- Kategori
- Deneme
Bir insan arıyorum...

Bana ayna olacak bir insan arıyorum...
Hayatımı paylaşacak değil hayatımızı paslaşabileceğim bir insan arıyorum...
Hayatın olur olmaz geleceği nerden bilinmeyen...
Penaltı ve gollerinden , şutlarından kollayabilecek
Yüreğinle gönül kalemde ve hayat yolumda koruyabilecek bir insan arıyorum...
Varlığınla onur duyduğum...
Yokluğunla var olmaya çalıştığım...
Küçük hayallerimi gerçeğe dönüştürebilecek...
Bir insan arıyorum...
Gün gelicek kuru ekmeği...
Taze sıcacık mis gibi kokan tereyağlı ve ballı ekmeğe dönüştürecek...
Bir insan alıyorum...
Gönül yağmurlarımda ruhuma bir şemsiye gibi açacak...
Güneşi doğduraması bile bir güneş sıcaklığıyla ruhumu ısıtacak...
BİR İNSAN ARIYORUM...
Sevgisini ve sevgimi tüketmeyecek...
Olur olmaz sebeplerle...
Kelimelerime tercüman olacak....
Düz yazılarımı şiire dökücek...
Hayat ve his verecek...
Bir insan arıyorum...
İstemem yaz, kış,sonbahar, ilkbahar
Dört mevsim gönlümde olabilecek
BİR İNSAN ARIYORUM...
Değil bir ömür boyu yanımda olsun...
Ömür diyerek tükettiğim her günün içinde olsun...
Hayatın iki yüzlülüğünü, riyakarlığını silsin yüreğimden
Sözünün eri, gönül yüzümün sözü olsun...
Olmaz benim süslü kelimelerim...
Ben şiir yazamam...
Gönül dalgalanmalarımdaki kırılan kelimeleri toparlayarak...
Yeni cümlelerime kırık dökük tercüman olacak...
BİR İNSAN ARIYORUM...
Çok mu zor başını ve yüreğini güvenle yaslayabileceğin...
Bir omuz ve baş... VE YÜREK
Aslında herkeste var olan...
Ve pek sıklıkla kullanılmayan....
Derken Can Yücel'in Beklenti ile ilgili bir denemesi düştü aklıma...
Neden hayatında biri yok diye soranlara:
Hani bazen durakta belli bir otobüsü beklersiniz ya;
on dakika, on beş dakika, yirmi dakika beklersiniz gelmez.
Bu arada başka alternatifler de geçer ama binmezsiniz.
Ne de olsa “beklemişsinizdir o kadar”, boşa gitsin istemezsiniz.
Sormayın artık bana!
Herhangi biriyle değil, beklediğime “değecek” olanla devam etmeliyim bu yola!..
Durakta yaşlanmak olsa da işin ucunda..