Bir Çiftliğin emektarları...

Bırakın gitsin!

Evet, Fenerbahçe’nin kalecisi Volkan Demirel’den bahsediyorum.

Ne? Arsenal mi istiyormuş?

Koyuverin yakasını gitsin!

Koskoca Arsenal, kalesine gelen dört topuda içeri alan ve sözde Türkiye’nin en iyi kalecisi olan bu zatı mı transfer edecek?

Haydi, canım sen de!

Volkan Demirel bu Arsenal’in kapısından bile giremez!

Gelelim beşliğin nedenlerine;

Baş sorumlu bence Luis Aragones, adam öbür dünyada uygulayacağı taktikleri(!) Fenerbahçe'de uyguluyor!

İkinci Sorumlu, her fırsatta Maldonado’yu oynatması için baskı yapan ve bu takımın kaptanlığına getirilen Alex De Souza!

Üçüncü neden, sözde dünya yıldızı olan bu özelliğini Reail Madrit’te bırakan ve çok büyük umutlarla Transfer edilen Roberto Carlos!

Dördüncü bir neden olarak ve nedenlerin en büyüğü, Yöneticiler.

Astığım astık, kestiğim kestik zihniyeti ile yönetilen bir kurum veya ülke! Belirli bir süre belki başarılı olabilir! Ya sonra?

Gelelim takımın oynadığı oyuna!

Bence oyun falan oynamadı!

En uçtan başlayıp, geri doğru gelelim.

Guiza; eğer sen o kadar para ediyorsan, karşı takımdaki Adeboya senin beş kadın para eder!

Boş, boş koşular, Kaleci ile karşı karşıya kaldığında topu kaleciye nişanlamalar! Eğer sen o aldığın parayı hak ediyorsan, akşam bu maçı Fenerbahçe 5-5 berabere, hatta 6-5 kazanmalıydı.

Canla başla çalışan dört oyuncu vardı. Semih, Uğur, Gökhan ve Selçuk!

Sahadaki beş Türk oyuncudan dördü canla başla mücadele etmeye çalışırken, yabancılar sahada geziniyorlardı!

Solda Roberto Carlos, hayatının en rahat maçlarından birisini çıkardı! 90 dakika bırakın koşmayı, yürüseydi daha fazla yol kat ederdi!

Defanstaki Lugano ve Edu mu? Haydi, canım sen de!

Lugano’nun Uruguay Milli Takımında oynadığı maçı seyredenler, Lugano bu mu diye sormaktan kendilerini alamıyorlar?

Gelelim büyük Kaptan, küçük maçların büyük, büyük maçların küçük oyuncusu Alex De Souza’ya

Kankası Maldonado’ya yardım etmek ve kısa pas alışverişleri için ta onun yanına geldi. İkisi birbirlerine kısa pas alışverişi yaptı.

Başka mı? O kadar!

Ben 52 yaşındayım. Bu halimle Roberto Carlos ve AIlex De Souza’dan fazla koşar, takıma onlardan daha çok katkı yaparım.

Zico’nun maliyetini fazla bulup, emekliliği çoktan gelip geçmiş olan Luis Aragones’i takımın başına, emekli ikramiyesini kazansın diye getirip, çuvallarla para veren yöneticiler!

Bu pisliği nasıl temizleyeceksiniz bakalım!

Lig başlayalı 7 hafta olmuş. Şampiyonluğun en büyük adayı olarak lanse edilen Fenerbahçe birisi kendi sahasında olmak üzere toplam 4 yenilgi alarak, harika (!)bir başlangıç yaptığı ligin ilerleyen haftalarında, büyük ihtimalle ligden düşmemek için oynar!

Bu kadar güzel, olumlu bir takım yapan yöneticiler, eserinizle ne kadar övünseniz azdır!

Bu tutum devam ederse, bırakın bir gün herkesin Fenerbahçeli olmasını, hazırdaki Fenerbahçelileri de kaybedeceksiniz.

Evet, değerli yöneticiler, bu takımı siz bu hale getirdiniz.

Taraftar bu zamana kadar her türlü desteği verdi.

Taraftarların desteğinden elde edilen bu rant, sadece sizlere; reklamınızı yapmak için fayda sağladı!

Son olarak, bu Teknik Direktörle devam edilecekse, Fenerbahçeliler elinizde bulunan dekoderleri iade edebilirsiniz.

Ayrıca Spor programlarını izleme zamanı için elinizin altında birkaç film olsun.

Bu utanç ve acı, Fenerbahçe yöneticileri için bir ders olmalı!

Luis Aragones’i en kısa zamanda göndermezlerse, bir daha Fenerbahçe’nin maçını, bırakın stadyuma gitmeyi, Televizyondan bile izlemeyeceğim!