Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Nisan '16

 
Kategori
Psikoloji
 

Bir psikopatı tanımak

Bir psikopatı tanımak
 

Psikoloji derslerinde anlatılan küçük bir öykü.
 
 Kadın annesinin cenazesine gider. Cenazede, uzakta duran bir adam görür. Onun tek aşkı olduğunu düşünür. Onunla harika bir hayat yaşayacaktır. Hemen gidip adamla tanışır ve olabildiğince çekici davranır. Fakat cenazeden ayrılırken, adamın telefonunu ve adresini almamıştır. 
 
 Birkaç gün sonra, kadın kız kardeşini öldürür.
 
 Neden? 
 
  Öykünün yanıtı bir psikopatın aklının nasıl işlediğine örnek teşkil eder.
 
 Adamın orada bulunması, davet edilmesi yüzünden diye düşünür. Adamı davet edebilecek tek kişi ise kız kardeşidir. Demek ki adamın kız kardeşi ile ilişkisi vardır. Eğer kız kardeşini aradan kaldırırsa adamla bir şansı olacaktır. Adam kız kardeşinin telefonunu aradığında bir yalan uydurarak adamla buluşacaktır. Bu nedenle kız kardeşini çekinmeden öldürmesi amacına ulaşmasını sağlayacaktır. Ve kız kardeşini öldürür. Artık ilişkiye hazırdır. Adama anlatacağı yalan öyküsünü çoktan hazırlamıştır. 
 
Kız kardeşini öldürmek kadın için yalnızca planının adımlarından biridir. Suçluluk duygusu hissetmez. Sorulduğunda farklı ve zekice bir hikaye uydurur. Aldatma konusunda çok usta olduklarından açıkça tespit edemediğiniz sürece itiraf almanız mümkün değildir. Sürekli reddedecekler ve sizi inandıracak zekice öyküler anlatacaklardır. Tehlikeli olmalarının başlıca nedeni budur. Etik açıdan hiçbir rahatsızlık hissetmedikleri gibi, yalnızca amaçlarına odaklı yaşarlar.
 
Eğer olağan üstü zeki değilseniz baş etmeniz mümkün değildir. Anladığınızda uzaklaşmanızı öneririm. Onlara göre kullanılacak uygun örnek iseniz, ardınızdan size ulaşmayı tekrar tekrar deneyeceklerdir. Bu sebeple korunun ve size ulaşma kapılarının hepsini kapatın. Zekice bir yol bulamadıklarında, başka insanları, örneğin aile bireylerini ya da arkadaş çevrenizi veya kendi bir iki sadık arkadaşını kullanarak ulaşma yolunu deneyeceklerdir. Fakat unutmayın ki, kendi sadık arkadaşları bile psikopat tipte olabilirler. Eğer hiçbir yol bırakmazsanız, sizi kullanamayacaklarını anladıklarında daha potansiyel bireylere kayacaklardır. İşin en zor noktası, eşiniz, akrabanız, sevgiliniz ya da arkadaşınızın psikopati hastası olduğunu kabul etmek istememenizdir. Bunu bilirler ve kullanırlar. Kullanacakları insanların duygusal durumlarını çok iyi okuyabilirler. Zayıflıklarınızı fark edip, kullanmada en usta yırtıcılardır. Uyanık ve bilgili olmak korunmanın yoludur.
 
 Farklı bir örnekle devam edelim. Adam kalp krizi sonrası evde yatmaktadır Kıpırdayacak hali yoktur. İlaçlar daha bir sersemletmiş ve hayatta kalma mücadelesi vermektedir. Biraz nefes alınca çok acıktığını fark eder. Eşi diye düşündüğü kişiyi arar. Canım eve gelip bir çorba yapabilir misin? Kadın eğlencededir. Yeni bir erkekle yakınlık kurmak üzeredir. Hayır gelemem, gelmeme gerek yok der. Kibar ve sağlık durumu iyi olmadığı için yardıma ihtiyaç duyan adamı kolayca tersler.
 
