Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ocak '09

 
Kategori
Dünya
 

Bir garip savaşın ardından

Bir garip savaşın ardından
 

ntvmsnbc.com


Evet garip bir savaş dedik adına. Çok yazdık savaşı, katliamı, adı her neyse…

22 günlük savaşın bilançosu Filistin tarafında çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 1300. İsrail’in de 100 kaybı olduğu söyleniyor.

İnsanlık tarihi yüzler belki binlerce savaşa tanıklık etmiştir. Kazananlar, kaybedenler olmuş, topraklar bölüşülmüş, bayraklar indirilmiş, bayraklar çekilmiştir yeni gönderlere...

Savaşın meşru yanları da vardır tabi ki. Meşru olmayan yanı sivil ölümleridir.

Gazze’de savaşın ardından yaralar sarılmaya çalışılıyor. Onarmak çok zor olacak bazı tahribatları. Binalar yapılır, camiler kurulur, okullar inşa edilir, bunlar kolay. Ama gidenler geri getirilemez. Hadi ölen o kadar çocuğu geçtik, kalanların yarası nasıl sarılacak. Anne-babasını kaybetmiş sabilerin hesabı nasıl verilecek.

Geçtiğimiz günlerde bir ana haber bülteninde Gazzeli 13 yaşında bir kız çocuğu gösterildi, Ayşe. Anne, baba ve üç kardeşi şehit olmuş. Kendisi de evlerine roket düştüğü an amcasının evinde olduğu için kurtulabilmiş. Kurtuluş sayılırsa… Bir tercüman aracılığıyla yaşından çok büyük olgunluk gösteren kızla, Ayşe’yle röportaj yaptı Uğur Dündar. İçler acısı her şey, izlemek bile zordu inanın. Ama şunu da belirteyim; yaşı küçük, yüreği büyük bu kız insanlığı şaşırtırcasına ülkesine maddi destek, Gazze’nin yeniden inşası, yaralıların bakımı gibi büyük şeyler diledi. Habercinin Türkiye’ye davetini, huzur dolu bir yaşamı bile elinin tersiyle iterek “kaçmak yok” dedi. “Vatanımı bırakamam, gidemem. Yardım eden burada yardım etsin” dedi. 13 yaşındaki çocuk. Birilerine ders verircesine.

Yine geçtiğimiz hafta BBC’nin dünyaya duyurduğu insanlık dışı bir savaş anısı (!) vardı canilerin, sözde askerlerin. Belçika’da bir hastanede bulunan Gazzeli, yaralı, küçük bir kız çocuğunun Gazze’de evinin enkazı başında bulunan babasının anlattığı dehşet verici olay. Beyaz bayrak asılı evlerinden dışarı çıkmakta olan kadınlar, iki kız kardeşi ve Sema insan olması mümkün olmayan bir İsrail askeri tarafından taranmış. Tek kurtulan Sema şimdi Belçika’da, hastanede, zedelenen omuriliği ve bir daha hiç ayağa kalkamayacak umutları ile yaşıyor, yaşamaksa bu…

Ve dün… Savaşın ardından Gazze’de ders başı. Çocuklar hangi arkadaşlarının yaşadığının merakıyla bakıyor boş sıralara omuzlarındaki kocaman yükün etkisiyle. Amaç ders değil tabi, yaraların sarılması amacıyla bir nevi terapi, okulların açılmasında. Annesi ve babası ölenlere yardım için teker teker ortaya çıkıyor, küçük yürekler. Bir adım öne çıkıyor: Benim annem şehit oldu, benim babam…

Son olarak BBC’nin anlaşılmaz tavrı: Tarafsızlığı ile dünya basın meydanının merkezinde bulunan İngiliz yayın kuruluşu BBC, ülke genelinde Gazze için başlatılan yardım kampanyasını duyurmayı reddetmiş. Yayın anlayışları mı budur, felsefeleri mi, yoksa farklı bir köstek mi var bilemeyiz ama biz insanlık olarak bu vahşete yeterince seyirci kaldık. Artık yara sarma zamanı.

Önce bu küçük yüreklerin, küçük dünyalarındaki silah sesi yankılarını kaybettirip, sonra da el birliği ile savaştan geri kalan enkazların ayağa kaldırılması gerekmektedir. Şimdi yardım zamanı. Geç kalmış Birleşmiş Milletler’in hatayı telafi zamanı. Unicef’in yara sarma zamanı. Obama rüzgarıyla ABD’nin büyüklüğünü gösterme zamanı…

Garip savaşlar olmasın artık, çocuklar ölmesin, güneşler sönmesin…

 
Toplam blog
: 290
: 2581
Kayıt tarihi
: 15.06.06
 
 

Kimya Yüksek Mühendisi. Sporsever ve edebiyat aşığı. Periyodik tablo, T cetvel..