- Kategori
- Güncel
Bir hasta ziyareti sırasında olanlar

Hasta bir arkadaşımın anneannesi. 92 yaşında .. Uzun zamandır bazı sağlık sorunları vardı. Son olarak beyin damarlarındakı tıkanma nedeniyle tekrar hastaneye gitti ama şükür tanrıya o anda yaşamını tehlikeye sokacak boyutta değilmiş. Şimdi rehabilitasyon sonucu yürüyebiliyor yalnızca konuşma güçlüğü çekiyor. Ama doktorlara göre kanser diğer organlara yayılmış bu yıl sonuna çıkmaz deniliyor.
Daha iki ay önce torunun çocugunu gördü. Ne kadar sevinmişti.
92 yıl yaşamış, torunun çocuğunu görmüş yaş kemale ermiş diyebilirsiniz, keşke biz de o kadar yaşayabilsek diyenleri duyar gibiyim.
Bugün ziyaretine gittim. En büyük torunu , arkadaşım, başında idi. Beni tanıdı. Söylediklerini zor anladık ama bilincinin yerinde olması sevindirici idi. Arkadaşım işi nedeniyle ayrıldı. Ben biraz sonra gelecek diğer torununu beklerken ninecik tuvalete gitmek istedi. Terliklerini giymesine yardım edip elinden tutup götürdüm ve koridorda dışarı çıkmasını bekledim. Odasına götürüp yatmasına yardım ettim. Sandalyeye oturup MAYU chan ı , torunu , bekledim ve beklerken canımı sıkan konuşmalar oldu diğer iki hasta arasında.
Dedikoduyu sevdiği belli yüzünden belli bir diğer hasta yan yatakta yatan hastanın yanına geldi. Gözümün içine bakarak " Biliyor musun bu yaşli kadın tuvaleti çok pis bırakıyor. Onun yüzünden daha uzaktaki tuvalete gidiyorum." diye söyledi. Belki benim Japonca bildiğimi bilmiyordu. Diğer hasta da benzer cümleleri onu haklı çıkartırcasına yüksek sesle söyledi. Ninenin gözlerindeki hüznü gördüm. DUYMUŞTU ...gözlerimden yaşlar akmaya başladı . O sırada torunu geldi.
Onunla konuştum.Uzun zamandır Moğolistan'daydı. İzin istedim ayrıldım odadan sonra ve soluğu hemşire odasında aldım. Duyduklarımdan dolayı çok üzüldüğümü ve hasta ile ilgilenmelerini rica ettim. Çünkü her türlü yardıma yanıt vermesi gereken bir hastane idi. Biraz önce içindeki zehri akıtan hasta tekerlekli sandalyesinde bu kez bir diğer hastaya nineciği şikayet ediyordu.
Hastanede benzer zorunlarla yatanlar birbirlerine bu kadar acımaz olabilir mi diye düsünerek ayrıldım oradan ama tüm gün gözümün önünden ninenin hüzünlü yüzü gitmedi...
URA nine ha gayret..93 yaşına girmene iki ay var ..umarım acı çekmezsin...
Daha iki ay önce torunun çocugunu gördü. Ne kadar sevinmişti.
92 yıl yaşamış, torunun çocuğunu görmüş yaş kemale ermiş diyebilirsiniz, keşke biz de o kadar yaşayabilsek diyenleri duyar gibiyim.
Bugün ziyaretine gittim. En büyük torunu , arkadaşım, başında idi. Beni tanıdı. Söylediklerini zor anladık ama bilincinin yerinde olması sevindirici idi. Arkadaşım işi nedeniyle ayrıldı. Ben biraz sonra gelecek diğer torununu beklerken ninecik tuvalete gitmek istedi. Terliklerini giymesine yardım edip elinden tutup götürdüm ve koridorda dışarı çıkmasını bekledim. Odasına götürüp yatmasına yardım ettim. Sandalyeye oturup MAYU chan ı , torunu , bekledim ve beklerken canımı sıkan konuşmalar oldu diğer iki hasta arasında.
Dedikoduyu sevdiği belli yüzünden belli bir diğer hasta yan yatakta yatan hastanın yanına geldi. Gözümün içine bakarak " Biliyor musun bu yaşli kadın tuvaleti çok pis bırakıyor. Onun yüzünden daha uzaktaki tuvalete gidiyorum." diye söyledi. Belki benim Japonca bildiğimi bilmiyordu. Diğer hasta da benzer cümleleri onu haklı çıkartırcasına yüksek sesle söyledi. Ninenin gözlerindeki hüznü gördüm. DUYMUŞTU ...gözlerimden yaşlar akmaya başladı . O sırada torunu geldi.
Onunla konuştum.Uzun zamandır Moğolistan'daydı. İzin istedim ayrıldım odadan sonra ve soluğu hemşire odasında aldım. Duyduklarımdan dolayı çok üzüldüğümü ve hasta ile ilgilenmelerini rica ettim. Çünkü her türlü yardıma yanıt vermesi gereken bir hastane idi. Biraz önce içindeki zehri akıtan hasta tekerlekli sandalyesinde bu kez bir diğer hastaya nineciği şikayet ediyordu.
Hastanede benzer zorunlarla yatanlar birbirlerine bu kadar acımaz olabilir mi diye düsünerek ayrıldım oradan ama tüm gün gözümün önünden ninenin hüzünlü yüzü gitmedi...
URA nine ha gayret..93 yaşına girmene iki ay var ..umarım acı çekmezsin...