İşte bu durum tipik bir psikopat öyküsüdür. Duygu, empati, acıma, sevgi, hoşgörü, merhamet ya da insanca olabilecek hiçbir duygu parçası yoktur. Bu yetmiyormuş gibi bir de hasta adamı daha kötü hissettirebilmek ve bu durumdan keyif çıkarmak için suçlayıcı cümleler kurar. Şöyle yapsaydın gelecektim, böyle demiş olsaydın gelecektim gibi. Bir psikopatın temel belirtisi, empati kuramamasıdır. 
 
 Bir psikopatın uzun süreli arkadaşlık ya da dost ilişkisi kurması mümkün değildir. Yalnızca çevrelerini kullanma eğilimi gösterirler. Kullanmaya el verişli sosyal çevrelerini uzun süre tutmaları çok mümkündür. Eğer sadık bir arkadaş ya da dostları varsa psikopat olma olasılığı çok yüksektir. Çünkü tespitlerin gösterdiğine göre, ancak psikopatlar birbirleriyle ya da bağımlı kişilik sorunu olan kişilerle uzun süreli ilişki içinde olabilmektedir. Anti-sosyal kişilik sorunu olan kişilerle, eğer kullanılacak kaynaklar varsa çok uzun süre birlikte yaşayabilirler. Bu noktada enteresan bir tespit daha vardır. Sağlıklı bir birey maddi kaynaklı sorunlar sebebiyle çok uzun süre anti-sosyal kişilik bozukluğu olan bir birey ile yaşadığında anti-sosyal kişilik ya da psikopatik kişilik özellikleri göstermeye başlıyor. Bir süre yeni edilinen kişilik hali kalıcı olabiliyor. Bu durum tamamen süreyle ilgilidir. Örneğin 40 yıl anti-sosyal kişilik bozukluğu olan bir kişi ile yaşamak durumunda kalan bireyin daha sonra klinik tedavi almadan sağlıklı kişilik duruma geçmesi mümkün olamamaktadır. Buradaki en temel sorun ise, bireyin hastalandığını kabul etmemesi yüzünden tedavi edilememesidir. Dramatik bir örnek vermek gerekirse, uzun süre anti-sosyal (sosyopat) biriyle yaşamış bir kişinin psikopat özellikler göstermesi sonucu; içlerinden birinin çocuklarını öldürmesine aldırmaması, sessiz kalmasıdır. Suçu işleyen birey sorumluluk almayı kabul etmediği gibi, diğer birey, eşini bu suç için sorumlu ya da suçlu görmemektedir. Hatta vurgulamak gerekir ki, bir psikopat için "suç" kelimesinin bir anlamı yoktur.
 
 Yalnız ya da tek başlarına yaşayamazlar. Hayatlarını tek başlarına idame etme kapasiteleri olmayan asalaklar olarak tarif edebiliriz. Bu noktayı biraz daha açmak gerekli ki anlaşılsın. Sağlıklı insanların çalışmaları yalnızca geçimlerini sağlamak için değildir. Tek başlarına hayatlarını idame edebildikleri gibi İleriye dönük planları, birikimleri ya da hayalleri vardır. Evlilik, ev, araba, iyi bir kariyer, çocuk sahibi olmak, seyahatler vs gibi. Bir psikopatın ileriye dönük hayalleri ya da planları olmadığı gibi yalnızca gündelik ihtiyaçları için yaşar. Kendilerine ait evleri yoktur. Kendisine neden ileriye dönük uzun dönem planlarının olmadığı sorulduğunda, gerçekçi olduğunu iddia edecektir. Yarın ne olacağı belli değil gibi bir açıklamayla gelir ki önce size mantıklı gelir ve inanırsınız. Hal böyle değildir. Temel gündelik ihtiyaçların ötesini düşünemezler, hatta algılayamazlar. Gündelik ihtiyaçları için o an ne yapmaları gerektiğini düşünüp yaparlar. O gün canları ne istiyorsa, onu yapmaya eğilim gösterirler. Çalmak, öldürmek, yalan söylemek, kandırmak ve bunun gibi ne varsa kolayca yapabilirler. Örneğin bir konsere gidebilir, gözüne kestirdiği kişiyle cinsel ilişki kurabilir sonra aklına esen yere giderken, canını sıkan biriyle karşılaşırsa öldürme isteği hissederse ya da gerekli olduğunu düşünürse öldürebilir. Kendilerine sorulduğunda, nasıl öldürdüğünü anlatmak yerine hangi konsere gittiğini, ne yediğini, kiminle cinsel ilişki kurduklarını anlatırlar. Neden öldürdünüz diye sorulduğunda, "çünkü" ile başlayan bir cümleyle başlayıp, öldürülen kişinin bunu hak ettiğiyle tamamlarlar. Üzüntü, suçluluk, pişmanlık belirtisi yoktur. Eğer bir işte çalışıyorlarsa, tek amaçları gündelik ihtiyaçları karşılamaktır. Fakat o işte neden çalıştıklarını tespit etmek güçtür, normal bir insanın sebeplerine sahip değillerdir. Büyük olasılıkla çalıştıkları yer ile ilgili karmaşık planları vardır ve ne zaman ne yapacaklarını kestirmek neredeyse olanaksızdır. Etik değerlere sahip olmadıkları için bir sonraki adımlarını ön görmek olanaksızdır. Yalnızca o an para gerektiği için işvereni öldürüp kasadaki parayı alabilirler ya da dolandırabilirler. Fakat genelde çalışmayı sevmezler. Daha potansiyel olanakları kullanmayı tercih ederler. Çalışmak sıkıcı ve gereksizdir. Konuştukları dil ve düşünce sistemleri üzerine yapılan araştırmaların verdikleri sonuçlara göre, en çok gündelik gerçekçilik, para, yemek, içecek, içki; üşüdüklerinde giyisi ve hep "çünkü" ile başlayan nedenleri kullandıkları tespit edilmiştir. Suçluluk hissi duymadıklarını unutmamak gerekir.
 
