Bir Nokta Daha

Yeri geldiğinde söylüyoruz 'Kürt kökenli vatandaşkarımız ayrı, terör meselesi ayrıdır' diye. Kürt kökenli vatandaşlar tıpkı Laz Gürcü Abhaz Roman Boşnak Azeri kökenli vatandaşlar gibidir. Bu gerçeği herkes biliyor zaten yazmaya bile gerek yoktur ama siyasiler daha doğrusu bazı siyasiler bu konuyu farklı kulvarlara taşıyarak oy almaya çalışıyorlar.

Kulvarın ana merkezinde ABD ve AB ülkeleri yeralmaktadır.

Terör örgütlerini ABD ve AB ülkeleri desteğiyle özellikle Ortadoğu'daki yeraltı kaynaklarını ele geçirmek ve silah tuccarlarını daha çok zengin etmek için kurmuşlardır.

Ülkemizi 40 yıldır tehdit eden terör örgütü ile Ortadoğuda barınan terör örgütlerinden hiç bir farkı yoktur. Tıpkı bir televizyon üretici firmanın aynı kalitede başka bir isimle televizyon ürününün üretmesi gibidir.

Terör örgütleri ABD tarafından yönetilmeseydi '99 yılında terör örgütü liderini ülkeye teslim etmezlerdi. Hatırlayalım kim teslim etmişti?Amerika desteğiyle Avrupa ülkeleri teslim etmişti.

Teslim edildikten hemen sonrasında MHP'nin de yer aldığı DSP/ANAP/MHP koalisyon hükümeti döneminde idam cezası anayasadan kaldırılarak terör örgütü lideri muebbet hapse mahkün edildi.

MHP'yi özellikle vurgulayarak yazdım çünkü hem şiddetle karşı çıkıyor teröre ve liderine (ekbetteki doğru olanı yapıyor, bir sıkıntı yok) hem de idam cezasının kaldırılmasında öncü rol üstleniyor.

İdam cezasının kaldırılması ekbette ki iyi okmuştur ama hem teröre şiddetle ve de önden birinci sıradan karşı çıkacaksınız, hem de idam'ın kaldırılmasına onay vereceksiniz.

Biz hangi MHP'nin tutumuna bakarak değerlendireceğiz?

Kaç tane MHP var?

Gelelim İmralı'nın mektup meselesine..

Bayram değilken seyran değilken 23 haziran seçimlerine dört gün kala İstanbul seçimleri içerikli İmralı'dan gelen mektuba sus-pus kalan MHP'ye ne demeli? Gerçi gazetecilerin mektup'la ilgili soru yöneltildiğinde MHP gene terörü şiddetle lanetlediğini gördük ama önemli olan yerinde ve zamanında tavır sergilemesiydi.

Bu meseledeki MHP'yi de tanıyamadık doğrusunu isterseniz.

Şimdi de Ahmet Hakan'ın seçimlerden iki akşam öncesinde sunmuş olduğu 'tarafsız bölge özel' e gelelim..

Saate baktım tamı tamına ikibuçuk saat sadece İmralı'dan gelen mektup konuşuldu ve tartışıldı konukları tarafından. Sanki İmralı meşru siyasal bir partı imişcasına İstanbul seçimleriyle ilgili değerlendirmeler yapıldı programda.

Terör yasası ve muebbet hapis cezasının ev hapsine dönüştülmesi veya dönüştürülmemesine yönelik tartışma yapılsaydı kayda değer bulurdum.

Ama 23 haziran'da İstanbul seçmeni ne MHP'yi ne de Ahmet Hakan'ı ciddiye almadan Kürt'ü Laz'ı Çerkez'i Roman'ı Azeri'si Gürcü'sü Boşnak'ı Abhaz'ı ile tüm İstanbul'lu sandığa giderek oyunu kullandı ve artık sona ersin istedi terör bu ülkede!

Nokta.