- Kategori
- Anılar
BİR ŞİİRİN HİKAYESİ
1963-1964 yılında Diyarbakır Erkek İlköğretmen Okulu öğrencisiyim. O yıllarda sene içinde yapılan sınavlar vardı. Her dersten en az üç sınav. Not durumun ne olursa olsun yılsonu sınavlarına girmek gerekli idi. İşte bu duygu ve düşüncelerle bir grup arkadaşla birlikte çalışıyor ve yılsonu sınavlarına hazırlanıyorduk. Benimle birlikte arkadaşlarıma yazıyorum: Rasim Kaya (namı değer Koçi ), Mahmut Çimen, A. Kerim Yeniay ve Fahrettin Özcan’la birlikte kitaplarımızı aldık ve bir pazar günü
Diyarbakır dışında bulunan Hava Şehitliğine ittik. Hava Şehitliği görülmeğe değer bir yer. Şehitliği biraz gezip ve şehitlerimizin ruhlarına birer FATİHA okuduktan sonra şehitleri rahatsız etmeden birer ağacın gölgesinde oturup ders çalışmaya başladık. Hava da oldukça sıcaktı. Bu arada arkadaşlarımdan Rasim Kaya (KOÇİ) bana seslenerek aynen şöyle dedi:
Senin şair olduğunu biliyoruz. Burada şiirler yazılır. Haydi göreyim seni” dedi.. Ben de aynen şöyle dedim: “Sevgili Rasim, ben kendime şair demiyorum. Keşke şair olabilsem. Biz buraya ders çalışmaya geldik. Birkaç gün sonra yıl sonu sınavlarına gireceğiz; onun için ısrar etme” dedim. Rasim Kaya sözlerini tekrarladı. “Senin notların iyidir, sınıfı başarıyla geçeceğine inanıyorum. Sen şiiri yaz” diye ısrar etti…
Bunun üzerine ayağa kalktım, mezarlığı şehitliği bir daha gezdim. Ve Hava kuvvetlerimizden bir şehit Hava Pilot’un mezarı başında durdum ve oturdum. Bir iki Fatiha ve bildiğim duaları okudum. Mübarek ve kahraman şehitlerimizi bir kez daha rahmetle andım. Elime aldığım bir kurşun kalemle aşağıdaki şiiri yazdım. Akşam etütte bazı düzeltmeler yaptım ve sabahlayın sınıftaki arkadaşlarıma okudum. Onların alkışları arasında Rasim Kaya Koçi beni kucaklayarak tebrik etmişlerdi.
Şiirimin adı “ŞEHİTLİK‘ tı ve Diyarbakır Hava Şehitlerine armağan edilmişti. Şiir Diyarbakır’da yayımlanan Mücadele gazetesinde ve daha sonra birçok seçkilerde, antolojilerde ve dergilerde yer aldı. Ayrıca Ankara ‘da Dünya Yazarlar ve Aydınlar Derneği Başkanı Sayın Osman Baş şehitlere Şiirler adını taşıyan bir Antolojinin hazırlığı içinde olduğunu öğrendim. Bir de bu şiiri Sayın Osman Baş’a gönderdim.
Bu şiirimin “ŞEHİTLER ANTOLOJİSİNDE” de yer alacağını umuyorum. Tüm Şehitlerimizi rahmetle ve saygıyla anıyor, işte on günlerin anısına yazmış olduğum şiiri sizlerle paylaşmak istiyorum.
ŞEHİTLİK
Diyarbakır Hava Şehitlerine
Bir bayrak dalgalanır mezarların başında
Boynu bükülmüş güller göçenlerin taşında
Şehadet yaldızı var alınlarda, kaşında
Şehit giden Mehmetler ilkbaharın yaşında
Bir ateş alev tutmuş her erin sinesinde
Erzurum’dan, Edirne’den hep bu toprak içinde
Babadan, yardan ayrı, ağlayan annesinde
Taşlarda bir mana var, hepsi de yas içinde
Arzın mezar taşları birbirini kovalar
Yaprağın benzi solmuş, rüzgârda sessizlik var
Ağaçlar kara bağlamış matem içinde duvar
Bülbüller ötmez olmuş, göklerde bir hüzün var
Taşlar bir bir yas tuşmuş şehitler yatağında
Erler tek yerin değil yurdun dört kucağında
Şehitler ölü değil, yaşar cennet bağında
Silinmez al kanları, taşında, toprağında
Arz kürenin üstünde kartallar yükseliyor
Göklerde al bayrak var sizleri selamlıyor
Gönüllerde yaşayacak yıkılsa dahi felekler
Şehitleri alkışlıyor cennet ki melekler (1)
Abdülkadir GÜLER
15 Mayıs 1963- Diyarbakır
- Dicle Köprüsü / Şiirler, Abdülkadir Güler, Çaba
Yayınları-Ankara 1970
Abdülkadir GÜLER
24 Mayıs 2021- SÖKE
-----------------------------------------------------------------------------------
NOT: Irak'ın kuziyinde sürdürelen Pençe / Yıldırım Harekatı kapsamında helikopterden atlayan ve yere düşen kahraman askerimiz Uzman Çavuş onbaşı Eyüp Gergin ( 25 ) şehit olmuştur. Şehirdimize Allah'tan rahmet ve ailesine başsağlığı diliyorum. Ordumuzun başı sağ olsun. A.GÜLER