  Bir diğer nokta ise, size bir konuyu anlatırlarken ya da size bir mesaj yazarlarken üzerinde bilinçli olarak düşünemezler. Bu nedenle anlattıklarını reddettiklerini, mesajlarında ise kolayca yalan söylediklerini fark edebilirsiniz. Anlattıkları konuyu tekrar anımsamazlar. O an öylece, bilinçsizce söylemişlerdir. Eğer tutumunuzun onu rahatsız ettiğini hissederlerse, mesajlarında ya da konuşmalarında çokça suçlama ve hakaret bulabilirsiniz.
 
 Sevgi hissettiklerini asla düşünmeyin. Yalnızca taklit ederler. Sevme ya da sevgiyi anlama kapasitesine de sahip değillerdir. Çocuk tacizcileri bu gruptan çıkarlar. Çocuklara taciz veya tecavüz etmenin etik rahatsızlığı ya da suçluluk duygusunu asla hissetmezler. Eğer özür dilediklerine şahit olursanız, üzgün olduklarına dair hiçbir duygu hissedemezsiniz. Yüz ifadelerinin, özür dileyen insanları taklit ettiğini fark edeceksiniz. Fakat özür dilemelerindeki asıl nokta, ayarlamakta oldukları bir konu vardır. Sizi kaybetmek istemiyorlardır. Bir süre daha kullanılmaya adaysınızdır.
 
 Eğer gün içinde birkaç kez telefonla arayacak olursanız; hiç beklemediğiniz sinirli (anksiyete) tepkiler alabilirsiniz. Siz sevdiğiniz ya da merak ettiğiniz için normal bir insanın düşündüğü biçimde düşünerek ararsınız ancak bir psikopat açığa çıktığını, takip edildiğini düşünecektir. Anormal tepkiler verecektir. Daha sonra bunun üzerine konuşacak olursanız, sizi suçlu çıkaracaktır. 
 
  Psikopatik kişilik sorunu olan birine kendinizi kullandırmanız ve arada geçireceği manik depresif, histerik ya da agresif dönemlerini görmezden gelmeniz sizin seçeceğiniz bir durumdur. Eğer yanıtınız hayır ise, öğrenmeye ve daha fazla bilgiye ihtiyacınız olduğunu unutmayın. Korunmanın yolu bilmekle başlıyor.
 
