Bir muallimin hatıra defteri 52 : 29.Ekim- Cumhuriyet Bayramı’na hazırlık..

(Bizim öğretmen adayı delikanlımız Necatibey’de 29.Ekim Cumhuriyet bayramı kutlamalarına Ankara’da katılmak üzere izci seçildi. Ankara’yı ilk kez göreceği için sevinçten uçuyor. Geçen yıl da beklemişti ama, seçilememişti. Bu yıl garanti.. Okulda son sınıf olarak öğretmenlik uygulamalarına başladılar. Henüz gözlemler yapıyorlar. Ama dikkatli. Nihayet Ankara trenine biniyorlar…)

(12.Teşrinevvel (Ekim).1941)
Balıkesir- Öğleden sonra bir aralık istasyona çıktığımızda şimendiferci komşumuz Ali ağabeyimi gördüm. Meğer günlerdir beklediğim kitapları üç gün evvel Bandırma’dan getirmiş ve istasyona bırakmış. Beraber gidip, idare yatakhanesinden paketi aldık. Mektebe getirdim açtım. İçinden kitaplarla minder çıktı. Buna sevindim ve meraktan kurtuldum; mektupta geldi.

(18.Teşrinevvel.1941)
Balıkesir- Bugün Ankara’ya gidecek olan izciler, yani biz, tam bir saat talim yaptık. Yemekten sonra bir arada fotoğraf çektirdik.  İzci kıyafetlerimiz de verildi. Allah sağlık verirse 22.Teşrinevvel , Çarşamba , yani Ramazan Bayramı’nın birinci günü Ankara’ya hareket edeceğiz.

Şimdi boyuna hazırlık yapıyoruz. Okul direktörümüz dün konferans verdi.

(19.Teşrinevvel.1941)
Balıkesir- Samimi arkadaşım Galip’le birlikte kahvaltıdan sonra, hamama giderek bir güzel yıkanıp temizlendik. Bizimle beraber diğer arkadaşlar da hamama gelmişlerdi.

Öğleden sonra şehir sinemasına giderek Çöl Kanunu, Skandal Korkusu filmlerini gördük. Diğer kalan vakitlerimizi de şehrin muhtelif yerlerini gezerek geçirdik. Allah kısmet ederse artık bu sene talebelik hayatına veda edeceğiz. Bundan dolayı Galip’le üzülüyoruz. Öğretmen olduktan sonra şu sıralarda geçirdiğimiz talebelik hayatı bir rüya gibi olacak. Bir daha birbirimizi ya göreceğiz, yahutta hiç göremiyeceğiz. Henüz genç ve hayata atılmak üzere bulunduğumuz için herkes gibi ben de türlü hayaller kuruyorum. Bunlarda Muaffak olup, mesleğimi kazanmak, sonra ailemi refaha kavuşturmak, askerlik hizmetini yapmaktır.

(20.Teşrinevvel.1941)
Balıkesir-Bugün boş ders tatbikatımız vardı. Usul hocamız Bay Celal Göktuna üç saat ders verdi. İki saatte mezunlarımızdan Bergamalı  Halil Sayın’nın gönderdiği mektup dolayısıyla hayati meseleler  üzerinde konuşma yaptık. Hocamız daima hayatın fena cihetlerini göz önüne alarak ona göre müstakbel hayatınıza hazırlanın. Öyle ,daima hayatı toz pembe görerek hayallere dalmayın; gittiğiniz köylerde tamamlanmamış; penceresiz, camsız, kapısız, ahır gibi mektep yerleri gösterecekler; bu gibi yapılara tesadüf edebileceksiniz. Böyle manzaralar karşısında kaldığınız gün, bedbinliğe düşmeyin. Evvela sıhhatinizi düşünerek, bütün gayretinizle çalışın, sebat edin; zamanla her şey düzelir… diyor.

