- Kategori
- Siyaset
Bir zamanlar gençlikk vardı!...

Gençlik; hiç engel tanımamaktır, Gençlik; her şeye karşı çıkmaktır, gençlik; kendine dahi isyankarlıktır, gençlik; seldir, gençlik; ne kadar asi ve isyankarsa da sevdiğinin karşısında boyun eğmek, diz çökmektir, gençlik; büyük hayaller kurup küçük hayallerle avunmaktır!...
Türkiye'de de bir gençlik vardı: dünyayı coşturan 68 kuşağının gençleriydiler; kısıtlı olanaklarıyla depremde yıkılan evleri onarmaya çalışan, Zap Suyu'na kimseler düşmesin, ülkenin her yeri eşit kalkınsın diyen mühendislik fakültesi öğrencilerinin Boğaz köprüsüne karşı benzeri "Gençlik Köprüsü" nü Hakkari"ye yapan, günümüzde gençlerin çekindikleri işlerde bizzat çalışarak halkla bütünleşenbir gençlik vardı bir zamanlar!...
"Bir gençlik vardı: Türkiye"yi ve Dünyayı değiştirebileceklerine inançları vardı" bunun içinde canlarını bile feda etmekten kaçınmamışlardı!... Deniz gibi, Yusuf gibi, Sinan gibi bir gençlik vardı bir zamanlar!...
Ve şimdi gençliğimizin olduğunu hatırladığımız GENÇLİK HAFTASI var!... 19 Mayıs Gençlik Haftası dolayısıyla ülkemizde yapılan etkinlikler bir hafta boyunca gazetelerden ve tv ler den izlenecek ama ne yazık ki yeterince sorunları yine tartışılmayacak!…
Bugün; Nüfusunun %64 ü 24 yaşının altında olan büyük bir ülke Türkiye… Fakat; Ortalama eğitim süresi halen 4 yıl olmayı bile başaramamış bir ülke konumunda!...
Gençlerin çok az bir kısmının mesleki eğitim alabildiğini üzülerek görüyoruz!...
Bugün gençler arasında kültürel faaliyetler yok denebilecek kadar az sayıda yapılmaktadır ve kültürsüz, okumayan, sanata ilgi duymayan cahil bir gençlik yetişmektedir!...
Bugün; sigara, alkol ve uyuşturucu kullanımının gençler arasında hızla yayıldığını ve bunlarla ilk tanışma yaşının da ilkokullar seviyesine kadar düştüğünü ne yazık ki görmekteyiz!...
Bugün; Evlilik çağına gelmiş 25 milyon gencin neredeyse 20 milyonu işsizlikle kıvranıyor hayatlarının en önemli dönemlerinde!…
Bugün; Gençlerimiz; barınma sorunlarının yanında; çağdaş kent yaşamının sunması gereken ve belediyelerin hiç üstlerine alınmadıkları yetersiz ve çok az sayıdaki spor alanlarında enerjilerini boşaltamamaktadırlar, stres atamamaktadırlar!...
Bugün gençlerimiz; hayatlarının en önemli dönemlerinde eğitimsizlik, işsizlik ve kültürsüzlüğün kıskacında umutsuz durumda bir yerlerden çareler beklemektedirler, gençlerimiz ne yazık ki aileleri ile birlikte çaresizlikler içerisindedirler!...
Gençlerin kronikleşen ve çözümlenmediğinde her geçen gün daha da içinden çıkılmaz hale gelecek bu sorunlarının acil çözümü için radikal adımların atılması için hiç zaman kaybetmemek gerekir!...
Gençler acilen kısa süreli kurslarla günün ihtiyacı meslek edindirilmelidirler!...
Halk eğitim merkezleri sanat ve kültürel faaliyetlerini gençlere ücretsiz sunmalıdır!…
İlk öğretimden sonra hemen meslek eğitimine önem verilmelidir!...
Gençler kazanamayacakları yada bitirince işsiz kalacakları üniversite kapılarında zamanlarını kaybetmemelidirler!...
İşsiz gençlere iş buluncaya kadar devlet olarak; insanca yaşayacakları maddi desteği gençlere ve işsizlere sağlamalıdır ve bu arada boşluklarından yararlanarak Sanayi ve Ticaret Odalarının yönlendirmeleriyle gençler meslek edindirilmelidirler!...
Belediyeler kaynaklarının önemli kısmını gençliğin ihtiyaçlarına ayırmalı spor ve sanatsal faaliyetlere daha fazla önem vermeliler!…
Gençliğin sorunlarını; eğitim, spor, sanat, meslek, aile boyutlarıyla çok yönlü koordinasyonu sağlayacak acilen GENÇLİK BAKANLIĞIkurulmalıdır!... Ve bu konularda atılacak adımlarda hiç gecikme olmamalıdır!… Şimdiki gençliğimizden bende çok umutluyum ama eskileri de düşündükçe bir zamanlar gençlik vardı diyerek hayıflanmadan da edemiyorum!…
KOMPLO TEORİSİ!!
İnekler çayıra yayılıp otlandıktan sonra uzanıp geviş getirirken sohbete dalarlar.
—Kardeşler, bu insanoğlunun bize yaptığı iyiliklerin hakkını nasıl öderiz?
Bizi yediriyor, içiriyorlar...
-Eee, biz de süt verip ödesiyoruz ya... Bir başkası atılıyor:
-Öyle diyorsun ama geçen bir arkadaştan duydum, bazı insanlar
hemcinslerimizi kurban ediyor, derilerini yüzüp giyecek yapıyor, etimizi ızgaralarda kızartıyor, kıyma yapıp barsaklarımıza dolduruyor ve yiyorlarmış. Sucuk muymuş, kokoreç miymiş neymiş yapmadıkları yokmuş!...
Yaşlı ineklerden biri isyan ediyor; “Bırak kardeşim ya, bırak bu komplo teorilerini!”” demiş.
DrMustafa ÇUKURYILDIZ