Bir öğretmen portresi

Portresini çizeceğim öğretmen bir devlet ilköğretim okulunda Fen Bilgisi öğretmeni olarak çalışmaktadır. Yaklaşık 45-50 yaşlarında, orta (selvi) boylu, kalın (kaytan) bıyıklı ve seyrek saçlıdır. İsmini de örneğin Hasan diyelim mi? Bence demeyelim. Hasan adı bende hep Hasan Ali Yücel ismini aklıma getirir. Böyle büyük bir insanla karşılaştırmak değil, çağrıştırması bile Hasan Ali Yücel'e saygısızlık olur. Bu nedenle öğretmenin adı bende saklı kalsın.

YER : Okul bahçesi

ZAMAN : Okulun açıldığı ilk gün

ANA KARAKTER : Bizim Öğretmen

YARDIMCI KARAKTER:6 veya 7nci sınıfa giden bir öğrenci

FİGÜRANLAR : Diğer öğrenci ve öğretmenler

SEYİRCİLER : Okulun ilk gününde çocuklarını bırakan anne ve babalar

Bizim öğretmen hışımla öğrencinin ilk önce saçından tuttu ve kafasına bir yumruk vurdu. Arkasından ceketinin yakasına yapışarak kaldırıp yere fırlattı. Yerden ceketinden tutarak kaldırdığı öğrencinin kafasına iki kez daha yumrukla vurdu. Bu arada söylediği sözlerin, hangi kanalda yayınlanırsa kanal kapatma nedeni sayılabilecek, iyi sözler olmadığını vurgulamak isterim.

Öğrencilerin olayı dehşet ve korku içinde izlediklerini söyleyebilirim. Bazı öğrenciler ağlamaya başladılar. Biz seyirci olarak oraya gelen veliler de olayın şokuyla yalnız izlemekle yetindik. Öğretmeni değil engellemek, herhangi bir söz söyleme fırsatı olmadı.

Olayı gören dört öğrenci annesi, büyük cesaret göstererek binaya, yönetime durumu bildirmeye gittiler. Gittikleri yönetici, heyecanlı ve şoktaki velileri dinledikten sonra, sakin olmalarını söylemiş. Okulda böyle bir şey olamayacağını ve olayı yapan öğretmeni göstermelerini istemiş. Hep birlikte dışarıya çıkıp bizim öğretmeni göstermişler.

Yönetici bizim öğretmeni görünce velilere dönerek "Siz hiç mi öğrenci olmadınız. Öğrencilikte olur böyle şeyler. Kim bilir öğrenci ne yaptı da, bizim öğretmen ona kötü davrandı. Öğrenci ve velisi şikayet etmediği sürece bir şey yapamam. Sizde olayı fazla büyütmeyin. Olur böyle şeyler"
Siz ne dersiniz, Olur mu böyle şeyler?