- Kategori
- Dostluk
Bir omuz...
Bir omuz için çok şey söylenebilir ama hiçbir söz gerçek bir omzun paha biçilmezliğini anlatmaya yetmez; çünkü bazı şeyler anlatılmaz yaşanır ve yaşandığı anda anlam kazanır. Kafanızı biraz eğin ve sağınızdaki ve solunuzdaki o iki uzantıya bir göz atın ve sonra kendinize dürüstçe cevap verin, o omuzlar birini hiç hesapsızca ve bıkmadan yorulmadan dinledi mi? Eğer evetse, o zaman onların kıymetini iyi bilin. Şimdi de kendinize sorun, hiç öyle başınızı yaslamaktan korkmadığınız bir omuz oldu mu annenizinki dışında? Cevabınız evet ise, o omzun sahibini hiç bırakmayın; ama omzu için değil, o kadar fedakar bir yüreği olduğu için. Cevabınız hayır ise üzülmeyin ve kendi omuzlarınıza bakın. Onlar sizi taşımaya çok önceden hazırlar. Unutmayın, aslında sorunların tümü sizde saklıdır ve elbette çözümler de. Kimsenin yapamadığını siz kendi kendinize yapabilirsiniz. Nasıl mı? Şimdi, elinizi belinize götürerek, oturduğunuz yerden kalkın ve doğru aynanın karşısına geçin. Kocaman bir gülümseme fırlatın kendinize ve şöyle seslenin: ‘Sen benim güzelimsin ve her bıraktığın yerden seni ben kaldırıp, yine ben devam edeceğim ve hep senin yanında olacağım’. Bazen kendinizin yetmediği yerlerde bırakın biraz hayata kendinizi. Ne derler bilirsiniz, su yolunu bulur. Öyle işte hayatın bana yansımalarını kendimle paylaştığım bir gece daha...