Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

02 Temmuz '10

 
Kategori
Edebiyat
 

Bir beyaz at için…

Bir beyaz at için…
 

Hiç şüpheniz olmasın ki; kadınlardan şair çıkmıyorsa erkeklerdedir bunun suçu. Önlerine durmuşlar, yollarını tutmuşlardır kadınların. Her şeylerine yasak koydukları gibi, duygularını haykırabilecekleri bir boşluk bırakmamışlardır gökyüzünde. Kadınların her başarısızlıklarında olduğu gibi, benzer şeyler söyleyecek şövalyeler yine çıkacaktır er meydanına. Kadından şair çıkmamasından ötürü, gökyüzünde kapkara bulutlar toplanacak; erkekler ağlayacaktır…

Oysa duygu işidir şiir. Kadınlar ise çok duygusal varlıklar. Öyleyse, gerçekten garip değil midir kadın şair yetişmemesi? Dünya ölçeğinde de durumun pek farklı olmadığını bilmek, bunun sebeplerini erkek egemen toplumda arama şansı bile bırakmamaktadır hemcinslerime.

Kadınların daha duygusal oldukları, tarihsel bir yanılgımıdır yoksa? Ama nasıl kolayca evet denilebilir ki bu soruya? Erkeklerin olaylara daha mantıksal bakarlarken, kadınların ise adeta bir hayal aleminde yaşadıklarını bilmeyenimiz yoktur. Mesela beyaz atlı bir prens beklemekle geçer genç kızlıkları onların. Kadınlıkları ise, O beyaz atlı prensin çocuğuna kendilerini adayarak…

Sevmek, ama gerçekten sevmek için bir at gereklimidir sahiden? Yoksa prenste değil de işin sırrı, diğer kadınların sahip olmadığı o beyaz atta mıdır? Hiç kimsenin dikkatini çekmez mi sahiden, kadın duygusallığının iki kişilik olduğu? Kendi bedeninden kopan çocuğu aldığında ellerine; beyaz atlı prensiyle arasına, surlar örmesi boşuna mıdır?

Oysa kendin için gözyaşı dökmek değildir şiir. Sevdiğini kollarında sıkarken bile, başkalarının acılarını içinde taşımaktır. Beyaz bir atın temsil ettiği statüye aşık olmak değil; gerektiğinde o statüye baş kaldırmaktır…

 
Toplam blog
: 57
: 1683
Kayıt tarihi
: 29.05.08
 
 

21/12/1966 doğumlu olup Mersin Meslek Yüksek okulu İşletme bölümü mezunuyum. Bir deri firmasında ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara