Bir Zamanlar Anadolu da

İlk duyduğumda filmin adı Once Upon Time in America' yı hatırlattı. Cannes' de ödül alan Nuri Bilgi Ceylan filmini sadece merakttan izlemek istedim. Aslında her film merak edilir. Fakat bu filme yönetmeninden dolayı odaklandım.

Nuri Bilge Ceylan da Orhan Pamuk gibi hep tartışılıyor. Çünkü yurtdışında ödül alıyor. Film eleştirmeni değilim. Ama izleyiciyim. Amatör olarak fotoğraçılıkla da ilgilenen biri olarak diyeceğim filmin iyi olduğu. Film de kendinizi Anadolu' da fotoğraf çekiyor gibi hissediyorsunuz. Siz de ordasınız. Polis (Yılmaz Erdoğan) , savcı (Taner Birsel), doktor (Muhammet Uzuner) , suçlu (Fırat Tanış), şöför (Ahmet Mümtaz Taylan) ve siz. Gecenin bir saati çeşme arıyorsunuz. Diyaloglar eksiksiz. Biraz ailevi sorunlar, polis maaşı, doktorluk, köylü olmak... Her konuya değiniliyor. İlginç bir konu yok. Heyecan alamıyorsunuz. Quentin Tarantino' nun filmlerindeki gibi konuşmalara önem verilmiş. Bura da süreç de var. Bir çay içmek bile detaylı. Uzun bakışmalar ve sessizlik hakim. Film adeta hayatın belgeseli gibi.

Filmden sonra ünlülere film soruldu. Çok kötüymüş diyenler oldu. Bu beklentiyle ilgili. İmdb' den de iyi not alan film, Hollywood filmleriyle yarıştırılmamalı. Aynı mantıkta izlersen hayal kırıklığına uğrarsın. Belki sinema filmi de değildir. Geç bir saatte evde izlemek veya soğuk bir günde arkadaşlarınla izlemek tercih edilebilir.

Filmin sonunda ne olduğu bilinmiyor.  Film aniden bitiyor. Diyalog duruyor ve sahne kapanıyor. Sizde değişiklik olarak; çalışmayan,fatura ödemeyen hatta ölmeyen Hollywood yıldızları yerine sohbet dinliyorsunuz. Başka bir bakış açısıyla da çok ilginç bir film. İzlenmeli!

Gezi rehberi: http://emirergin.blogspot.com