- Kategori
- Güncel
Bir başbakanımız var kuşkular içinde

Bir şiirimden yola çıkayım:
“SEN HARİÇ
Bir sen varsın içimde
Bir de sen hariç
Selamsız iki gönülsünüz gönlümde
Seni sevdiğim zamanlarda
Sen harici de isterim yanımda
...
Sensiz kalamam
Kalırsam yaşayamam
Sen hariç üzgünse eğer
Asla mutlu olamam
...
İçimle dışım
Bir gönüle sığmaz mı?
Senle sen hariç
Bir dalda iki çiçek olmaz mı?
O zaman dünya
Bu gönüle dar gelmez mi?
...
Haydi, gönül haydi
İki değil bir diyelim
Senle sen hariç
Bu gönülde dost olalım”
(Halil- Güven- mavi kanatlı kuş)
***
Bir Başbakanımız var, onun bir çevresi var.
Bir de bunlar hariç bir çevre var.
Şiirimde belirttiğim üzere selamsız iki gönül bunlar...
Başbakanı dinledim son gün:
İçime sıkıntılar geldi, afakanlar bastı ruhuma...
Her şey bir yana, Başbakan dinlendiğini söyledi açıkça!
Niye dinlenir Başbakan?
Demek ki bir takım çevrelerle...
Bir takım tekin olmayan çevrelerle...
İşbirliği içine girmesi isteniyor...
Bir başka çevrelerin aleyhine...
Yalnız...
İşbirliği yaptığı çevreler Başbakandan şüpheleniyorlar.
Sürekli kontrol altında tutmazsak...
İpliğimizi pazara çıkarır diye korkuyorlar da!
Onlar korkuyor, Başbakan korkuyor, ölüm korkusu yaşıyor.
Bu korku Başbakanı epey kuşkucu da yapmış, yediğine içtiğine bile dikkat ediyor, zehirlenme tehlikesine karşı...
İşte bu beni düşündürüyor:
Kuşkucu insan en yakınında olanlardan hatta en yakınlarından bile kuşkulanır!
Tolstoy “Yaşamın anlamı” adlı eserinde böyle bir olayı çok güzel anlatır:
"Zamanında fakirlik içinde yaşarken sonradan zengin olan bir adamın, öz oğlundan ve eşinden nasıl kuşkulandığını anlatır. Adam onların kendisini öldürüp mallarına el koyacaklarından o kadar kuşkulanıyor ki sonunda onları öldürme kararı alıyor!"
Ben bu bakımdan Başbakanın kuşkuculuğunu sağlıksızlık diye düşünüyorum.
Kuşku insanı yer bitirir, en yakınları çok dikkat etmeliler bence...
Kuşku korkuya döner, korku korunma içgüdüsüdür, dehşete sürüklenir...
Başbakanın son zamanlardaki davranışlarına bakıp:
Böyle Başbakanlık "olmaz olsun!" diyordum.
Benim gönlümden geçen Başbakan herkesin Başbakanıdır.
Herkese eşit mesafede ve herkesle doğru iletişim içinde bulunur.
...
Dinlendiğini söylemesi bence Başbakanın çok korktuğunu gösteriyor.
Onu bu noktadan psikologlar ve psikiyartisler yardımcı olup kurtarmalılar!
...
Aslında böyle gizli işler çevirenlerle TC Başbakanının ne işi olabilir ki?
Hatta hiç olmaz!
İnanmış bir kişi böyle tertiplerle değil ilişkilendirilmek, kenarında kıyısında bile bulunmaz!
Benim gördüğüm kadarıyla TC Devletinin, komşularının:
Gerek toprak bütünlüğünde olsun gerek yönetim biçiminde olsun ne eli ne de gözü vardır!
Barış üzerine yaşamını kurmuş bir Devlettir bizim Devletimiz!
Nasıl "akil adamlar" varsa "akil devletler" de olabilir...
TC Devleti de ancak bu konumda olur, anlaşmazlıklara uyuşmazlıklara arabulucu olarak katılabilir.
Yalnız son günlerdeki gibi değil, bir tarafı haklı bulup diğer tarafla düşman olarak değil...
...
Ben "Devlet yöneticilerimizin" böyle olmalsını bekliyor ve istiyorum...
Bak o zaman kimse seni dinleyecek, ne işler çevirdiğini araştıracak mı?
Saygılarımla...