Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Nisan '13

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Bir kahramanlık öyküsü: Vatan nöbetinde 2. yıl

Bir kahramanlık öyküsü: Vatan nöbetinde 2. yıl
 

Yurdun dört bir yanından gelen yurtseverler, Silivri Cezaevi’nin karşısında tam iki yıldır “VATAN NÖBETİ” tutuyorlar. Nöbet; sözde ERGENEKON davasından dolayı sudan sebeplerle tutuklu bulunan yurtseverlere destek amacını güdüyor.

Ben de, tutuklu bulunan yurtsever askerlere, bilim insanlarına, gazetecilere ve siyasetçilere en azından manevi destek verebilmek amacıyla gönüllü olarak nöbet tuttum. Oradaki kahramanlarla üç gün geçirdim. Benim bulunduğum dönemde, Hatay’dan, Denizli’den ve Manisa’dan gelen gönüllüler nöbetteydi. Hiç tanımadığım insanlarla aynı amaç uğruna bir şeyler paylaşabilmek müthiş huzur verici bir duyguydu.

 

Yerleşke…

Silivri Cezaevi Yerleşkesi adıyla tam bir şehir oluşturulmuş. Yerleşke; okulları, ATM’leri, camisi, lojmanları, mahkeme salonları ve tutuklu koğuşlarıyla neredeyse bir ilçe büyüklüğünde. Sosyal devlet, gardiyan devlete dönüşmüş sanki. “ÖZEL GÖREVLİ MAHKEMELER KAPATILSIN, YURTSEVERLER SERBEST BIRAKILSIN” sloganıyla ‘Vatan Nöbeti’ tutulan çadırlar, bu yerleşkenin nizamiyesinin tam da karşısında.  Çadırlar ayrıca mahkemeleri izlemeye gelenlere, avukatlara ve ziyarete gelen tutuklu yakınlarına dinlenebilecekleri, soluklanabilecekleri bir ortam sunuyor.

 

Gözlerindeki ışıltı…

Çadırlar bölgesinde, gönüllü yurtseverlerin gönderdiği aynî ve nakdî yardımlar sonucu çaylar içiliyor, yemekler yeniliyor, hayat idame ettiriliyor. Ayrıca, artık kendilerini ev sahibi olarak gören bazı yurtseverler, normal hayatlarını bir yana bırakmışlar aylardır çadırlar bölgesinde yaşıyorlar. Hiçbir maddi beklentileri yok, hatta çoğunlukla kendi ceplerinden harcıyorlar. Yurdun çeşitli yerlerinden nöbete, ziyarete gelmiş yurtseverlere hizmet edebilmek için koşuşturuyorlar. Bütün gün yemek pişiren, bulaşıkları yıkayıp, çadırlar bölgesine ziyarete gelenleri ağırlayan yurtsever kadınları, odun kesen, çevreyi temizleyen, su taşıyan yurtsever erkekleri görmelisiniz. Bu kadar koşuşturmaya karşın ağızlarından bir an için bile şikâyet veya yılgınlık cümlesi duyamazsınız. Aksine gözlerinde Kara Fatma’nın, Nene Hatun’un, Halide Edip’in, Hasan Tahsin’in, Uğur Mumcu’nun ışıltılarını çok rahat görebilirsiniz. Çadırlar bölgesinde yaşam tam bir imece anlayışı ile ve yaptıkları görevin kutsallığının vakarı içinde ve ATATÜRK’ün “… bu ulusa ve ülkeye hizmet görevi hiç bitmeyecektir…” sözüne uygun bir anlayışla yürütülüyor. Çünkü onlar Mustafa Kemal’in askerleri.

 

Umut ormanı…

Çadırlar bölgesinde; Ergenekon ve Balyoz gibi sözde davalardan tutuklu veya hükümlü olan yurtseverlerin her birinin adına birer ağaç dikilerek küçük bir orman oluşturulmuş. Ormanın ilk ağacının ATATÜRK adına dikilmiş olması, insanlara niye orada olduklarını hatta yurtseverlerin niye hapiste olduklarını çok iyi anlatıyor.

Vatan, Bayrak, Cumhuriyet, laiklik, yurtseverlik ve ATATÜRK uğruna çadırlarda yaşayan, içeride tutsak olanlara manevi destek olmak için onlarla aynı havayı solumaya çalışanlara selam olsun.

 

Yurtseverlere açık çağrı…

Haydi yurtseverler, Cumhuriyeti tehlikede görenler, haydi TÜRKİYE yurtseverlerin Silivri Vatan Nöbeti çadırına sahip çıkalım. Bizler adına orada ‘Vatan Nöbeti’ tutanlar, maddi ve manevi desteklerinizi hak ediyor ve bekliyorlar.

İZMİR, 15 Nisan 2013.

 
Toplam blog
: 159
: 1303
Kayıt tarihi
: 19.06.12
 
 

1963 yılında Balıkesir'in şirin ilçesi Erdek'te doğdum. Yüksek lisans eğitimimi Dokuz Eylül Ünive..