  Psikopat bir kişilikle karşılaşmanız durumunda farkındalığınızı arttırmak adına birkaç ip ucu vermek isterim. Eğer tanıştığınız kişi,
- sizin kaynaklarınızı kullanmaya eğilim gösteriyorsa
- kaynaklarınızla ilgili bir sorun yaşadığınızda sizden uzaklaşma eğilimi gösteriyorsa
- sizin duygu durumuzla ilgili empati kurmaktan kaçınıyorsa
- sizin ne düşündüğünüz ya da ne hissettiğinizle ilgilenmeden yalnızca istediği şeyi yapıyorsa; üzülmenizle hiç ilgilenmiyorsa, 
- arkadaş canlısı, sevimli, neşeli kişiliğin işine gelmeyen durumlarda birden kabalaştığını, sizi terslediğini gözlemliyorsanız ve o tanıdığınız kişiyi o an tanımadığınızı hissetmenize neden oluyorsa, 
- hangi yolu denerseniz deneyin düzelmiyorsa, umursamıyorsa. Davranışlarını ikna ya da uyarılarla düzeltemiyorsanız,
- ancak para ile davranışlarını etkileyebiliyor ya da cezalandırabiliyorsanız,
- sizi umursamadan gelişi güzel, rasgele cinsel ihtiyacını karşılama eğilimi gösteriyorsa, Eğer daha önce evlilik yaşamışsanız fark edebileceğiniz diğer bir nokta ise; cinsel ilişkideki düzensizlik ve histeridir. Düzenli bir cinsel yaşamı kabul etmezler. Birden ve kimi zaman aniden cinsel isteklilik duyduğunu görebilirsiniz. Orgazmının histerik boyutta olduğunu fark edeceksiniz. Siz daha cinsel ilişkiye tam olarak hazırlanmadan, ön aşamada iken, histerik boyutta tatmine ulaştığına şahit olabilirsiniz. Birlikte yaşadığınız dönemde yalnızca o anlarda size, övgüler yağdırıyorsa. Bu durumla karşılaşıyorsanız, 
- kısa süreli ilişkiler yaşama eğilimi gösterdiğini anlamışsanız
- yalan söylediğini anlayıp, bunu kendisine söylediğinizde üzüntü hissetmek yerine zekice açıklamalarla geçiştiriyorsa,
- onun istediği şekilde davranmadığınız durumlarda sinirleniyor ve hatta şiddete vardırabileceğini hissediyorsanız,
- normal dışı bir enerjisi olduğunu hissediyorsanız,
- aşırı sosyal davranışlar gösteriyorsa, bitmeyen bir sosyalleşme isteği algılıyorsanız,
- sürekli sizi suçlayıcı bir davranış sergiliyorsa,
- yaşına uygun davranmadığını hissedersiniz. Olgunluk belirtisi yoktur. Rol yapıyordur ama bilinçli olarak algılayamazsınız. 
- empati kuramazlar. Basit bir test uygulayın. Başınızdan geçmiş üzücü bir olayı anlatın. O dinlerken gözlerine odaklanın. Hiçbir his almayacaksınız. Sizi etkilemeye çalışıyorsa yalnızca rol yapacaktır. Kısa süre sonra konuyu değiştirecektir.
- O birşey anlatırken bilinçli olarak konuyu değiştirin ve ona hiç önem vermediğiniz mesajı vermeye çalışın. Sinirleneceklerdir. Biraz daha zorlarsanız aşağılamaya başlayabilirler.
- Kendi öz güvenleri yoktur. Herhangi bir şeye önem ve değer vermezler. Eğer öz güven konusuna girerseniz konuyu toparlayamazlar. Dağılırlar. Konu değiştirmek isteyeceklerdir.
- Ölümden konuşmayı hiç sevmezler. Ölümden hiç korkmadıklarını söyleyeceklerdir ki yalandır; çok terdirgin olurlar.
- İnançtan bahsederseniz yine konuyu değiştirmek isterler. Anlayamaz ve hissedemezler.
- Etik değerlere girin. Örneğin aldatma konusu olabilir. Hiç aldatmadıklarını söyleyeceklerdir ki kocaman bir yalandır. Zekice manevralarla yalanlarını ortaya çıkarabilirsiniz ama biraz sert tepkilere hazırlıklı olun. Çünkü durmadan aldatmak onların hayatlarının merkezini oluşturur. Ki bunun adına aldatma demezler! Size o an mantıklı gelecek açıklamalar yaparlar ki hepsi düzmece ve yalandır.
- Sorgulanmaktan çok rahatsız olurlar. Kendilerinde asla ve asla hata görmezler.
- Şaka ile ciddi olanı; fantezi ile gerçek olanı ayırt edemezler. Örneğin şakadan asla hoşlanmazlar. 
- Diğer insanlardan ve hatta tüm sistemlerden üstün olduklarına inanırlar.
- Sizi merak edip soru sormazlar. Örneğin nereli olduğunuzu, kan grubunuz, neyi sevdiğiniz, hangi renk ya da hangi ortamı, nelerden hoşlandığınızı vs. Çünkü sizin bir değer ya da öneminiz yoktur. Önemli ve değerli olan kendileridir. Sizin onlardan etkilenmeniz önemlidir. Sizin onlara değer vermeniz önemlidir. Böylece sizi etki altında tutacaklarını düşünürler, - Dünya onlar için bir oyun bahçesidir ve bizlerde hayvanat bahçesindeki mahluklarızdır. Tüketecekleri, kullanacakları ve yalnızca kurdukları oyunlarını sürdürecekleri bir yerdir.
 
 Dramatik bir örnekle devam edeyim. Eğer bir kadın kocasını aldatıyor ve siz  fark etmişseniz; buna rağmen aldatmadığını iddia ediyorsa ve bunu hiçbir suçluluk duygusu hissetmeden yapıyorsa tipik psikopat davranışıdır. Hemen ve olabildiğince korunun ve uzaklaşın. Bir daha asla ve asla iletişim kurmayın. Sizi de parmağında oynatmayı, kullanmayı kafasına koymuştur. Eğer ruhsal ya da maddi yara almak istemiyorsanız hemen uzaklaşın!!!
 
 Unutmayın ki kadın, kişilik bozuklukları ve psikopat oranı, erkeklere göre azımsanmayacak miktarda çoktur. Erkek psikopatlar genelde suça eğilimlidir. Daha kolay fark edilirler!! Fark edip, uzaklaşmanız ve tedbirler aldırmanız nispeten daha kolaydır. Fakat tehlikeli olduklarını akıldan çıkarmamalıdır.
 
 Yurt dışında birçok üniversite, araştırma kuruluşu, yardım ve destek dernek ve kuruluşları toplumu bilgilendirme ve bilinçlendirme konusunda ciddi çalışmalar yapmakta ve mesai harcamaktadırlar. Ülkemizde bu konuda mesai harcayan hiçbir kuruluşun olmaması ciddi bir eksiklik! Başlarına gelmiş insanlar ya sessiz kalmakta ya da çokta etkili olmayan yollarla az miktarda çabaları toplumu bilinçlendirme konusunda bir etki sağlamamaktadır. Çabamın yeterli olmadığını görmekle birlikte, yurt dışı kaynaklarla elimden geldiğince insanları bilinçlendirmeye çabalıyorum. Bu noktaya daha fazla kurum ve insanın önem vermesi gerektiği çok açık.
 
 Açık ve belirgin olan kötülüğe karşı kendinizi koruyabilirsiniz. Ancak gizli, bilemediğiniz, anlayamadığınız kötülüğe karşı gardınız yoktur! Bu sebeple, bir psikopatın sizden isteyeceği en masum görünüşlü talebi dahi reddetmeniz sizin lehinize olacaktır. Sizinle iletişime geçmek için aklınıza gelmeyecek detayları kullanabilirler. Örneğin kızıl saçtan hoşlanıyorsanız, sizi manipüle etmek için saçını hemen kızıla boyayacaktır. Acı çektiğinizi görmek ya da duymak bile onun için doyurucu bir keyiftir. Eğer sizi bir şekilde manipüle edebilirse, devamını getirmekten ve sizi av haline dönüştürmekten çekinmeyecektir.
 
 Durup bir düşünün derim. Anlamanıza yardımcı olacak liste aslında çok daha uzun ancak genel bir fikir vermek adına; dikkat edin derim. Çok zeki oldukları için tespit edilmesi en zor kişilik sorunudur ve tedavi edilmeleri çok güçtür. Hasta olduklarını asla kabul etmedikleri için tedaviye yanıt vermezler. Baş edebilmeniz için olağan üstü zeki değilseniz, uzaklaşın derim. Korunun. çünkü kendilerini ortaya çıkaracak davranışlardan kaçınıp başkalarını maşa olarak kullanmaya eğilimlidirler.
 
 En zayıf yönleri alaya alınmak ve toplum içinde küçük düşmektir. Normal bir insan böyle bir durumda ya espriyle yanıt verir ya da utanç hisseder. Ancak psikopatların kişilikleri olmadığından ve yalnızca bir kişiliğe sahipmiş gibi taklit ve rol yaptıklarından dolayı tepkileri oldukça sert olacaktır. Durumla baş edemediklerini anladıklarında hızla oradan kaçacaklar ve bir daha o ortam içinde bulunmayacaklardır. Fakat yine de tepkilerini kestirmek çok mümkün olamadığından, şiddet gösterebileceklerini akıldan çıkarmamak gerekir.
 
Dramatik bir hipotezi paylaşmak isterim. Psikopatik kişilik özelliği gösteren birey çocuk seslerini gereksiz ve tahammül edilmesi imkansız gürültü olarak tanımlayacak ve anksiyete olarak tepki verecektir. Çocuklara tahammül edilmez yaratıklar gözüyle bakacaklardır. Bu durum için yapılmış bir test ve yayınlanmış akademik bir makale olmamakla birlikte beklenen sonucun böyle olacağını ön görmek sanırım bilim dışı olmayacaktır.
 
Konuya tıbbi açıdan yaklaştığımızda ise, psikopat olanların üzerinde yapılan araştırmalar tek bir noktada toplanmış durumda. Frontal korteks ile Amigdala arasındaki iletişimin ya doğuştan ya da sonradan bozulduğu tespit edilmiştir. Bu durum, sorumluluk, empati ve doğru karar verme yetilerini ortadan kaldırmaktadır. Egosentrik (ben merkezcil - bencil) olmalarına neden olmaktadır. Yaşamlarındaki tek merkez kendileri, kendi mutlulukları, kendi duygu ve hisleridir.
 
 Patolojik bulgular: Diğer insanların sahip olduğu onur ve ahlaki değerlere sahip olamamaları, bu değerleri tahrip etme ve yıkmaya çalışma ile sürer. Sevgi ve aşk hissedememeleri, bu duyguları yaşayan insanları tahrip etmeye çalışma şeklinde görülür. Sahip olamadığını yık ya da yok et şeklindedir. Sevgi hissedememeleri nedeniyle "kendimce sevmek" ifadesini sıkça kullanırlar. Bu tarz terminolojinin amacı konuyu inandırıcı kılabilmektir. Subjektif olarak ifade edilen bir durumun eleştirilmesi genellikle imkansızdır. Bu da ifadeyi daha inandırıcı ve reddedilemez kılacaktır. En belirgin özellik sürekli yalan söylemeleridir. Başkaları düşmandır. Bitmeyen bir kısır döngü içinde depresyon yaşarlar. Depresyonun ana kaynağı, tatmin edemedikleri duygu eksikliğinin sonucudur. Hissetmeden, rol yaparak yaşamak çok yorucudur. Bu nedenle içsel enerjilerini tükettiklerinde depresyonun daha yoğun olarak açığa çıkması kaçınılmazdır. Paranoya depresyonun diğer nedenidir. Açığa çıkma korkusu ve beslendikleri çevrelerini kaybetme endişesi sürekli bir paranoya ile sürer. Rol yapmanın bıktırıcı etkileri durumu şiddetlendirir. Alkol vb rahatlatıcı faktörlere yoğun olarak yönelirler. Sürekli neşeli, aktif ve eğlenceli, cazibeli görünmeye çalışmak beslendikleri çevrelerini ellerinde tutmanın tek yoludur. Bu durum yine içsel enerjinin hızla tüketilmesine ve yeni bir depresyon döngüsüne girmelerine neden olur. "Disruption of short-term memory" kısa süreli hafızada veri tutamamak. Etkisi, söylediklerini hemen unutma ve anımsamama olarak görülür.
 
Sonuç: Psikopat ile psikopatik hasta kavramları genellikle birbirlne karıştırılan kavramlardır. Bir psikopat, seri katil olarak hareket edebilen bir psikopatik hastaya ne zaman, hangi koşulda dönüşür bu konudaki çalışmalar halen sürmektedir. Psikopatik davranış özellikleri göstermeyen tür psikopat olarak tanımlanır. Bir psikopat şizofren özelliği göstermez. Psikopatik türünde şizofren belirtileri izlenir. 
 
 Burada sayılan özelliklerin bir kısmını davranışsal belirtli olarak gösteren her bireyin psikopat olduğu anlamını çıkarılamaz. İzlenecek yol ve tanı yöntemleri DSM 5.versiyonda açıkça belirtilmişitr. Doğru tanı yöntemleri uzman kişiler tarafından takip edilerek sonuca varılabilir. Ancak yine de farkındalık oluşturulmasının önemi açıktır. Çünkü bireyin bir kısım davranışsal özelliği göstermesi kişilik bozukluğu tanılarından herhangi birine sahip olmadığı anlamı da çıkarılmamalıdır. Sağlıklı bir birey stress ve travma sonrası kalıcı olmayan belirtiler gösterecektir. Aksi durumda yani kalıcı belirtilerin tekrarının gözlenmesi ve uyumsuzluk halinde kişilik sorunlarının bir hastalık olarak teşhis edileceği açıkça DSM metodunda belirtilmiştir. Tekrar vurgulamak isterim ki, psikopati en uzman kişilerin dahi teşhis koymada zorlandıkları bir konudur.
 
 Hayatı yaşamaya değer kılan en temel nitelik empatidir. Empati tüm eş türler arasında olabildiği gibi, eş olmayan türler arasında da görülür.
 
 Aşağıdaki liste, Prof. Robert Hare'in geliştirdiği, psikopat tespit ve analiz testidir.
 
Robert D. Hare's Psychopathy Checklist-Revised (PCL-R) 
Factor 1: Personality "Aggressive narcissism"
Faktör 1: Kişilik "Agresif-Kavgacı-Kemirici Narsist-Kendini Beğenmiş" 
* Glibness/superficial charm (yüzelsel sevimlilik,cinsel cazibeyle etkilemeye meğilli)
* Grandiose sense of self-worth (kendine çok değer veren, kendini beğenmiş)
* Pathological lying (Yalancı)
* Cunning/manipulative (Kurnaz,cingöz,kendi çıkarları için başkalarını kullanan)
* Lack of remorse or guilt (vicdan, suçluluk duygusu ve pişmanlıktan yoksun)
* Shallow affect (genuine emotion is short-lived and egocentric) (ben merkezcil, bencil)
* Callousness; lack of empathy (Duyarsız, aldırışsız, empatiden yoksun - empatiden yoksun olma : örneğin başkalarının acılarını ya da dertlerini hissetmeme, hissediyomuş gibi rol yapma ve bilgiç edayla akıl vermeye kalkışma)
* Failure to accept responsibility for own actions (kendi davranışlarının sorumluluğunu almamak. Sürekli diğerlerini suçlama eğilimi)
 
Factor 2: Case history "Socially deviant lifestyle".
Faktör 2: Durum tablosu "Anormal sosyal yaşam şekli"
* Need for stimulation/proneness to boredom (Dürtülenmeye ihtiyaç duyma, sosyal ortam içinde fark edilen ve değer verilen olma haline ihtiyaç duyma./Kolay sıkılan)
* Parasitic lifestyle (Parazit yaşam şekli. Başkalarının sırtından geçinme.)
* Poor behavioral control (Davranış kontrolü zayıf olan. Kendi davranışlarını kontrol edemeyen kişi)
* Lack of realistic long-term goals (Gerçekçi uzun dönem amaçları olmama hali. Gündelik, kısa dönemli ihtiyaç karşılama eğilimi)
* Impulsivity (Dürtüleri ile yaşayan - aklı ile yaşamayan)
* Irresponsibility (Sorumsuz)
* Juvenile delinquency (Çocuksu davranış. Ergen olmayan davranışlar. İhmalkar)
* Early behavior problems (Erken dönem davranış sorunları. Yetişkinlik öncesi davranış sorunlarının gözlenmesi)
* Revocation of conditional release (geçmişinde suç izleri olma hali)
 
