- Kategori
- Güncel
Bir Garip Şeyler
Öncelikle tekrar merhaba değerli okurlarım.
Uzun zamandır buraya yazmıyordum ama artık düzenli olarak yazmanın vakti geldiğini düşünüyorum. Umarım keyifle ve zevkle yazmaya devam edebilirim.
Şimdi gelelim konumuza. Türkiye günlerdir tek bir konuya kenetlenmiş durumda. Hikaye önce "Saray'a gizli saklı giden CHP'li kim?" sorusuyla gündemi meşgul etti. Sonrasında "Saray'a giden CHP'li Muharrem İnce'ymiş" denildi. Sonra yalanlandı, sonra kaynak "ben lafımın arkasındayım" dedi, Erdoğan meydan okudu, İnce meydan okudu, basın toplantısı yaptı vs vs.
Ben tüm bunları kısa ve özet olarak şöyle değerleniyorum.
Bu haber Sabah Gazetesi veya Türkiye Gazetesi gibi bir gazeteden çıksaydı açıkçası kimsenin dikkatini çekmezdi. Sözcü gibi muhalif haberciliğin amiral gemisinden hem de baş yazarından böyle bir yazının çıkması beni çok şaşırtmıştı. Sonrasında Kemal Kılıçdaroğlu'nun İsmail Küçükkaya'nın programında "Olabilir, doğrudur", "İsim söylemek istemiyorum" demesi olayın üzerine benzin dökmek oldu. Eğer o gün Kılıçdaroğlu çıkıp "CHP'de kimse böyle bir ilkesizlik yapmaz, inanmıyorum" deseydi ya da madem böyle birinin olduğuna emin, "Evet duydum, bu kişi de falanca kişidir" deseydi şuan çok daha farklı şeyler konuşuluyor olacaktı.
Ben geriye çekip olan biteni izlediğimde net bir şey görüyorum. CHP yönetimi Muharrem İnce'ye sahip çıkmıyor, onu rakip olarak görüyor.
Kumpasçı bir grup var ise derhal bu isimler partiden ihraç edilmeli. Atatürk'ün partisinin böyle iğrenç numaralara ihtiyacı yok, olmamalı.
Gelelim Muharrem İnce kanadına. İnce'yi uzun yıllardır severim ve desteklerim. Bunu inkar etmeyeceğim. Ve bu konuda basın açıklaması yapması da çok normal bir davranış. İtibarsızlaştırılmaya çalışılan herkesin aynı şeyi yapacağını düşünüyorum. Açıklamalarına da çoğunlukla katılyorum ama kendisine bir eleştirim var.
Kılıçdaroğlu'nu arayıp beraber canlı yayına çıkma teklifi yapmış ve bu karşılık bulmamışsa bile gazetecilere "Helal bir yerdesiniz" şeklindeki açıklaması "CHP Genel Merkezi helal değil mi yani" diye anlaşılabilir.
Parti yöneticilerine kırgınlığı olsa bile "Benim sayemde %30'u gördü bu parti" açıklaması "Sen ne megoloman bir adamsın, senin için herkes birlik oldu o dönem" düşüncesini doğurabilir.
Haklıyken haksız duruma düşmemek gerek. Zira soğuk yenen yemekler her zaman daha iyi hazmedilir diye düşünmekteyim.