Bir taraf mı? Bitaraf mı?

İşlerimin yoğunluğundandır belki de, ortamın bu kadar gerilmesine anlam veremiyorum. Ülkenin battığını göremiyorum. Cumhuriyetin bittiğini göremiyorum. Laikliğin elden gittiğini göremiyorum. Kaçırdımsa yoğunluktan, bak bu olabilir işte… Eski zamanlardaki gibi krallığın yıkıldığını fark edemeyenlerden mi oldum ne? Bir kervan geçerse buradan öğrenebilirim belki de…

Ne zaman iktidar partisi tarafını dinlemiş olsam bardaktaki suyun dolu tarafını gösterirler, ne zamanda muhalefeti dinlesem bu iktidarla birlikte ülkenin elden gittiğini, kendileri iktidara gelemezse ülkenin yok olacağını dillerinin döndüğünce anlatmaya çalışırlar. Ama inanırız birine işte… Nasrettin Hoca gibi her iki tarafa da “haklısın” diyemiyoruz ki… Hepsine oy verirsek sayılmıyoruz vatandaştan… Demek ki bitaraf değil bir taraf olmak gerekliymiş.

Dağ başındaki bir çobanın, kurda kuzu kaptırması bile muhalefetin iktidara yüklenmesi için bir bahane olabiliyor. Diğer taraftan, aynı kurdun yemek bulabilmesinden medet umup kendisine pay çıkaran iktidar ile karşı karşıya kalabiliyoruz. Bu durum milat öncesinde de sonrasında da aynıydı diye düşünüyorum. Bu bir iktidar olabilme ve iktidar kalabilme hırsıdır insanları bahaneler üretmeye sevkeden…

İş bitip de tv’deki akşam haberlerine bir göz atayım dendiğinde insanların kafası karmakarışık oluyordur herhalde… Tv’ler ikiye ayrılır bu seçim zamanları… Başka zaman onbeşe bile ayrılırlar da… Bir iktidara muhalif tv’ler birde iktidar yanlısı tv’ler vardır. Tv’lerin partilerin birer sözcüsü konumunda olmasındandır bu durum… Çokta garipsemem aslında insanlar yönetiyordur sonuçta… İnsanlarında tarafsızını kabul edemem. Taraf tutmayan insan olmaz ki… Allah sizi inandırsın, söylenilen her şeye inanası da gelmiyor değil hani insanın… Bir kanala baksanız ülke elden gitmiş, yürekler acısı durumda, diğerine baksanız güllük gülistanlık bir ülkede yaşıyoruz. (Bu yazıyı hiçbir zaman okuma olanağın yok ama bu ne yaman çelişki ana? Söyle bana…) Ortası yok yani… Bir tarafı tutan diğerinin söylediklerini duymazdan, yaptıklarını görmezden geliyor.

Karınca konuşur mu? Konuşmaz tabii ki… Ama karıncaların bile taraf tutması gerektiğini anlatan bir hikayedir, İbrahim Peygamberin ateşine su taşıyan karıncanın taraf tutmasının hikayesi…

İnsana özgüdür taraf olmak taraf tutmak… Tarafsız bir cumhurbaşkanı seçilmesi gerekir diyenlere ise güldüm sadece… Şimdiye kadar seçilen cumhurbaşkanlarının tarafsız olduğunu kim söyledi ki bundan sonrakilerin tarafsız olmasını bekleyelim. Bir de yeni seçilecek cumhurbaşkanının meclis dışından olması ihtimali var ki; dışından olduğunda tarafsız olacakmış gibi görünüyordur herhalde… Tarafsız cumhurbaşkanı isteyenler tarafını her zaman belli etmiş mevcut cumhurbaşkanını da tarafsız zannediyorlardır. “Ben artık tarafsızım” diyen bir önceki cumhurbaşkanı da özgürlüğünü yaşamak isteyen vatandaşını Arabistan’a gönderiyordu.
Herkes taraftır. Bu yazı bile taraftır.

Saygılar