir sanırsın.

Özlemlerin, umutların akıverir yaşama dair.Öfkelerin akıverir kıvrım kıvrım... Gidenlerin gölgesi de düşüverir , buğusuna , kokusuna.

Dilinde boncuk boncuk dizilir hercai sözcüklerin, bir de bakmışsın çaya düşmüş akıyor dosta doğru.

Bir bardak çaydı sözde elindeki. Bir bardak çayın başında yürek yüreğe neler de deyiverdi.

Çay kaşığı mı? O gönüller arası akan çayın yanında duran bir gül dalı diyelim.Dost, dostla çay içerken, çaya şeker katmaya lüzum yok…

Öyleyse çay kaşığı dostluğa uzanan gül dalı olsun…

Paha biçemez ki yürek can dostlara çay başında.

Bir çay başı selamı veriyim dedim bende… Gönülleriyle çayımı tatlandıran dostlara.

Ve yanında dostluk kokan, vefa kokan, bir gül dalıyla.

Lillo…..

 
Toplam blog
: 97
: 531
Kayıt tarihi
: 10.04.08
 
 

Öğreneceği çok şey olan bir öğretmenim.... ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara