- Kategori
- Anılar
Bir Bekir Sıtkı Erdoğan vardı

Bekir Sıtkı ERDOĞAN ( 08. Aralık 1926- 25 Ağustos 2014 )
KIŞLADA BAHAR
Ela gözlüm, efkârlanma gül gayri!
İbibikler öter ötmez ordayım.
Mektubunda diyorsun ki gel gayri!
Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım.
***
Ah çekerim resmine her bakışta!
Bir mahzunluk var o boyun büküşte,
Emin ol ki, her sigara yakışta,
Sanki duman tüter tutmaz ordayım.
***
Bahar geldi, koyun, kuzu koklaştı
İki âşık, senelerdir bekleşti,
Kara, gözlüm düğün, dernek yaklaştı
Vatan borcu biter bitmez ordayım…
Evet, ne yazık ki bu anlamlı ve manidar şiirin sahibi Bekir Sıtkı Erdoğan şimdi yok aramızda…O’da sessiz sedasız Hakk’a yürüdü.Hepimizin gideceği yere gitti.Öyle inanıyorum ki üzerinde kul hakkı yoktu, hiçbir kimseye borcu yoktu, “Hancı ve Kışlada Bahar” şiirleriyle milyonların gönlünde yer almıştı… Sevilen, sayılan bir şairdi. Şairin ela gözlüsü kim bilir şimdi nerelerde?
Ünlü şairlerimizden Bekir Sıtkı Erdoğan da geçenlerde göçtü, gitti. Şairimiz 25 Ağustos 2014 günü İstanbul’da kaldığı Askeri Gata Hastanesinde vefat etti. İstanbul Selimiye Camiinde cenaze namazı kılındıktan sonra memleketi olan Karaman’da toprağa verildi..Ünlü halk ozanımız Aşık Veysel’in sevdiği “ Benim sadık yarim kara topraktır” dediği topraklara kavuştu…Mekanı cennet olsun…
Yaklaşık yarım asırdan fazla Bekir Sıtkı Erdoğan’ı tanıyorum. Onun dillere destan “ HANCI “ ve “ KIŞLADA BAHAR “ adını taşıyan şiirlerini bilmeyenimiz yoktur. Çoğumuz bu ünlü şiirlerini ezberden okuyoruz..Hancı ve gurbet deyince Bekir Sıtkı Erdoğan akla geliyor..Burada biraz durmak gerekir…
Bekir Sıtkı ERDOĞAN, 08 Aralık 1926 Karaman doğumlu idi. Karaman’da Gazi İlkokulu, Karaman Ortaokulunu ve Kuleli Askeri Lisesi’nden mezun olmuştu ( 1946 ). Daha sonra Kara Harp okulundan mezun oldu ( 1948 ). Çankırı ve Ankara’da Kara piyade subayı olarak görev aldı. Ankara’ da görevli olduğu yıllarda ( 1953-1957 )Ankara Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi ( 1957 ). Deniz lisesi ve Deniz Harp okullarında uzun yıllar öğretmenlik yaptı. 1974 yılında kıdemli bir albay rütbesiyle emekliye ayrıldı.
Daha küçük yaşlarda iken şiirle uğraşan Bekir Sıtkı Erdoğan kısa zamanda şiirleriyle tanındı. Çınaraltı, Şadırvan. İstanbul, Türk Yurdu. Türk Dili, Türk Edebiyatı,. Hisar, Çağrı, Türk Ocağı, ve Milli Kültür gibi dergilerde sürekli olarak yazdı. Hancı ( Bin bir Gece ) ve Kışlada Bahar” Şiirleriyle ünlendi. Şiirleri çeşitli sanatçılar tarafından bestelendi. Cumhuriyetimizin 19736 yılında ,50 .Yıl Güfte Yarışmasında, 1981 ‘de Atatürk’ün doğumunun yüzüncü Yılında 100. Yıl Marşı, yine 1998 yılında Cumhuriyetimizin 75 . Yılında 75. Yıl Marşı şiirleriyle birincilikler aldı. 2000 yılında Fırat Üniversitesi tarafından kendisine Fahri doktorluk unvanı verildi.
Rahmetli Bekir Sıtkı Erdoğan İstanbul’da olduğu günlerde bana “ Dostlar Başına” alı şiir kitabını göndermişlerdi. Aynen şunları yazmıştı: “Değerli meslektaşı Abdülkadir GÜLER’e en içten sevgi ve bol ilhamlar dileyerek. 1.1.1990. diyerek imzalamışlardı. O gün bugündür bu değerli şiirler kitabını başucumda tutuyor ve zaman zaman okuyorum. Bekir Sıtkı Erdoğan gerçek anlamıyla bir şairdir.. Bu kitabın giriş bölümünde “ Sanatsever Dostlara” diyerek şunları yazıyor:
“ Güzel sanatların her kolunda olduğu gibi, özellikle şiir sanatından da, gelişimin, bir tarih süresi içerisinde olacağına inanıyorum. Yenilikler, tarihi bir gelişim süresini aşmadan kökleşmezler. Zaman saksısı için de, önce bir çıraklık çilesi çekmek gerekiyor. Çıraklığın çilesini çekmeli ki, mısra saygısı başlasın. Bu saygı başlayınca, sanatçıdaki güçsüz ve kıskanç taşlamamlar, yerini yapıcı ve hayranlığa bırakıyor.O zaman sanatçı, halk şiirinden söyleyiş, samimiyetini, Klasik Türk Şiirinden mısra disiplinini, Batı etkisinden kişinin günlük dramına yönelişi daha içten kavrıyor. Şiirlerimde çeşitli tür ve yönlerin bulunuşu bundandır. Örneklerim arasında eski ve yeni şiirlerin yan yana oluşu, sanat çabasındaki tutumumu,. Gerçek sanatçıya ve samimi okuyucuyu hissettirirse, bahtiyar olacağım.” ( 1 ).
14. Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarında Elazığ’da yapılan etkinlikte ( 20-22 Eylül 2006 ) şairimiz Bekir Sıtkı Erdoğan’la bir araya gelme fırsatını buldum. O günlerde kendisiyle Hazar gölü kıyısında şiir konusunda yaptığımız bir söyleşide: aynen şöyle diyordu:” Bazı gençlerimiz şiiri gerçekten seviyorlar. Ancak ne var ki yazarken işin en kolay tarafına yöneliyorlar. Şiir kolay kolay yazılmıyor. Terlemeden, yorulmadan iyi, kalıcı şiir yazılmaz, yazarlarımızın, öğretmen ve öğrencilerimizin belleğinde bulunan HANCI ve KIĞŞLADA SAHAR adını taşıyan şiirlerimi kolay kolay yazmadım. “ diyordu… Sevgili Bektir Sıtkı Erdoğan konuşmasını bilen, insana tepeden bakmayan, ilhamını Yunus Emre ve Mevlana’dan alan dolu dolu bir kültür adamı idi. Sözü “Doslar Başına” şiirler kitabından getirmişken kitabına isim olarak seçtiği “DOSTLAR BAŞIĞNA” adını taşıyan şiirinden de bir iki dörtlük sunmak istiyor ve sevgili şairimizi saygıyla ve rahmetle anıyorum. başta ERDOĞAN ailesi olmak üzere tüm sevenlerine ve Türk şairlerimize baş sağlığı diliyodrum...
Tanrının hikmeti yüce,
Akıl sır ermez işine…
İkiz veriyor verince
Birisi dostlar başına!
***
Düşerse boy boy sıralar ,
Ermeden birer yaşına
İnce fikir akla zarar
İrisi dostlar başına,
***
Şikayetim yok tanrıdan
Şükür dağına, taşına…
Yarım ekmek bize düşer,
Darısı dost başına…
ESERLERİ:
· Bir yağmur başladı ( 1949 )
· Yalan Dünya ( 1958 )
· Bir Yağmur Başladı (1949-1957)
· Dostlar Başına (1965)
· Kışlada Bahar (1970)
· Bin birinci Gece ( 1975)
Bestelenmiş Şiirleri:
· Kara Gözlüm Efkârlanma Gül Gayri (1963)
* Kara Gözlüm Efkârlanma Gül Gayri (1963)
* Ve Ben Yalnız (1968, Müzik: Selmi Andak)
* Hasret (1970, Müzik: Georges Moustaki; Aranjman: Georges Moustaki - Le Meteque)
Kendimi bildim bileli onun “Hancı şiiri ve Kışlada Bahar “ adlı şiirleriyle yaşadım. Okul kitaplarımızda bu şiirleri hep ezberden okuyorduk. Bu şiirler öğretmenlerimizin ve okul arkadaşlarımızın hiç dillinde düşmüyordu.. Yarım asırda fazladır bu şiirlerle yaşıyoruz. Bu şiirler uzun soluklu şiirler dilden dile dolaşıyor, şarkı ve türküler halinde söyleniyordu.
1926'da Karaman doğdu. Kuleli Askeri Lisesi ve 1948’de Kara Harp Okulu’nu bitirdi. Kıta subaylığı yaptı. Bu arada Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nden de mezun oldu. Heybeliada Deniz Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği yaptı. Halk şiiri geleneğini gününün koşullarıyla bağdaştırarak hece ölçüsüyle, bazen de aruz vezniyle şiirler yazdı. Türkçe’nin inceliklerini yansıtan, duygulu şiirlerinden bazıları bestelendi. Rubai türündeki şiirleri Hisar
HANCI Şiiri
Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş
Aman karanlığı görmesin gözüm
Beyaz perdeleri, ger yavaş yavaş
Sıla burcu burcu... ille ocağım
Çoluk çocuk hasretinde kucağım
Sana her şeyimi anlatacağım,
Otur baş ucuma, sor yavaş yavaş
Güç bela bir bilet aldım gişeden
Yolculuk başladı Haydarpaşa'dan
Hancı n'olur, elindeki şişeden
Birkaç yudum daha ver yavaş yavaş
Ben o gece, hem ağladım, hem içtim
İki gün, diyardan diyara uçtum
Kayseri yolundan, Niğde'yi geçtim
Uzaktan göründü, Bor yavaş yavaş
Garibim, her taraf bana yabancı,
Dertliyim; çekinme, doldur be hancı
İlk önce kımıldar hafif bir sancı
Ayrılık sonradan kor yavaş yavaş
Bende bir resmi var, yarısı yırtık
On yıldır evimin kapısı örtük
Garip bir de sarhoş oldu mu artık
Bütün sırlarını der yavaş yavaş.
İşte hancı !ben, her zaman böyleyim,
Öteyi ne ser sor,ne ben söyleyim,
Kaldır artık şu kadehi neyleyim,
Şu bizim hesabı gör yavaş yavaş…
Bekir Sıtkı ERDOĞAN
1- Dostlar Başına ( şiirler ) Bekir Sıtkı Erdoğan,1965- İstanbul.