Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ağustos '14

 
Kategori
İzmir
 

Bir Cumhuriyet Şairi, Bir Memleket Sevdalısı Attila İlhan, "karanlıklarda" yatıyor !

Bir Cumhuriyet Şairi, Bir Memleket Sevdalısı Attila İlhan, "karanlıklarda" yatıyor !
 

Memleketin yüz akı: Atilla İlhan


Kerem Alışık, K. Yakadaki büst açılışında şöyle demişti: “ O, benim dayımdı. Kendisi herkese el vermiş, herkeste payı olan bir insandır. İlhan'ı okuyan herkes onun çocuğu, o ise herkesin çocuğuydu. Bana hep 'çocuğum' diye hitap ederdi. Kendisi hep inandığı şeyleri yazdı ve söyledi. Toplumun her kesiminden insanı bir kağıt ve kalemle kendisine bağlayan çok az insandan biridir.''

          Evet. Herkesin sevgilisi o insan, bir Karşıyakalı olarak, kitabesinin baş ucundaki büstü ile birlikte Karşıyaka’dan, karşıdaki Çatalkaya Dağlarına bakıyor, geceleri ise,  zifiri karanlıklar içinde bol yıldızlı semayı dinliyor, hüzünle.

          Attila İlhan sevgisi, her Karşıyaka’lının gönlünde ve şiirleriyle de. O, şiirlerini kırpık kırpık ederek, kucaklar dolusu gökyüzüne savurmuş. Geceleri parlayan yıldızlar gördüğümüzde onun şiirsel dünyasının yelpazesi olduğunu anlarız.. “O şimdi yelpaze yelpaze  açılmış, göz kırparak bize bakıyor” deriz. Yolumuzu aydınlatıyor.  Sıkıldığımızda ondan Şiiler mırıldanıp  ferahlıyoruz, kendimizi aydınlıklarda buluyoruz.

          Bloğumuzun kıymetli yazarı Tuğba Tarhan İnam hem İzmir hem de Attila İlhan aşığıdır. Bakın ne yazmış: ‘’ Sisler Bulvarı derindir. Sisler Bulvarı engindir. Sisler bulvarının sonu gözükmez. Ve Attila İlhan varsa, sisler bulvarı bitmez. Attila İlhan, şimdi, Karşıyaka’da İmbatı soluyarak, martılara selam veriyor. Hatta sisler bulvarında olmasa da, görüyor tehlikeleri, tehlikeli insanları. Attila İlhan bilir, görür, ‘Mıh’ gibi aklında tutar. An gelip gitse de, gün gün gelip gitse de, Sisler Bulvarında olmasa da, Attila İlhan yaşar. Attila İlhan yaşatır” ne kadar güzel duygular bunlar. Gel gör ki, Attila İlhanı biz, karanlıklarda yaşatıyoruz. Karanlıklarda anıyoruz.

          Ne var ki, bütün dünya şairleri adını  “mıh” gibi aklında tutmalarına karşın, onun adı, hayaliyle birlikte, K. Yakada, karanlıklara gömülü olarak unutulmuş vaziyette. Soralım o zaman: “Vefa bu kadarcık mıydı?” diye

.

          Gelin görün ki K.Yakadaki kitabeli büstü,  geceleri karanlıklar içinde.( YUKARIDAKİ RESİM) Gönüllere taht kurmuş bir Atilla İlhan, bir Cumhuriyet şairimiz. Bir memleket sevdalımız, “basındaki hocamız’ın” düşürüldüğü hale bakıp bakıp, yoldan gelip geçenlerle birlikte kahroluyoruz.

          K.Yakada geceleri karanlıklar içinde hüzünleri oynuyoruz. Böyle mi olmalıydı? Böyle mi seviyordunuz Attila İlhanı. O, K.Yakaya sahip çıkarken, siz, bu sevdalı şaire böyle mi sahip çıkıyorsunuz ey ilgili ilgisizler... On metrelik bir yer altı kablosu ile en yakın direkten cereyan almaktan acizseniz, Attila İlhan ne yapsın. Bizler n’apalım?!

         Attila İlhana bu gün sokak lambaları sahip çıkmış. Işığı ile geceleri, olabildiğince aydınlatıyor. Ya ilgililer n’apıyor. Haberleri bile yoktur karanlıklardan.  Sorası geliyor insanın. Sizler “sokak lambaları kadar olamadınız mı? “ diye.

         Ne diyorsunuz sayın başkan? Duruma çare bulun lütfen! Siz K.Yaka Belediye Başkanı, duruma, en yakın şahidi sizlersiniz.. Sizin de içiniz sızlıyor değil mi? Anıt kitabeye en yakın sizsiniz. 

         “Gün gelir, Attila İlhan ölür”.O, şiirinde yazdığı gibi, öncesinden durumları ortaya koyduydu. Şimdi bakıyoruz vefa üzerine, insanlarımız ne kadar duyarsız diye dövünüyoruz, san’at uğruna, vefa uğruna, insanlık uğruna, fazilet uğruna böylesine sağır, dilsiz ve kör olmak… İnsan, “günü gelmeden”  bin defa ölüyor kahrolarak.

.
 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..