Bir karar ve ötesi..

Olur da bir gün yolunuz İspanpa'ya düşerse ne konuşursunuz? Hayat, insanlar, Ibiza, boğa güreşleri vs.. Kafanızda her daim Türkiye Cumhuriyeti'ni geriye götürme düşüncesi yoksa tutup da türban gibi bir konu konuşmazsınız. Bu hem bizim iç meselemizdir, dışarıyı ilgilendirmez hem de anlamsızdır.

Bu söz söylendi, üstüne bir de ''Velev ki'' eklendi. Yani ne olursa olsun ille de türban diye ısrar edildi. Avrupa basını da ülkemizi garip göstermek için muazzam bir fırsat elde etti. Türkiye'ye dönüldü.

Bu da diğer demeçler gibi gelir-geçer sanılıyordu değil mi? Aslında öyle olacaktı. Fakat ne olduysa Bozkurt'ların başı Devlet Bahçeli türban konusunda açık kapı bıraktı. AKP durur mu? Hemen yuttu zokayı ve ortaya garip bir Anayasa değişikliği konusu çıktı.

Bu noktadan itibaren tam bir AKP hegemonyası hakim oldu. Durumun sakıncalarını anlatanlara kulaklara tıkandı tam gaz bu ülkeyi geri devrim rayına sokma çabasıyla değişiklik için uğraş verildi. ''Ben iktidarım, ne istersem yaparım'' düşüncesiyle siyaset yapıldı.

Anayasanın değişmez maddelerine kast etmiş bir parti görünüme girdi. Kaos çıkar, altyapısı zayıf bir karardır diye defalarca söyledik ama dinletemedik.

***

Dün saat 17:00'da açıklanan kararda şaşırılacak bir şey yok. Askerin de dediği gibi karar ''Malumun ilanı'' olmuştur. Karar 9'a 2 oyla kabul edildi. Karşı oylardan birisinin AKP'lilerle sürekli yan yana görülen Haşim Kılıç'ın karşı oy kullanmasına da şaşırmadım.

Zaten yasak vardı, hadi biz laikçiyiz, darbeciyiz, halk düşmanıyız peki ya AİHM? Oradan da gelen bir karar vardı. Hem başka diyarlardan medet umup hemde parmağımızı sallaya sallaya ''Efendiii'' diye söylenme özgürlüğünü kendimizde görmüyorsak hukuk kararlarına saygılı olacağız.

Karar belli ama daha önemlisi bundan sonra ne olacağı. Anayasa Mahkemesi hakkında kapatma davası açılan ve Anayasa'nın değiştirilmesi teklif dahi edilemez (Bu AKP için geçerli değildir) maddelerinden birisini ihlal yoluna giden bir siyasi partiyi daha fazla açık tutmaz. Tutamaz..

Eğer aksi yönde bir karar çıkarsa o zaman bu durum türban kararıyla çelişir.

Karar haliyle birilerini çok rahatsız etti. Evet, zaman zaman hepimizin hukuken yanlış bulduğumuz kararlar olabilir. Bunlar için gerekli itiraz yolları vardır. Kimse elindeki siyasi iktidarla ve para yedirilmiş borazanlarla hukuka saldıramaz. Kömür, bulgur paketleriyle, Kuran'a el bastırılarak toplanmış oylarla millet iradesi edebiyatı yapamaz.

***

Bu kararla bir kez daha anladık ki Türkiye'de türban yasağı AKP gibi siyasi erk varken kaldırılamaz. AKP, sorunu çözüm yoluna gitmek şöyle dursun inat politikasıyla daha da derinleştirmektedir.

Öyle ya da böyle aldığı oy oranının kendisine herşeyi yapacak gücü vereceğini sandı. Demokrat Parti'de bir zamanlar aynı hataya düşmüştü. Şimdi parti evdeki bulgurdan da oldu ve kapatılmasını zorlaştıracak değişikliği yapma imkanı da kalmadı. Hem türban gitti, hem de kapatılma konusu artık açıklığa kavuştu.

AKP kapatılırsa ne olur? İlk akla gelen ihtimal farklı bir parti kurup yine odunla kömürle oy toplayıp tekrar siyasete girmeleri. Bu güçlü ihtimal yönünde son ekonomik çalkantıları hesaba katarsak olası bir seçimde tek başına iktidar olma ihtimali zayıf görünüyor.

Yasaklı isimlerin gösterdiği kişilerin kuracağı partide koltuk kavgaları yaşanması da yine olası bir ihtimal. Zira Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden itibaren partinin iki ileri geleni arasında gizli bir küslük olduğu da saklanamaz bir gerçek. Hele bu iki kişinin eşleri de birbirleriyle dargınsa erkeklerin arasında sorun olmaması mümkün değil.

***

Demokratik bir ülkede parti kapatmak kulağa çok hoş gelmiyor, farkındayım ama demokrasiyi kendi kafalarına göre kullananlar oldukça bu ülkenin yargısı da görevini yapacaktır. Herşey seçim demek değildir. Eğer öyle olsaydı bu organlar neden var? Kuvvetler ayrılığı ilkesi neden var? Herşeyi seçimle yapardık.

Türban mı, seç gitsin.

Oğula vergi iskontosu mu? seç gitsin,

Görmemişim ben Köşk'e onu da alıcam, bunu da alıcam mı diyorsun?, seç gitsin.

Peki ya kapatılmazsa. Ya da güncel bir dille soralım. Velev ki kapatılmadı. O zaman zaten %47 sarhoşluğu geçmemiş parti daha da destek alır. Nasıl olsa bize birşey yapmıyorlar diye rejimin altını oyacak başka bir şey bulurlar.

Olan da kendi küçük dünyalarında, nice hayallerle yaşayan türbanlı genç kızlarımıza olur...