Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Aralık '16

 
Kategori
Şiir
 

Bir cesetle diyaloglar

Bir cesetle diyaloglar
 

BİR CESETLE DİYALOGLAR


Dün gece bir sokakta

Zifiri karanlıkta

Yalnız başına yürüyen

Bir cesetle karşılaştım

Ürkütücü bir ıslık çalıyordu

Önce korktum, yüzü soluktu

Ama bir şey çekti beni ona doğru

Tuhaf şey, saat da 12'yi geçiyordu

Ve bir ceset bana bakıp esniyordu

Allahım! Sanki aklımı kaçıracaktım

Bu ceset bana ne çok benziyordu

*

Korkumu yendim ve yaklaştım

Gülümsedi muzip bir şekilde

Gülüşünden cesaret aldım

Lafa tam ortadan daldım

Dedim kimsin sen,

Neden gülümsüyorsun

Daha da kötüsü bana nasıl

Bu kadar çok benziyorsun

Ceset hınzırca gülümsedi:

“Beni tanımadın mı, ah ne yazık!

Ben senin cesedinim” dedi

*

“Olur mu hiç öyle şey,

Yalan söylüyorsun

Ne demek senin cesedinim

Ben ölmedim ki

Baksana hala yaşıyorum”

Diye haykırdım telaşla

Bir tokat de attım kendime 

Bu bir rüya olmalıydı, artık uyanmalıydım

Kendimi odamda, yatağımda bulmalıydım

Bunların hiç birisi olmadı...

Ceset karşımdaydı ve hala gülüyordu

Bana ağır ağır baktı:

"Demek yaşıyorsun öyle mi?

Emin misin yaşadığına

Yaşamak mıdır yani

Senin şimdiki halin"

*

Gece saat on ikiydi

Sokağın ortasıydı

Hava buz gibi soğuktu

Etrafta kimsecikler yoktu

Karşımda bir ceset

Yüzü nasıl da soluktu

Ve bana bakıp

"Sen yaşıyor musun?" diyordu

Ah ne kadar şaşkındım

Anlıyor musunuz?

*

Toplayıp bütün özgüvenimi

"Tabi ki yaşıyorum." dedim,

"İşte bak

Hala aslan gibiyim

Elim kolum gücüm kuvvetim hep yerinde

Hem her zamankinden daha fazla

Param var şimdi cebimde

Gezip tozuyorum

Keyfim de pek yerinde

Yaşamak daha fazla nedir ki"

*

İşte dedim kendi kendime

Verdim cevabını

İspatladım ona yaşadığımı

Artık beni bırakır

Çeker cehennemine gider

Kötü bir kabussa bile 

Bu sözden sonra biter

*

Ben öyle söyleyince

Ceset bir mağrur bir kahkaha patlattı

Hırıltılı sesiyle sanki bütün arzı çınlattı

“Sen” dedi. “Güzel adam!

Ne kadar da komiksin!

Öyle ki bir gece yarısı

Bir cesedi bile

Güldürebilirsin!

Peki yeniden sevebilir misin?

Ya  bir kalbin var mı hala?”

Cevap veremedim birden sorunca

Ceset devam etti, kendi üslubunca:

*

“İnsan sevemiyorsa

Artık kalbi yoktur

Kalpsiz insan nedir

İşte benim gibi bir

Cesetten ibarettir.

Sen yaşamıyorsun ki

Yirmi dört yaşından beri

*

Yoksa hatırlamıyor musun ?

Cenaze törenini

Ölümün şerefine

Bir şenlik düzenlediklerini

Davulları zurnayı

Sonra sabahlara dek

Halay çektiklerini

Açık söyleyeyim

Tam da sana layık bir

Cenaze olmuştu sahi

Hani sormuştun da adam

Yüzlerce kişi bir ağızdan

"Evet" demişlerdi

Bir de kitap bastırmışlardı

Ölüm kaydın niyetine

Sonra hediyeler verilmişti

Katillerin hepsine

Demek çabuk unuttun

O şatafatlı cenaze törenini

Peki nasıl unutursun

Katilinin o güzel gözlerini

*

Sen de kendi çapında

Bir merasim yapmıştın kendine

İlk kurşunu yediğin anda

Kendine verdiğin sözü de

O gece tutmuştun

“Kervan” diye bir şiir

Yıllar önce söz vermiştin bunu

Cenazem de okuyacağım diye

Pek mert adamdın sahi

Oturtmuştun bir arkadaşını karşına

Ve kanlar akarken yarandan

Bu şiir düşmüştü dudaklarından

Açık konuşayım

Çok da yürekten okumuştun

 Dinleyen taşların bile 

Ruhuna dokunmuştun.”

*

İşte biz bir cesetle

Böyle geçmişe gittik

Kapanmayan yaralardan

Söz açıp böyle hasbihal ettik

O cesedi dinleyince,

Öğrendim ki hayattan maksat

Aslında sevmektedir.

Sevgisiz olan ömür yalnızca

Boşa kürek çekmektir.

NUH ÜSTÜN/NİSAN 2016

 
Toplam blog
: 32
: 223
Kayıt tarihi
: 26.10.15
 
 

ODTÜ  mezunu, bir şiir kitabı bir de romanı var. ..