Traits not correlated with either factor
Kişilik özelliği her iki faktörler eşleşmeyen özellikler
*Promiscuous sexual behavior (rasgele cinsel ilişki kurma)
*Many short-term marital relationships (birçok kısa dönemli evlilik veya ilişki yaşayan)
*Criminal versatility (Suça yatkınlık hali)
*Acquired behavioural sociopathy/sociological conditioning (Item 21: a newly identified trait i.e. a person relying on sociological strategies and tricks to deceive) (sosyopat teşhisi konuş veya yeni eklenen tanımıyla, kandırmaya yönelik sosyal davranışlar sergileme eğilimi)
 
 (bir hayvana benzeterek tanımlamak gerekirse, fare veya fare gibi yaşayan canlı olarak kısaca tanımlayabiliriz.. elbette havyan olan fare, kemirgenler grubunda ekosistemde bir role sahiptir; benzetmedeki amaç fareleri aşağılamak değildir. Farklı bir ifadeyle, insan davranışlarını taklit eden, insanımsı canlı olarak tarif edebiliriz.)
 
Psikopatinin dünyadaki en uzamanı Ph.D. Robert Hare'den okumak isterseniz; aşağıdaki linki kullanabilirsiniz. Başka sitelerde de bulabilirsiniz.
http://www.kitapyurdu.com/kitap/vicdansizlar--antisosyal-kisilik-bozuklugu/88487.html
 
"Psikopatlar, insanları büyüleyen, onları kendi istedikleri şekilde yöneten, yaşamda acımasızca kendilerine bir yol açan ve bunu yaparken de, arkalarında kırık kalpler, yıkılmış beklentiler ve boşalmış cüzdanlardan oluşan geniş bir iz bırakan toplumsal yırtıcılardır. Vicdandan tamamen yoksun olan ve başkalarına karşı hiçbir şey hissetmeyen psikopatlar, bencilce istediklerini alır, canlarının istediğini yapar, bu arada en ufak bir suçluluk ya da pişmanlık duymaksızın toplumsal kuralları çiğner ve beklentileri umursamazlar. Dehşete düşen kurban umutsuzluk içinde sorar "Bu insanlar kimler?" "Neden böyleler?" "Kendimizi onlardan nasıl koruyabiliriz?" Bu ve benzeri sorular, yüzyılı aşkan bir süredir klinik tasarımların ve deneysel araştırmaların -ve çeyrek yüzyıldır da kendi çalışmalarımın- odak noktası olmasına karşın, psikopatın ölümcül gizemi özellikle son birkaç on yıldır açığa çıkmaya başlamıştır."
 
Aşağıdaki linkte konu üzerinde uzman doktorların bir arada toplanmış yorumlarını bulabilirsiniz.
http://www.kadinlarkulubu.com/forum/index.php?threads/mutsuzlugunuzdan-beslenen-psikopatlari-taniyin.764645/
 
Psychopaths know right from wrong but don’t care (Maaike Cima, Franca Tonnaer and Marc D. Hauser)
http://scan.oxfordjournals.org/content/early/2010/01/06/scan.nsp051
 
The Mark of Cain: Psychoanalytic Insight and the Psychopath By Schultz-Ross, R. Andrewhttps://www.questia.com/library/journal/1P3-306883561/the-mark-of-cain-psychoanalytic-insight-and-the-psychopath
 
Psychopathy, Antisocial Personality & Sociopathy: The Basics A History Review Paula M. MacKenzie, PsyD, MSEd
http://www.theforensicexaminer.com/2014/pdf/MacKenzie_714.pdf
 
Psychopathic personality traits: heritability and genetic overlap with internalizing and externalizing psychopathology
DANIEL M. BLONIGEN,* BRIAN M. HICKS, ROBERT F. KRUEGER, CHRISTOPHER J. PATRICK, and WILLIAM G. IACONOhttp://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2242349/
 
The Psychopathic Corporation -- A Clinical Diagnosis (PCLR), by Dr. Robert Harehttps://www.youtube.com/watch?v=lmUXp_zE14E
 
Inside Cornell: Analyzing the words of psychopaths
Cornell University 
 
 
Antisociality and the Construct of Psychopathy: Data From Across the Globe
Craig S. Neumann1,*, Robert D. Hare2 andDustin A. Pardini3
 
Robert D.Hare psychopathy diagnosis checklist
 
Toplam blog
: 87
: 1739
Kayıt tarihi
: 04.08.10
 
 

Gökyüzünüz mavi, aklınız bilimle olsun. ..