Akşam üzeri izci kıyafetimizle son bir prova daha yaptık. Bilahare bir de duş izni verildi. Dün hamama gitmekle birlikte, tekrar duşa girdim. Bizim Şerafettin Bayram dolayısıyla izin alarak Bandırma’ya gitti..Onunla ablama mektup yolladım.

Allah kısmet ederse yarından sonra Ankara’ya hareket edeceğiz. O günde Ramazan Bayramı. Böylece “1941” Ramazan Bayramı’nı  Ankara-Balıkesir arasında işleyen şimendiferde geçireceğiz. Şansımıza hava çok güzel. İnşallah hava hep böyle güzel geçerde biz de zahmet çekmeyiz. Bu hatıramı sabah mütalaasında yazdım.

(22.Teşrinevvel.1941)
Balıkesir- Ankara yolunda. Bugün Ramazan Bayramıdır. Aynı zamanda izciler Ankara’ya hareket edeceklerdir.
Sabahleyin okulumuzun önünde, leyli , nehari; kız, erkek bütün arkadaşlar toplandık. Direktörümüz Nuri Ormancı evvela Bayramımızı kutladıktan sonra kısa bir hitapta bulundu.

Bilahare Ankara’ya gidecek olan biz izciler önde, diğer arkadaşlarımız arkada olmak üzere yürüyüş kolunda trampet ve borularımızla istasyona gelip bize tahsis edilen vagona yerleştik.

Saat tam 10’da biz teşyi eden arkadaşların alkışları arasında Öğretmen Marşını söyleyerek Ankara’ya müteveccihen hareket ettik. Şansımızdan olacak, hava bugünlerde çok güzel.İstasyon pek kalabalıktı. Yola çıktıktan sonra kumanya ile birer palto ve battaniye verdiler. Yollarda bir çok istasyondan geçtik. Bunları yazmak güç olduğu için sarfınazar ediyorum. İcap ederse herhangi bir rehberden istifade edebilirim.

Bugün iştihamız pek yerinde. Birer, ikişer saat  arayla durmadan atıştırıyoruz. Kompartman arkadaşlarımız da şunlar: Hüseyin Yıldırım, Hüseyin Koruklar, Faris Ünverir, Himmet Ali Çilek, Orhan Çaplı, Cemal Osmangil, Dursunbey’den akşam üzeri, Tavşanlı’dan gece geçtik. Selahattin ile görüştük. Kütahya’ya gece saat 10’ sıralarında vardık. Yarım saat kadar kaldığımız süre zarfında bir de eğlenti yaptık. Kütahya’dan Eskişehir’e gelinceye kadar biraz uyuduk. Salıncak gibi ipleri karşıdan karşıya gerdik . Sıra ile salıncağa ve bavul konan yerlere yattık. Saat 12 sıralarında, gece yarısı Eskişehir’e vasıl olduk. Eskişehir’de bir saat kadar kaldık. Fırından sıcak  ekmek aldık, salep içtik; biraz da istasyon civarında gezinti yaptık. Bizim vagon ayrı katara bağlandı. Böylece biz, Kütahya ve  Balıkesir Liseleri izcileri ile bir arada olduk. Vakit epey ilerlediği için yine  uykuya yattık ve biraz  kestirdik. Geceleyin diğer kompartmanlar da bizim izci arkadaşlar Aydın’lı Ahmet Mengiliki uyutmamak için ninni çağırıyorlardı. Bizim Hacı Kamil Albayrak’ta Himmet’le dalga geçiyor. Ve onu kızdırıyordu. Bizde seyirci kalıyoruz.
(II.Dünya Savaşı sürüyor. İngiliz Hava Kuvvetleri 13.Ekim.1941’de Almanyanın Nurenberg kentini bombaladı. General Hideki Tojo Japonya’da Başbakan seçildi. Toprak kaybını telafi etmeye çalışan Finlandiya, Almanların saldırısının hemen öncesinde Mihver Kuvvetleri’ne katıldı. Almanlar, Ekim'de Finlerin katılımıyla hızla Baltık Devletleri'ni istila etti..)