Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

23 Kasım '06

 
Kategori
Opera / Bale
 

Bir opera veya bale deneyi(mi) lütfen...

Opera ile bale günümüzün ve geleceğin Türkiye'sine katkı yapacak sanat dalları. Bu dallarda kendi gelenek ve ekolümüzü oluşturabilmemiz için çok çalışmamız ve başarımızı ulusal ve uluslararası platformlarda önce kendimize sonra da tüm dünyaya kanıtlamamız gerekiyor. Bunun sonunda elde edeceğimiz katkı sadece tanınmış diğer Türk'ler yaratmak değil; bu yolda ilerlerken istediğimiz görgülü ve bilgili toplumu büyütmek olacaktır.

Belli kalıpların ve kuralların geçerli olduğu, komşu da olsa başka kökenlerin sanatlarına yabancılık doğal, ancak, korkuya ve önyargılı redde yeterli bir neden değil. "Ben ..." diye başlayıp gittiğimiz cümlelerin kaynağı olan beğenimizin temellerini incelemek hem kendimizi tanımamızı hem de diğerlerinin neler hissedip düşündüklerini anlamamızı sağlayacak. Bir deney ortamının eldesi de çok basit, azar azar kendini bu sanatların sunulduğu ortamlara dahil etmek; bir temsile gidip sırasında tüm çevreyi incelemek, sonrasındaysa biraz düşünmek... Bu deneye operadan başlamak belki iddialı bir giriş olurdu ama hepimiz şehir insanı olduğumuza göre zaten şehir ortamı, trafik, sosyal flora, ve iş faunası üzerine olan tecrübelerimiz bize yol göstermez mi? Hayatımızın her anını bir sosyal çorba içinde geçirdiğimize göre ve hele de İstanbul'da akşam eve dönmeyi de becerebiliyorsak böyle bir çabadan da yarar sağlarız bence.

Operanın zenginliği çok duyguya hitap etmesinde. Renkler, sesler, ışıklar, yüzünüze doğru gelen dumanın kokusu ve ısısı, sahnedeki insanların hareketleri, dekordan gelen gıcırtılar, iyiler, kötüler, vesaire. Doğrudur, konuların çoğu geçmişte ama biraz düşününce insan davranışı ve doğasının diliyle günümüze kolay tercüme edilmekte. Sonuçta insan pek az değişiyor zaman içinde; şekil olarak belki ama fikir olarak hiç... mi?

Serde Akdenizlilik ve operada da hareketin az olduğunu düşününce belki bale bize daha uygun bir başlama noktası olur dersek, orada da görüp alacağımız çok şey var. Bu sadece bize gösterilen veya dinletilenlerle sınırlı değil. O sahneden geçenlerin hayatlarını biraz bilmek bile bizim kendi yaşantımıza önemli yansımalar yapacaktır, ki bu fikir birinci elden denenmiş ve tescilli.

Ölçek fakiri yaşantılarımızı bir düzene sokmak için bağırıyor ve zıplıyor diye baktığımız insanların ne yaptığı ve kim olduğunu görmemiz deney sonucunu istenen yöne çevirir umarım.

Sanatçılarımızın adını yüceltmek ve genç yeteneklere yol göstermek için düzenlenen yarışmaların takibi de alternatif bir deney ortamı sağlar kesinlikle. Güzel olan bu gibi ortamlarda kurallar veya popülarite gereği aynı eserlerin başka kişiler tarafından ve kısa bir zaman içinde ardı ardına yorumlanması. Kontrastı ne kadar yakalayabildiğimiz de bizim kendi içimizdeki ölçüt. Mazeret yaratacak "yardım ihtiyacı" da kolaylıkla bertaraf edilebilir. Çünkü, her zaman hepimize uygun sonuçlar alınamasa da, yarışmayı birisi elbet kazanacak...

Toplumumuzun gelişmesi, barışı, ve güzelleşmesi bizlerin ellerinde, hem de bedeli sadece ileride çoğumuzun hoşlanacağı tınılarla dolu bir-iki saate denk. İster inanın, ister inanmayın ama sanat hiç bir zaman sadece eğlence için değildi...

Yakın gelecekte ulaşabileceğimiz deney ortamları muhtelif; ister bildik "kumpanyalardan", isterse küçük vakıf, dernek, organizasyonlardan... Sizleri oralarda görmek dileğiyle.

 
Toplam blog
: 10
: 606
Kayıt tarihi
: 23.11.06
 
 

Bir doktor mühendis ve amatör bariton olarak şanın ve dansın hayatımızda değişiklik yaratabileceğine..

 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara