Bir kulluk manifestosu! Fatiha ve Kodları

Hayatın merkezine aldığımız unsurlar önemli. Herinsan hayatının merkezine bi şey alır ve ona göre o hayalinin ve amaçların etrafında ölene kadar döner. Amacına ya ulaşır ya da ulaşamaz.

Kariyer ve parayı hayatının öncelikli hedefi yapanlar bunun için yıllarca didinir durur. Bunları elde edenler bu seferde mutlu bir aile olabilmek yada aşkı hayatının merkezine koyar. Kimisi evliliğe inanmaz sadece şehvetini merkeze alır etrafında döner. Makam ve şöhreti hayatının merkezine alanlar magazin haberlerinde olmadık şaklabanlıklar yaparlar. 

Hacılarda Kabe'nin etrafında Kabe'yi tavaf ederler. Kabe'nin niçin tavaf edildiğini Kabe'nin niçin küp olduğundan başlayarak onun köşelerinin ve kendisinin hayatla, varlıkla olan alakasını detaylıca yazdım. Yazdığım açıklamaları düşünmeyi seven insanlar benimsedi ama düşünmeyen mal gibi gelen mal gibi bu dünyadan göçecek olan geleneksel İslamcıların çoğunun bunlar umurunda bile olmadı. Zaten çoğunun umurunda olan şey Hac ve onun farzlarının hikmetleri değil HAC'ın getireceği sosyal statü ve temizlendiğini düşünme hissi.

Kitabını yazdığım KABE ve HAC'ın manasına rağmen asla oraya gitmiş değilim. Gidebileceğimide sanmıyorum. Zira Mekke, Medine ve Taif zaten ABD'li Cumhuriyetçiler tarafından işgal edilmiş durumda. Tüm Hac paraları emperyalistlerin Bankalarında tutulmakta ve bu paraları Emperyalistle kontrol etmekte. Suud kralı değil.

Durum bu kadar vahim.

Hac ve Tavaf yenilenmenin lineal ve spiral hareketlerin olduğu yer. Bu hareketlerde insan aslında aynı zamanda bir değişim ve yenilenmeyi hisseder. Bunu neden hisseder kendiside bilmez ama aslında bunun nedeni hayatın devingenliği ve dönüşümde olduğu ve değişmeyen tek şeyin değişimin kendisi olduğunu algılaması içindir HAC ve TAVAF.

Bizim hacılarımız bunu düşünmez, Allah dön dediyse dönülecek, hikmetlerinden sual olunmaz deyip aklını çoktan deepfreeze'e kaldırmış durumdadır.

Bir halden bir hale geçiş, durmaksızın "Öyleyse bir işi bitirdiğinde diğerine başla" ayeti uyarınca devinime ve evrilmeye uyum sağlamak hatta buna sosyolojik, siyasal, ekonomik yön verebilme gücü Tavaflar ve Say'lar.

Bizler değişmeyen İslami ilkeleri Kuran'dan öğrendik. İlkeler değişmez evet. Adil olmak, ahlaklı olmak, dürüst ve sorumluluk duygusu içerisinde hareket etmek değişmeyen KURAN ilkeleridir. 

Değişmeyen ilkeler Kabe'nin köşelerinin sembolize ettiğini son kitabımda ve yazılarımda anlatmıştım. Bu ilkeler ışığında kendi hayatını uydurmak ve buna göre yol almak Tavaf ve Sa'ylar.

Neydi Kabe'nin Kuransal değişmeyen ilkeleri hatırlayalım.

Kabe, adalet ve ahlak temelinde TEVHİD'in üzerine bina edilmiş bir yapı.

Doğu köşesi HAVA , Kibre havalanmaya karşı, mütevazılık ve bunu getiren Kalimei tevhit.

Kuzey Köşesi TOPRAK, Cimri tutkulara karşı ZEKAT ve İnfak..

Batı Köşesi ATEŞ, öfke ve şehvetle yanan bedeni ORUÇla SABIRLA ve EMPATİYLE davet.

Güney Köşesi SU, babanın dölü zannetme olan ATACILIK ve FAŞİZME karşı EVRENSEL ve kuşatıcı olmak için HAC'da toplanmak, cem olmak cami olmak, cuma olmak cümle olmak ben değil biz demek. BİZE odaklanmak. ENSAR'ın Evrensel BİZCİLLİĞİNİ yaygınlaştırmak.

Prensip ve temel ilkeler bunlar. Adalet ve Ahlak temelinde TEVAZU, CÖMERTLİK, KENDİNİ TUTMAK, EVRENSEL olmak. 

Allah aşkına Hac'dan dönen insanların çoğunda kibir gördüm ben. Bu ilkelerin çoğunun yanından geçmiyorlar. 

Bu değişmeyen ve asla DOGMA olmayan ilkelerin hayata geçirilmesi ise Tavaflarla olur. Tavaf'ın nedemek olduğunu ve niçin 7 kez yapıldığını ve Fatiha'ile alakasını yazmıştım.

Şimdi hayatın merkezine alınan temel değerler nasıl hayata hayatımıza yansıtılır. Bu tamamen bir KULLUK MANİFESTOSU olan FATİHA ile ve onun şekilsel anlamı tavafla olmakta.

1. Dönüş HAMD dönüşü demiştim kitabımda " Elhamdülillah" kelimesini söyleyebilmek için hava tarafımızın samimi TEVAZUSUNA ihtiyaç var. 2.Dönüşte "Merhamet" dönüşümüzün samimiyeti için TOPRAK tarafımızdan gelen bereketle CÖMERTLİĞE ve paylaşıma ihtiyaç var. 3.Dönüşte "Maliki Yevmiddin"in yüklediği Sorumluluk bilincinin ifadesi dönüşünde bu sorumluluğu yaşamak için sabırlı, kendini kontrol eden bir yürüme sağlanması gerek. Sorumluluk ateşten gömlektir. Sorumluluk tahammül ve sabrı gerektirir. Hangi azim olursa olsun sabır ve tahammül gücü olmadan bir iş başarılamaz.4. (Maddesel anlamda Bir döl olduğumuz SU olduğumuz gerçeğinden yola çıkarak) Dönüş "İyyake na budu ve iyyake nastain" de atalarımızın inandığı gibi değil, SU tarafımız bizim nostalji tarafımız ATACILIK nostaljisi yerine sadece ALLAH'a yönelmek ATALARA değil. Ondan isteyeceğimizi SU(göz yaşı ile) istemek. Yağmur nasıl ki rahmetse ağlayarak muhtaçlık içinde göz yaşalrıyla yardım dilemek ALlahın RAHMETİNİ üzerine çeker. Göz yaşı ve yağmurlar kardeştir...

Evet 5.6.7 dönüşleride yazmak isterdim ama sizde YAZAR'a destek verin biraz, lütfen KABE'nin HAYAT ŞİFRELERİ-SEMBOLLERİN DİLİ adlı yazdığım son kitabı okuyunuz ve okutunuz.

Saygılarımla

Ayhan ÖZCİMBİT