- Kategori
- Sivil Toplum
Bir kez daha ateş düştü yüreklere

NE İLK NEDE SON OLACAK
Türk Milletinin Başı Sağ olsun. Şehitler Ölmez onlara ölü demeyelim ve en önemlisi Mehmetçiklerimiz, evlatlarımız boşa ölmediler. Ecdadımız ile bu Vatan için, Al Bayrağımız için, imanımız için, özgürlüğümüz için, canlarını verdiler. Ne kadar hayin ve kalleşce bir saldırıda hayatlarını kaybetselerde onlar ölümsüzce yüreklere nakş edilmişleridr. Gün geçmiyor ki acı bir haber almayalım.
Düzlüğe çıkıyoruz derken, işler yoluna giriyor derken, al sana bir haber ŞEHİT ŞEHİT daha nereye kadar sürecek bu acı haberler. Önceleri dağda, bayırda hatta sınır ötesinde arananıyordu bu hayin saldırıları düzenleyenler, şimdilerde ise şehirde, belki de yanı başımızda, komşumuz veya yeni tanıştığımız biri, bilinmiyor ki ! Yakalandı bebek katili, basıldı yuvaları, yerleri. Bir diktatör, vatan sevgisi ile yananların helal vergileri ile beslenip adam yerine konulması revamıdır. Ne olduda birden alevlendi özerklik isteyenler Devlet içerisinde devlet kurmaya kalkanlar, Bu Yüce Türk Milletinin Vatanında Şanlı Bayrağımızın yanına dahi asılamayacak olan paçavrayı hatta özgürlük adı altında Yüce Türkiye Büyük Millet Meclisinde insanların gözleri içerisine pişkin pişkin bakarak Meclis çatısı altında tüm dünyaya bu bir savaştır her iki taraftada insanlar ölecektir, diyebilme cesaretini bulanların dağdan inmiş suç teşkil eden ve ceza evinde hüküm giyen bölücülerin dahi Meclise alınması ve burdan kendi propagandalarını rahatlıkla nasıl yapabilirler, küstahça bebek katili için o isterse bu savaş biter o isterse dağdan inilir ve herşey düzene girer diyebilen ve bu YÜCE MİLLETİN VERGİLERİ ile zehir zıkkım edilen helal edilmeyen paralarımız ile orada barındırılan ve konuşmalarına müsade edilenler oldukça, demokrasinin adaletin bunlar için çok yavaş işlemesinden ve hatta taviz verilmesinden cesaretlenenler oldukça ateşin sadece düştüğü yeri değil tüm Vatan Sevdalılarının yüreklerini yaktığı şu günlerde kim bilir ki Yüce Meclis çatısı altında bu Millete reva görülen ve geleceğini etkileyen ne gibi önemli kararlar alt komisyonlardan geçiyordur.
Şu bir gerçektir ki tarih sayfaları karıştırıldıgında aşikar bir şekilde ortaya çıkan önemli bir karar çıkacagı zaman ve alınmasından önce hatta yeni anayasanın tartışılıp tam olarak olmasada hem fikir olmuşken tepkilerin gelmesindenmi çekiniliyor ki yoksa satır araları irdelenmesin biz bu işi bitirelim yapanların başı ağırmasın diyemi insanların dikkatleri can alıcı olaylar ile suni gündem oluşturmak kimlerin işine geliyor? Bir taraftan herşey yoluna girerken dövizin fırlaması, elektriğe, dogalgaza ve birçok ürüne ayarlama adı altında zamlar yapılırken ha bire milleti borç batağına sokarak mal sahibi yapıyorum hikayelerinin kol gezdiği bir ekonomi girdabında hergün bir şehit haberi ile yürekler dağlanırken sadece yanan yürekleri serinletici açıklamalar yapılıyor. Çözüm söyleyin diyebilenlere çözümler aşikar ortada. Yılanın başını ezmez isen, ayrıcalık tanır her türlü özğürlüğü tanıyarak bunlarla mücadele edenleri sindirirsen, sevdalıları sevdasından alı koyarak değerlerini yok edersen, kendi iç dinamklerin ile çocukça oynarsan kırmızı çizgilerini değiştirmeye kalkarsan,senden olanı kazıyp, senden olmayana kuçak açarsan, haklıyı suçlayıp haksıza haklar verirsen, kabul edilemeyecek meseleleri ve kararları alanlara tavizler verir baş tacı edersen, sistem açıklarını iyileştirmek dururken yeniden sistem kurmaya kalkmak ve bu sistemde herşeyi kendince mübah saymak karşı görüşte olumlu eleştirileri ise helak etmeye kalkarsan, çözüme ulaşılabilinirmi bilmem. Hiç kimse yaradandan büyük olamaz ve onun yerine kendini koyamaz. Kendi ilkelerinden taviz verdikçe, başkalarının ilkelerine boyun eğersin. İnşallah bizler bu konuma gelmeyiz. Saygılarımla.